bu hafta is yerinden izin aldim evimdeyim, ohh kedilerim yamacimda, ikide bi chai cayi iciyorum, ustune Yen ile tarifini mukemmel hale getirdigimiz, alman noel kurabiyesinden yaptim, gel keyfim gel diyim tam olsun. yalniz butun gun oturup feysbuk oyunlari oynama ihtimalim var, buna engel olmak icin plan filan yapmam lazim yapicam bi isler bulmam lazim. Noel gununi stef'in labinda deney yaparak gecirdik, gainesville 15C filan, ona ya dalga mi geciyorsun demeyin, cok soguk anacim, biz aliskin diiliz :)
ankarada kisin boyle usumuyorum, tabi ceket palto giymemin bununla bi alakasi olabilir :)
dun sherlok holmes izledik yeni filmi hani. ya bu robert downey jr'a hastayiz. super bi insan kendisi, bir daha alkol uyusturucu batagina dusmez insallah cunku super bi aktor yazik olmasin. film cok guzel, bu hafta avatar'i da izlemeyi planliyoruz ama bakalim ne olucak :)
Pazartesi, Aralık 28, 2009
Pazar, Aralık 20, 2009
Fena diildi be :)
4 gun sonra insallah Gvilledeyim ohh 10 gun kafami dinlemeyi planliyorum. tabii noel geliyor( hatirladim turkcesini kendi kendime) stefan'a bisiler aldim :) Alman bakkalina gitttim bunun icinde. Stef Elisen Lebkuchen isimli kurabiyelerden almami istedi. bende uc paket aldim, iki tanesi Yen +johan'in annesigil icin. Yen ve johann bi kurabiyelere bayildilar. bugun hadi kendi kurabiyemizi yapalim dedi Yen. Syef sag olsun internetten bi iki tarif bulduk, uc deneme yaptik, her denemeden sonra bence sunu ekleyelim bunu cikaralim diye tarigi degistirdik ve en sonunda super bi kurabiye yaptik! acaip mutluyuz, Johann da bayildi. Yen hemen paketler yapti kizlarin ogretmenlerine goturucek. Bu guzel bi adet. Herkes okul ogretmenlerine hediye gituruyor ufak bisi ama ogretmenleri bu gibi tatillerde bi kurabiye de olsa ufak bisi ile hatirlamak cok hos. Ben annem ogretmendi, bazen ogrencileri bahcelerinden topladiklari guller getirirlerdi, annemin cok hosuna giderdi. simdi belki turkiyedeki okullardada boyle uygulamalar vardir bilmiyorum, insallah diyelim :)
aksam yemeginede Inegol kofte yaptik Yen ile, simdi diyeceksiniz kizim etrafindaki herkese turk yemeklerini mi ogrettin? evet sekerim ogrettim :) cunku Turklerin en becerikli oldugu yer mutfak, ve insanlar baska bi kultur hakkinda fikir yuruturken yemeklerinden de etkileniyorlar :) Koftelerimize herkes hayran. Neyse Yen pilavli, coban salatali bi yemek hazirladi, koftelerde geldi, yedik. bu yemegi ufak dograyip 1 yasindaki ikiz kizlarinada yedirdi, yani kizlar ilk kez turk yemegi yedi, ve bayildilar :) afiyet olsun yarasin :)
aksam yemeginede Inegol kofte yaptik Yen ile, simdi diyeceksiniz kizim etrafindaki herkese turk yemeklerini mi ogrettin? evet sekerim ogrettim :) cunku Turklerin en becerikli oldugu yer mutfak, ve insanlar baska bi kultur hakkinda fikir yuruturken yemeklerinden de etkileniyorlar :) Koftelerimize herkes hayran. Neyse Yen pilavli, coban salatali bi yemek hazirladi, koftelerde geldi, yedik. bu yemegi ufak dograyip 1 yasindaki ikiz kizlarinada yedirdi, yani kizlar ilk kez turk yemegi yedi, ve bayildilar :) afiyet olsun yarasin :)
Pazar, Aralık 13, 2009
yeter ki sen iste Nalan!
hemen buldum Chai cayinin tarifini :) Benim is yerinde hintli bir arkadasim var onun dedigine gore "chai" caya verilen genel ad aynen bizim gibi, japonlarda chai diyor cinlilerde chai diyor aynen bizim gibi, ne guzel dimi? ama tembel amerikalilar hintliler icmeyi sevdigi bu baharatli caya "hai" ismini takmislar. Ben de bir cok insan gibi starbucksda ictim ilk defa. sutlu icerseniz (latte hesabi) mukemmek bi kiz icicegi. daha sonra evde yapmak icin stash tea markasinin chai'yi almaya basladim gavuristanda bulunanlara ve tembel olanlara tavsiye ederm, icine sut katmadan icilebilinen super bi caybu.
amma diyorsaniz ki ben bunu evde yapicam, hatta tarifi benim damak tadima gore mukemmellestiricem o zaman soyle yardimci olayim size.
Soguk gecelerde sicak suya sadece kiyilmis zencefil atsaniz bile icinizi isitiyor hani kafein uykum kacar filan diyorsaniz, zencefil cayi super bisi. tabii ki Chai'in icindede var zencefil, Bu stash 'in dedigine gore; zencefil, tarcin, karanfil, siyah cay, yenibahar, kucuk hindistan cevizi (rendelenmis), ve kakule(yada hemame) ile yapilmis "Chai"
internette buldugum tariflerden en bu gruba uygun olani soyle;
4 karanfil
2 kakule
1 kasik tarcin
3 bardak su
1/4 cay kasigi rendelenmis zencefil
1/8 cay kasigi karabiber (karabiber sutlu yapildiginda guzel oluyor)
1/2 bardak sut
2 cay kasigi seker
1 kasik siyah cay
Kakule, karanfil ve tarcini bi guzel dovun ve su, zencefil, karabiber ile bunlari kaynatin. Kaynadiktan sonra testen alip agzini kapatip bes dakika demleyin
Sut ve sekeri ekleyin ve tejrar kaynatin, kaynadiktan sonra cayi ekleyip atesten alip 3 dakika demleyin. Demlenmis cayi suzup servs edin efenim :)
Bne bu tarifi denemedim tabii ki, ayrica icinde o kadar cok baharat var ki herkesin sevicegi bi tarfi bulmak zor. Ondan sizlere bol sans diliyorum :) afiyet olsun.
amma diyorsaniz ki ben bunu evde yapicam, hatta tarifi benim damak tadima gore mukemmellestiricem o zaman soyle yardimci olayim size.
Soguk gecelerde sicak suya sadece kiyilmis zencefil atsaniz bile icinizi isitiyor hani kafein uykum kacar filan diyorsaniz, zencefil cayi super bisi. tabii ki Chai'in icindede var zencefil, Bu stash 'in dedigine gore; zencefil, tarcin, karanfil, siyah cay, yenibahar, kucuk hindistan cevizi (rendelenmis), ve kakule(yada hemame) ile yapilmis "Chai"
internette buldugum tariflerden en bu gruba uygun olani soyle;
4 karanfil
2 kakule
1 kasik tarcin
3 bardak su
1/4 cay kasigi rendelenmis zencefil
1/8 cay kasigi karabiber (karabiber sutlu yapildiginda guzel oluyor)
1/2 bardak sut
2 cay kasigi seker
1 kasik siyah cay
Kakule, karanfil ve tarcini bi guzel dovun ve su, zencefil, karabiber ile bunlari kaynatin. Kaynadiktan sonra testen alip agzini kapatip bes dakika demleyin
Sut ve sekeri ekleyin ve tejrar kaynatin, kaynadiktan sonra cayi ekleyip atesten alip 3 dakika demleyin. Demlenmis cayi suzup servs edin efenim :)
Bne bu tarifi denemedim tabii ki, ayrica icinde o kadar cok baharat var ki herkesin sevicegi bi tarfi bulmak zor. Ondan sizlere bol sans diliyorum :) afiyet olsun.
Cumartesi, Aralık 12, 2009
hava soguk mu ne?
g-ville de soguk bi haftasonu. arada sadece 160mil gibi bi mesafe var ama hava sicakligi cok fark ediyo. tabii stefde bende hava sogugunca "yasasin paralar bize kaliyor " diye gobek atiyoruz, kis aylarinda isiticiyi acmamak icin elimden geleni yapiyorum gecen sene mesela sarasotada hic acmadim :D gville daha soguk, ama stefan usume threshold'u benden cok daha yuksek ve kutup ayisina bayagi yakin o yuzden kis aylari elektrik parasii biraz daha az verdigimiz aylar :)
kedilerde daha bi sevimli mesela, suki ve koko gelip sokuluyor , siri sirin davraniyor :) aferim onlara, gorevleri benim stresimi azaltmak ve bu sirin hareketler bayagi ise yariyor
Allahtan hintliler bu baharatli cay "chai" 'i icat etmis icimi isitiyor ohhh
kedilerde daha bi sevimli mesela, suki ve koko gelip sokuluyor , siri sirin davraniyor :) aferim onlara, gorevleri benim stresimi azaltmak ve bu sirin hareketler bayagi ise yariyor
Allahtan hintliler bu baharatli cay "chai" 'i icat etmis icimi isitiyor ohhh
Çarşamba, Aralık 09, 2009
Pazar, Aralık 06, 2009
anime, farmville ve ikiz bebe dolu gunler :)
butun haftasonunu ya bilgisayar basinda yada ikiz bebislerle oynayarak gecirdim. nasil cabuk buyudu mizdiklar. Maasallah cok guzel yemek yiyorlar, iki lokma zamaninda gelmez ise ziplamaya basliyorlar :) henuz cok konusmaya baslamadilar. insallah yakinda, bir suru turkce kelime ogreticem bunlara :) simdilik, camasir sepetinden araba yapmasini ogrettim, johan da "super bir suru para verip onlara ce cek aldik bunlar camasir sepetini daha cok seviyo" dedi hehe cocuklarala kediler birbirlerine cok benziyor kim ne derse desin :) aynilar yaa
Guin Saga isimli animeyi bitirdim, oyle uyduurk bisi bekliyordum cok guzel bi anime cikti, megerse 150 mi neyse bolumu olan bi kitapmis. tabii ki bu kitapin butun bolumleri ne ingilizceye nede turkce cevirilmemis daha, super yani hikaye yarida kaldi. Bu arada Kimi ni tokode super bi anime, ozellikle genc kizlar icin, tam benim romantizm anlayisimi gosteren bi yapit :)
farmville ile kafayi bozdum, agaclarda portakal gorunce toplayasim geliyo, klik, harvest dugmesi ariyorum gerkcek hayatta. simdi yeni bi animeye basladim, winter sonata, konusu fena diil gibi, ama izlemicem, cunku konusmalar Korece, ne yazik ki Japonca gibi supersonik bi dil degil ondan elveda winter sonata, bir gun ingilizce yaparlarsa seni izlerim o zaman. zaten gelecek ay iki bin yeni anime baslar.
simdi yeni bi is haftasina hazirlanmam lazim. psikolojik olarak ...
Guin Saga isimli animeyi bitirdim, oyle uyduurk bisi bekliyordum cok guzel bi anime cikti, megerse 150 mi neyse bolumu olan bi kitapmis. tabii ki bu kitapin butun bolumleri ne ingilizceye nede turkce cevirilmemis daha, super yani hikaye yarida kaldi. Bu arada Kimi ni tokode super bi anime, ozellikle genc kizlar icin, tam benim romantizm anlayisimi gosteren bi yapit :)
farmville ile kafayi bozdum, agaclarda portakal gorunce toplayasim geliyo, klik, harvest dugmesi ariyorum gerkcek hayatta. simdi yeni bi animeye basladim, winter sonata, konusu fena diil gibi, ama izlemicem, cunku konusmalar Korece, ne yazik ki Japonca gibi supersonik bi dil degil ondan elveda winter sonata, bir gun ingilizce yaparlarsa seni izlerim o zaman. zaten gelecek ay iki bin yeni anime baslar.
simdi yeni bi is haftasina hazirlanmam lazim. psikolojik olarak ...
Pazartesi, Kasım 30, 2009
top 10
ODTUde lisans ve lisans ustu egitimi aldigim yillarda her sabah dinledigim Modern sabahlarla bu gavur ellerde podcast sayesinde gene kavustum. Tabii podcastler 2006 yilinda basladi ben burda 5 sene bu adamlari dinlemeden yasamisim nasil yapmisim hic bi fikrim yok. 30 cigolaytlik Ipodumun hepsini 2006-2009 podcastleri ile doldurdum. bir iki en az komik olan bolumu sildikten sonra baktim 652 tane bolum var. Cok gibi geliyo ama dag gibi eriyor , gunde 4-5 tane dinlerseniz. Tabi bu yavrucaklar tatile filan gidip program yapmadiklarinda bu eski programlari dinledim. Gecen haftalarda Ege rahatsizlandi ve ciddi bi ameliyat gecirdi. 2-3 haftadir butun programlari yayindan kalkti. Galiba bugun yarin geri insallah donucekler. ehh bu kadar zaman gunluk modern sabahlar dozumu alamadigim icin eski bolumleri gene dinledim. Top10 modern sabahlar podcastlerini sectim;
1-Modern Sabahlar 16/05/07 Ingilizce piyes
2-Modern Sabahlar 16/01/09 Siir
3-Modern Sabahlar 04/10/06 The dudily
4-Modern Sabahlar 18/12/06-seksomia-reklam
5-Modern Sabahlar 03/06/09-Ciplak takvim
6-Suni Gündem 11/07/06 Roket partisi
7-Modern Sabahlar 25/07/07 Kiz nasil tavlanir
8-Modern Sabahlar 28/11/06-Papa ankarada
9-Modern Sabahlar 26/11/07-buyu kitabi
10-Modern Sabahlar 13/12/06-samsunda seksi chat-deve kurbani
tabii bu listeyi yaptiktan sonra baktim bir kac tane daha begendigim bolumler var onlarda asagida;
Modern Sabahlar 20/10/09-Gidekte alak mi?
Modern Sabahlar 22/10/09_'dan anlamayan insanlarin en sevdigi...
Modern Sabahlar 05/11/07-kraliyet tatagi-tipsiz hayvanlar
Modern Sabahlar 08/11/07-grip tedavisi
Modern Sabahlar 21/11/07-agzinla selvi boylumu soyle
Modern Sabahlar 14/10/09-lo Ana-do la Baci
Bu arada bu bolum adlarini ben uydurdum, her programda bin tane konu hakkinda konusuyorlar, benim en komik buldugum hikayeyi kullanarak bir isim uyduruyorum.
Galiba radyo odtude en son yilin podcastleri var bende hepsi var kardesim :) en degerli hazinem bu. keske stefan da anlayabilse... kac kere esprilerini ingilizceye cevirmeye calistim, olmadi... depresyona girmeye meyilli bir insan olarak soyleyim bu podcastler prozactan filan daha faydali. en kotu zamaninizda sizi guldurucekler :) Allah basimizdan eksik etmesin bu cocuklari :)
1-Modern Sabahlar 16/05/07 Ingilizce piyes
2-Modern Sabahlar 16/01/09 Siir
3-Modern Sabahlar 04/10/06 The dudily
4-Modern Sabahlar 18/12/06-seksomia-reklam
5-Modern Sabahlar 03/06/09-Ciplak takvim
6-Suni Gündem 11/07/06 Roket partisi
7-Modern Sabahlar 25/07/07 Kiz nasil tavlanir
8-Modern Sabahlar 28/11/06-Papa ankarada
9-Modern Sabahlar 26/11/07-buyu kitabi
10-Modern Sabahlar 13/12/06-samsunda seksi chat-deve kurbani
tabii bu listeyi yaptiktan sonra baktim bir kac tane daha begendigim bolumler var onlarda asagida;
Modern Sabahlar 20/10/09-Gidekte alak mi?
Modern Sabahlar 22/10/09_'dan anlamayan insanlarin en sevdigi...
Modern Sabahlar 05/11/07-kraliyet tatagi-tipsiz hayvanlar
Modern Sabahlar 08/11/07-grip tedavisi
Modern Sabahlar 21/11/07-agzinla selvi boylumu soyle
Modern Sabahlar 14/10/09-lo Ana-do la Baci
Bu arada bu bolum adlarini ben uydurdum, her programda bin tane konu hakkinda konusuyorlar, benim en komik buldugum hikayeyi kullanarak bir isim uyduruyorum.
Galiba radyo odtude en son yilin podcastleri var bende hepsi var kardesim :) en degerli hazinem bu. keske stefan da anlayabilse... kac kere esprilerini ingilizceye cevirmeye calistim, olmadi... depresyona girmeye meyilli bir insan olarak soyleyim bu podcastler prozactan filan daha faydali. en kotu zamaninizda sizi guldurucekler :) Allah basimizdan eksik etmesin bu cocuklari :)
Salı, Kasım 24, 2009
Koko nun yeni kiz arkadasi
Gecen gun koko bu sirin yavruyu pencereden gorunce cami tirmalamaya basladi. Kizcagiz da Koko nun karsisina gecip oturdu. Sonra bu kedicik bi iki defa geldi evimizin onune, Stef kapiyi acinca sanki hep geliyormus gibi evimize girdi, cok komik bi kedi. Burda gorunmuyor ama kuyrugu bayagi kabarik, kulaklari gayet buyuk ve dik, ondan ben bu kiza Tilki adini taktim. Stefana ayy cok sirn evimize alalim desem atlicak direk. cok sirn dimi , naapsak filan demeye basladi hemen. ama verdigimiz mamayi yemedi, su istemedi, tuyleri cok temiz, vucudunda yara yok, ondan sokak kedisi oldugunu sanmiyorum. oyle oldugunu anlarsak bisiler yapabiliriz. tabii ben Koko ve tilkinin arasinda bir ask baslamis gibi davransamda aslinda butun konusmalari hirlama seslerinden ibaretti. Kiskanc Suki "hadi ordan istemiyorum gelin filan cingene!" der gibi hirladi. Bu kedicik minnacik kaldi benim ayi kedilerimin yaninda. suki sanki cok kucuk gibi gelir normalde ama bu kizin etrafinda ayi yavrusu gibi sisko sisko dolandi.
bugun hava yagmurlu, Koko sabah disari cikmak istedi??? en son aachi teyzeleri cikarmisti bunlari disari. kiz arkadasini aramaya mi karar verdi dedim. bes dakka bi kokladi yurudu, sonra baktim calilarin altina giricek, hadi ordan diyip eve geri goturdum, uzgunum Koko, daha once Tsubasa ile Takashi sokaga cikmalairna izin verdigimiz icin kedi cennetine gittiler, Suki ve senin 10 yasina kadar filan yasamaniz lazim ondan disari cikmaniz yasak. Kopegi arabayi biraktim, yilani zehirli kurbagasi ve bin turlu parazitide var bu floridanin. naashhh hadi bakalim
simdi yagmur yagiyo tabii tilki gelmedi. yarin bekleriz artik, belkim yarin gelir.
mucks
bugun hava yagmurlu, Koko sabah disari cikmak istedi??? en son aachi teyzeleri cikarmisti bunlari disari. kiz arkadasini aramaya mi karar verdi dedim. bes dakka bi kokladi yurudu, sonra baktim calilarin altina giricek, hadi ordan diyip eve geri goturdum, uzgunum Koko, daha once Tsubasa ile Takashi sokaga cikmalairna izin verdigimiz icin kedi cennetine gittiler, Suki ve senin 10 yasina kadar filan yasamaniz lazim ondan disari cikmaniz yasak. Kopegi arabayi biraktim, yilani zehirli kurbagasi ve bin turlu parazitide var bu floridanin. naashhh hadi bakalim
simdi yagmur yagiyo tabii tilki gelmedi. yarin bekleriz artik, belkim yarin gelir.
mucks
Cumartesi, Kasım 21, 2009
Bugun parti yarin şov
Bu aksam Mete'Mizi gidisine aglamak icin yok-kilerde toplanicaz. Tabii bisiler pisirip gidelim dedik, once Keşkek yapmak istedik, ama o cok zamanimizi alicak diye!!!!, Stefan su boregi yapmaya karar verdi, tadi nasil bilmiyorum gorunuşu super heheh, Keşkek icin gereken malzemeleri bulmak biraz zor, bi kere cemen otu bulmam lazim, hadi burdan yak. biraz arastirdim, cim yada hint bakkalinda bulma sansim var. bu hafta gville deyim, stef i okula birakip belki bu malzemleri bulup keskek yaparim, sans dileyin anacigim :)
yarin ilk art showumuzu yapicaz, butun ciceklerimi goturemeyecegimi anlayinca biraz bozuldum, ama bir yandan da kac kisi gelicke bu showa hic bi fikrim yok, minik bi show sadece 30 kisi katiliyor, bakalim ne olucak, cok heyecanliyim, stef benden daha heyecanli.
:) hmm yarin aksam bakalim belki yazarim neler oldu bitti seklinde, haa bu arada su boreginin tadina baktim mmmm nefis oldu :)
yarin ilk art showumuzu yapicaz, butun ciceklerimi goturemeyecegimi anlayinca biraz bozuldum, ama bir yandan da kac kisi gelicke bu showa hic bi fikrim yok, minik bi show sadece 30 kisi katiliyor, bakalim ne olucak, cok heyecanliyim, stef benden daha heyecanli.
:) hmm yarin aksam bakalim belki yazarim neler oldu bitti seklinde, haa bu arada su boreginin tadina baktim mmmm nefis oldu :)
Cumartesi, Kasım 14, 2009
Mor menekse
annemin bakabildigi yegane cicekti bu afrika menekseleri. mutfakta yemek yedigimiz masanin hemen yaninda pencerenin onu alabildigince menekse ile doluydu :)
Stefan evimizin yegane romantigi oldugu icin arada bana cicek alir. ve bend ehepsini guzelce oldururum. Bambu, lale filan hepsini oldurdum. Napiyim sulamayi unutuyorum, bambularda hep bakterili zaten hemen oluyorlar . en sonunda bana bu mor beyaz menekseyi aldi, is yerine goturdum orda guzel pencerem var diye, ilk baslarda gene sulamayi unuttum ama simdi iyiyim maasallah. nerede ise her gun suluyorum azicik azicik :) simdi butun cicekler acti, oyle sirin gorunuyorlar ki :) acaba daha cok menekse mi alsam diyorum :) hayir evde buyutmeye kalksam suki ve koko adli kediler bu cicekleri yerler. Suki kurutulmus cicekleri bile yiyen acaip bir varlik, koko ise masa ustunde duran herseyi patisi ile durtum yere dusuren bi manyak o yuzden bu saksi uzun bir sure is yerinde kalicak :)
Yen orkide buyutuyor, o kadar guzeller ki, keske benim o ciceklere bakicak dikkatim olsa, cunku hakkaten orkideler mukemmel cicekler, hastasiyim hepsinin. ama benim elimde belki iki gun yasar bu zavalli cicekler 25 dolar verip alicagim cicekgin hemen olmesini istemiyorum ondan simdilik vaz geciyim bu sevdadan dimi?
yani bi yandan da kiziyorum kendime, babamin sulalesi ciftci hala ekiyorlar, ben bitki-agac uzerine master doktora yaptim hala bi saksi cicege bakamiyorum ayip dimi? tek savunmam benim bitki hastaliklari uzerine doktora yapmam :) yani bitkileri oldurmek uzerine bi yetenegim var demek ki :) halbuse cok seviyorum hepsini. bir gun kendi evimiz oldugunda belki buyuturum bisiler, hani ozel sulama sistemleri ile filan :)
sisko koko tirnaklarini haliya taka taka geliyor yanima dur su herifin tirnaklarini kesiyim ben :)
muah
Stefan evimizin yegane romantigi oldugu icin arada bana cicek alir. ve bend ehepsini guzelce oldururum. Bambu, lale filan hepsini oldurdum. Napiyim sulamayi unutuyorum, bambularda hep bakterili zaten hemen oluyorlar . en sonunda bana bu mor beyaz menekseyi aldi, is yerine goturdum orda guzel pencerem var diye, ilk baslarda gene sulamayi unuttum ama simdi iyiyim maasallah. nerede ise her gun suluyorum azicik azicik :) simdi butun cicekler acti, oyle sirin gorunuyorlar ki :) acaba daha cok menekse mi alsam diyorum :) hayir evde buyutmeye kalksam suki ve koko adli kediler bu cicekleri yerler. Suki kurutulmus cicekleri bile yiyen acaip bir varlik, koko ise masa ustunde duran herseyi patisi ile durtum yere dusuren bi manyak o yuzden bu saksi uzun bir sure is yerinde kalicak :)
Yen orkide buyutuyor, o kadar guzeller ki, keske benim o ciceklere bakicak dikkatim olsa, cunku hakkaten orkideler mukemmel cicekler, hastasiyim hepsinin. ama benim elimde belki iki gun yasar bu zavalli cicekler 25 dolar verip alicagim cicekgin hemen olmesini istemiyorum ondan simdilik vaz geciyim bu sevdadan dimi?
yani bi yandan da kiziyorum kendime, babamin sulalesi ciftci hala ekiyorlar, ben bitki-agac uzerine master doktora yaptim hala bi saksi cicege bakamiyorum ayip dimi? tek savunmam benim bitki hastaliklari uzerine doktora yapmam :) yani bitkileri oldurmek uzerine bi yetenegim var demek ki :) halbuse cok seviyorum hepsini. bir gun kendi evimiz oldugunda belki buyuturum bisiler, hani ozel sulama sistemleri ile filan :)
sisko koko tirnaklarini haliya taka taka geliyor yanima dur su herifin tirnaklarini kesiyim ben :)
muah
Salı, Kasım 10, 2009
balik tadi
Hani hamile kadinlar aserir ya, ben surekli aseriyorum, su an agzimda kizarmis balik tadi var hani Turkiyede yediklerimden galiba kalkan bu. En son kalkan yiyeli kesin bi 10-15 sene olmustur, simdi neden bu balik benim aklima geldi? Bunu aserme disinda kim, nasil aciklayabilir? Canim balik cekti desem... daha soylemesi ayip pazar gunu yedim (yen sag olsun). bazen bu aklima gelen yiyecek tadlari tanidigim ve bana yakin olan insanlarin o an yedigi seyler cikiyor. mesela bi defa arkadasimin evinde kalirken, agzima asure tadi geldi. Bu his o kadar kuvvetli idi ki kizkardesimi arayip babaannemin asure yapip yapmadigini sordum. Aachi uykulu bi ses ile ne asuresi yaa diyip kapadi. Bes-on dakka sonra kardis beni aradi "babaannem bi kazan asure yapmis ben uyuyordum fark etmemisim"dedi. bunun uzerine ev halki bana "asure evliyasi" adini takti. Bu gereksiz ve uyduruk super gucum sayesinde bir suru arkadasimin ve kardesimin bayila bayila yedikleri bir suru yemegi benim canim cekti. Buyuk ihtimalle kilo almanin bir sebebi de bu. ama su anda turkiyede saat 12 (geceyarisi) ondan bu baligi birinin yedigini sanmiyorum. bu blogu okuyan ve su an kizarmis balik yiyen varsa yazin lutfen, antenlerim ne kadar uzaga cekiyor bunuda ogrenmis oluruz :)
Perşembe, Kasım 05, 2009
en sonunda cuma
off bu hafta biraz yavas miydi ? bu haftasonu Gville gitmicem ama genede haftasonu cabuk gelsin istiyorum.
bugun yilbasina kadar hangi gunleri tatil alicam onun formunu verdim :) tatil hayali bile guzel, gerci bir yerlere ziyarete gitmicem kocami gormeye gidicem :) kedilerim karsimda, tv de istedigim programlar kayitli gel keyfim gel :) ne kadar ucuza mutlu olan bir insanim dimi?
burda saglik sigortasi konusundan baska bisi konusulmuyor gibi, icim bayildi, benim kendi sigortami aramam lazim erteliyorum, yarin bitiriyim su isi en iyisi, tembellik etmeyim, ne biliyim is yerinde cep telefonumdan aramak ayip gibi geliyor, ama baska turlu en zaman aricam? isten ciktigimda her yer kapanmis oluyor :)
bu hafta acaip bi japon korisi pisirdim, gene dukkanda buldugum , ve canimin istedigi sebzeleri karistirma usulu ile pisirdim. Tatli patates (sweet potato), patlican, ve kabak :) enteresan dimi :) bi kere renkler cok guzeldi :) bugun tadina baktim, mmm enfes gene yapicam :) babam cocukken "domates partisi"'ni tutarmis(oyle bir parti yok tabii), bende patlican partisindenim :)
dun Yen'e gittim, ikizler gene muhtesemdi :) bendeniz nam-i deger "aunt g" onlara pembe bi domuz yapti ama sanki anneleri bu domuzu daha cok sevdi. zaten annelerinin en sevdigi hayvan domuz ondan onu yaptim ise de yaradi, ben bunu ofise goturucem dedi, hadi burdan yak. simdi kizlara bi tane daha yapmamiz lazim :) bu arada kizlarin birine stefan digerine agca diyorum cunku bu insanlara benziyorlar, "Stefan"'in yanaklari yuvarlacik cok sirin , "Agca" da ayni agcanin bebekligine benziyo, zaten dun aynen kardesim gibi annesinin verdigi yemekleri poh diye tukurdu. sadece kavun yemek istiyor, baliklari tukurup kavun yedi. "stefan" ise baliklari bitirdi, babasinin cin yemegine yan yan pis pis bakiyordu :) buzdolabin filan altina kacan kedi mamalarni yiyormus :) acaba baska kim cocukken kedi mamasi yiyordu? evet tahmininiz dogru stefan :) demek ki benzetmelerim cok dogru :)
bugun yorgunum neden bilmem? izlerim daily show ve cobert report'u ve guzelce uyurum :) modern sabahlar esliginde, damardan komedi dedikleri boyle oluyor heralde :)
bugun yilbasina kadar hangi gunleri tatil alicam onun formunu verdim :) tatil hayali bile guzel, gerci bir yerlere ziyarete gitmicem kocami gormeye gidicem :) kedilerim karsimda, tv de istedigim programlar kayitli gel keyfim gel :) ne kadar ucuza mutlu olan bir insanim dimi?
burda saglik sigortasi konusundan baska bisi konusulmuyor gibi, icim bayildi, benim kendi sigortami aramam lazim erteliyorum, yarin bitiriyim su isi en iyisi, tembellik etmeyim, ne biliyim is yerinde cep telefonumdan aramak ayip gibi geliyor, ama baska turlu en zaman aricam? isten ciktigimda her yer kapanmis oluyor :)
bu hafta acaip bi japon korisi pisirdim, gene dukkanda buldugum , ve canimin istedigi sebzeleri karistirma usulu ile pisirdim. Tatli patates (sweet potato), patlican, ve kabak :) enteresan dimi :) bi kere renkler cok guzeldi :) bugun tadina baktim, mmm enfes gene yapicam :) babam cocukken "domates partisi"'ni tutarmis(oyle bir parti yok tabii), bende patlican partisindenim :)
dun Yen'e gittim, ikizler gene muhtesemdi :) bendeniz nam-i deger "aunt g" onlara pembe bi domuz yapti ama sanki anneleri bu domuzu daha cok sevdi. zaten annelerinin en sevdigi hayvan domuz ondan onu yaptim ise de yaradi, ben bunu ofise goturucem dedi, hadi burdan yak. simdi kizlara bi tane daha yapmamiz lazim :) bu arada kizlarin birine stefan digerine agca diyorum cunku bu insanlara benziyorlar, "Stefan"'in yanaklari yuvarlacik cok sirin , "Agca" da ayni agcanin bebekligine benziyo, zaten dun aynen kardesim gibi annesinin verdigi yemekleri poh diye tukurdu. sadece kavun yemek istiyor, baliklari tukurup kavun yedi. "stefan" ise baliklari bitirdi, babasinin cin yemegine yan yan pis pis bakiyordu :) buzdolabin filan altina kacan kedi mamalarni yiyormus :) acaba baska kim cocukken kedi mamasi yiyordu? evet tahmininiz dogru stefan :) demek ki benzetmelerim cok dogru :)
bugun yorgunum neden bilmem? izlerim daily show ve cobert report'u ve guzelce uyurum :) modern sabahlar esliginde, damardan komedi dedikleri boyle oluyor heralde :)
Pazartesi, Kasım 02, 2009
Sesli kitaplar
ben bu kitaplara acaip takildim, biliyorsunuz, esimi, sevdicegimi gormek icin ayda 2-3 defa 3 saat gidis 3 saat gelis direksiyon salliyorum. uzun zaman boyunca bu yolculuklari Modern Sabahlar podcast'leri ile idare etmistim. ama her zaman yetiyor bu podcastler ondan audibles.com promosyonuna katildim, Haruki Murakami nin kitaplari ile basladim. Simdi Steig Larsson'un uclemesine basladim bir arkadasimin tavsiyesi uzerine. Smilla ve Karlar'i hatirlatti bakalim nasil gidicek. Bu soguk ulkeler hakkinda kitaplar benim icimi isitiyor :) SImdiye kadar aldigim kitaplar asagida
The Girl with the Dragon Tattoo (Unabridged) Stieg Larsson
How We Decide (Unabridged) Jonah Lehrer
The Wind-Up Bird Chronicle (Unabridged) Haruki Murakami
Welcome to Your Brain (Unabridged) Sandra Aamodt, Sam Wang
Simdi sikayetler, bir tane bile Ataturk kitabi sesli formatta yok. yani ben iki ay once aradim hic bir yerde bulamadim. Turkce sesli kitap hic bulamadim, ozellikle boyle internetten indirilebilecek formatta olan. Turkiyede bu kitaplari mukkemmel okuyacak bir ton yetenekli insan var. Bayila bayila dinlerim vallahi, eger boyle sesli kitap satan bir site varsa lutfen haber verin :)
Kitaplari sadece araba kulalnirken dinledigim icin araba kullanmak eglenceli gibi gelmeye basladi, ama hala arkama gecip uzunlari yakanlara cok kotu dileklerde bulunuyorum :)
bu haftasonu Koko cok sirindi. bu kedi kesin 50-60 cm uzunlugunda , stef 'in olcumlerine gore 7 kiloluk bi yabani. ama annesini ne kadar seviyor :) canim yavrum, Allah basimdan hem sukiyi kem kokoyu eksik etmesin
bu arada anime sevenler crunchyroll denen bi web sitesinden bedava ingilizce alt yazili animeleri izleyebilirsiniz. tabii kalite mukemmel degil, ve ayni reklami butun gun izlemek zorunda kaliyorsunuz ama baska care yoksa neden olmasin
oyle sekerler simdilik bas bas
g
The Girl with the Dragon Tattoo (Unabridged) Stieg Larsson
How We Decide (Unabridged) Jonah Lehrer
The Wind-Up Bird Chronicle (Unabridged) Haruki Murakami
Welcome to Your Brain (Unabridged) Sandra Aamodt, Sam Wang
Simdi sikayetler, bir tane bile Ataturk kitabi sesli formatta yok. yani ben iki ay once aradim hic bir yerde bulamadim. Turkce sesli kitap hic bulamadim, ozellikle boyle internetten indirilebilecek formatta olan. Turkiyede bu kitaplari mukkemmel okuyacak bir ton yetenekli insan var. Bayila bayila dinlerim vallahi, eger boyle sesli kitap satan bir site varsa lutfen haber verin :)
Kitaplari sadece araba kulalnirken dinledigim icin araba kullanmak eglenceli gibi gelmeye basladi, ama hala arkama gecip uzunlari yakanlara cok kotu dileklerde bulunuyorum :)
bu haftasonu Koko cok sirindi. bu kedi kesin 50-60 cm uzunlugunda , stef 'in olcumlerine gore 7 kiloluk bi yabani. ama annesini ne kadar seviyor :) canim yavrum, Allah basimdan hem sukiyi kem kokoyu eksik etmesin
bu arada anime sevenler crunchyroll denen bi web sitesinden bedava ingilizce alt yazili animeleri izleyebilirsiniz. tabii kalite mukemmel degil, ve ayni reklami butun gun izlemek zorunda kaliyorsunuz ama baska care yoksa neden olmasin
oyle sekerler simdilik bas bas
g
Cuma, Ekim 30, 2009
Halloween
taam bizim bayramimiz degil. ama amerikali arkadasim halloween icin gingerbread house yapmak istedi, ehh stef guzel yapiyor bu naneyi . ekmek bizden, sekerler sizden seklinde bi ev yaptik :) ben bu evi christmas evinden daha cok sevdim. biraz daha karanlik ve esprituel :) bu fotoya tiklayip flickr den evin baska fotolarinida gorebilirsiniz.
Bu evi benden 10 yas buyuk bi hanimla yaptm, demek ki icimizdeki cocuk hala aktif :)
yanliz bi corn candy denen halloween e has seker igrenc bisi, kullandigimiz sekerlern hepsi igrenc tadlari olan sekerlerdi, tabii ki m&m disinda onlar her zaman super :) gingerbread'in tadi cok guzel. sirf o ekmek icin zaten yapiyorum bu evi daha dogrusu sadece onun icin stefan bu ekmegi yapiyor. ozel bir mix var onu kullaniyor, simdi alman bakkalina gidip ordan bulmam lazim, burda bayram sezonu basladi :)
neyse bu evi yaptim sarasotaya gordum tabii ki Yen de bi tane yapmak istedi, bende zaten evdeki extra ekmegi ona getirmistim :) Yen ile boyle el isi konularinda cok guzel isbirligi sergiliyoruz :) ben hakakten televizyon programi yapmamiz gerektigini dusnuyorum :) bence hem komik bir show olur hemde cok guzel seyler yapabiliriz :)
boyle hayaller kurarak kendimi eglendiriyorum iste :)
muah
Bu evi benden 10 yas buyuk bi hanimla yaptm, demek ki icimizdeki cocuk hala aktif :)
yanliz bi corn candy denen halloween e has seker igrenc bisi, kullandigimiz sekerlern hepsi igrenc tadlari olan sekerlerdi, tabii ki m&m disinda onlar her zaman super :) gingerbread'in tadi cok guzel. sirf o ekmek icin zaten yapiyorum bu evi daha dogrusu sadece onun icin stefan bu ekmegi yapiyor. ozel bir mix var onu kullaniyor, simdi alman bakkalina gidip ordan bulmam lazim, burda bayram sezonu basladi :)
neyse bu evi yaptim sarasotaya gordum tabii ki Yen de bi tane yapmak istedi, bende zaten evdeki extra ekmegi ona getirmistim :) Yen ile boyle el isi konularinda cok guzel isbirligi sergiliyoruz :) ben hakakten televizyon programi yapmamiz gerektigini dusnuyorum :) bence hem komik bir show olur hemde cok guzel seyler yapabiliriz :)
boyle hayaller kurarak kendimi eglendiriyorum iste :)
muah
Çarşamba, Ekim 21, 2009
ve muz kabugu
butun sevdiceklerimden uzakta 4 gun, off cok yavas gecti bu gunler. is sebebi ile sikagodayim, ama tabi sehrin pek bi tarafini goremedim, tesadufen hancock observatory in yaninda kaldik, ondan biraz michigan avenue de dolastim, hancok in tepesinde cips yedim, filan. yani 4 gundur tek eglencem yemek yemekti. insan tabi boyle buyuk sehirlere beraber eglendigi anlastigi insanlarla gelmek istiyor ama her zaman bu nasip olmuyor, daha once hic seyahat etmedigim insanlarla geldim, hepsi iyi hos, ama hic biri stef'in yerini tutmaz, yok-ki de burdaydi ama onunla bilem bulusamadik, insallah haftasonuna gville de. ogleden sonra havaalanina dogru kosturmaya baslicaz. hemen eve donmek istiyorum aslinda, ama yarinda ise gitmek zorundayim. elimde olsa direk gville giderdim uc hafta oldu stefi ve bebislei gormeyeli. stefani gormedikce butun ailemi ozluyorum.
az kaldi dayan hadi bakalim.
en azindan bir fransiz restoranina gitmis oldum, parise gittim ama o zaman genc ve fakir oldugumdan frnasiz yemegi yememistim. benim yedigim seyler guzeldi, ama yanimda bir fransiz oturuyordu, o oyle yenmez, terteyagini soyle yapican bilmem ne diye bir ton kural saydi. bende turk adetine gore de bu ekmegi alirsin corbanin geri kalanini guzelce siyirirsin dedim :) bizim yemekler en guzeli, hem lezzetli hemde pratik. kurallarimi dusunucem yemek yicem strese girdim be! onceki geceler hint ve italyan restoranlarina gittik, hint yemekleri guzel ama cok yagli. pilavlari cok guzel.
italyan yemekleri guzel hos ama niye pahali onu ben anlamis degilim, iki domates bir sarimsak yanina tavuk ve makarna al sana italyan yemegi. gittigimiz yerler duvarlari unlulerin fotolari ile dolu olan tiklik tiklim kalabalik yerlerdi. porsiyonlarda gani amma, en duzgun yemek ne yazik ki fransiz da idi. turk lokantasina gitmek istemedi uyuzlar. chicatown a bile yalniz gittim, bir bubble tea icitm tikandim orda da yemek yiyemedim ya yanarim ben arkadas. bi dhaa ki sefere stef ile gittigimde goruruz :)
oyle sekerler, icimiz size doktum, simdi ogleden sonra konusmalairna kosucam
muah
g
az kaldi dayan hadi bakalim.
en azindan bir fransiz restoranina gitmis oldum, parise gittim ama o zaman genc ve fakir oldugumdan frnasiz yemegi yememistim. benim yedigim seyler guzeldi, ama yanimda bir fransiz oturuyordu, o oyle yenmez, terteyagini soyle yapican bilmem ne diye bir ton kural saydi. bende turk adetine gore de bu ekmegi alirsin corbanin geri kalanini guzelce siyirirsin dedim :) bizim yemekler en guzeli, hem lezzetli hemde pratik. kurallarimi dusunucem yemek yicem strese girdim be! onceki geceler hint ve italyan restoranlarina gittik, hint yemekleri guzel ama cok yagli. pilavlari cok guzel.
italyan yemekleri guzel hos ama niye pahali onu ben anlamis degilim, iki domates bir sarimsak yanina tavuk ve makarna al sana italyan yemegi. gittigimiz yerler duvarlari unlulerin fotolari ile dolu olan tiklik tiklim kalabalik yerlerdi. porsiyonlarda gani amma, en duzgun yemek ne yazik ki fransiz da idi. turk lokantasina gitmek istemedi uyuzlar. chicatown a bile yalniz gittim, bir bubble tea icitm tikandim orda da yemek yiyemedim ya yanarim ben arkadas. bi dhaa ki sefere stef ile gittigimde goruruz :)
oyle sekerler, icimiz size doktum, simdi ogleden sonra konusmalairna kosucam
muah
g
Çarşamba, Ekim 14, 2009
Yeni anime sezonu sonbahar 2009
evet bir cok animenin ilk bolumunu izledim, bu sefer fazlaca ahrem animeye rastlamadim :) ohhh be , galiba hepsini sevdim, bakalim boyle devam ediceklermi
Nyan Koi!: japonyaya has bir kedi tapinagindaki heykeli kirinca kahramanimiz kendini affettirmek icin etrafindaki keidleirn isteklerni yerine getirme zorunda kaliyor. simdi bu cok basit bir aciklama am aslinda komik bir dizi, oyle vakit gecirmek icin guzel
Tatakau Shisho: The Book of Bantorra: efenim bu gercek olmayan dunyada insanlar olduklerinde hayatlarinin butun hikayesi bir tas tablete donusuyor. ve bu tabletleri koruyan kutuphaneciler var, biraz karanlik bir hikayesi var cunku bu gorevliler kotu kalpli gibi gorunen dinci tiplerle savasiyorlar filan, enteresan geldi. bakalim ne cikicak
Seiken no Blacksmith: yeni sovalye unvani almis olan sirn kizil sacli bir kizimiz var, sehir pazarinda elinde kilicini sallayan manyamis baska bir asker goruyor ve sehrini bu adamdan korumak icin dovusurken babasindan kalan kilici kiriliyor. tam nanay kente gidicekken, elinde katana olan bir genc bu kizin hayatini kurtariyor. kizda oglandan onada bir katana yapmasini istiyor :) hmmm bazi sahneler guzel o yuzden izlicem
To Aru Kagaku no Railgun: bu gecen sezonlarda yayinlanan "To Aru Majutsu no Index" in yan hikayesi ama asil hikayeden dah guzel bence :)
Seitokai no Ichizon: ogrenci birliginin hikayeleri, bir erkek disinda hepsi kiz olan ogrenci birligi oyle geyik yapiyor. tabii ki tk erkek uyenin tek amaci kendi haremini kurmak
Tegami Bachi : acaip bir dunyada postacilik yapan bir oglan, kucuk bir oglani mektup gibi iletmek zorunda kalinca , istemeyerekte olsa cocugun acikli hikayesini ogrenir. cocuk buyuyunce bend epostaci olucam ve annemi bulucam der, bakalim ne olucak
Yume-iro Patissiere : rejim yapanlarin izlememesi gereken bir anime, safi pasta yapimindan ve ne guzel tadi oldugunu anlatan bir anime, kucuk cocuklar icin ama bir kac bolum izleyim bakalim
Inuyasha Kanketsu-hen: tabii ki sevgili inuyashamin devami, kil yazari en sonunda mangayi bitirdi o yuzden animeyi yeniden baslattilar. Kaguranin nanay kente gittigi yerdne basliyor. tabii artik kac sene gectigi icin uzerinden hic bi mok hatirlamiyorum ya neyse. sesshoumaru nin hatrina izlicem. ahh sen ne supersin sesshy-sama :)
Miracle Train: Ooedo-sen e Youkoso: tam bi essek kacti palan doktu hikaye, efenim cani sIkkIn tokyolu hanim efendiler bu tren tarafindan secilebilirmis, icin yakisikli cocuklar var ve bu gencler bu hanimlarn sorununu cozuyor.
Cheburashka Arere? : kisa anime, cheburaska diye maymunumcu bi hayvancik heidye olarka timsah amcaya gelir ilk bolum bu kadar. biraz bebekler icin galiba. kalsin...
Kimi ni Todoke: bu anime tam bana gore bin kere izlesem gene sIkIlmIyorum. tabii ki lisede gecen bir ask hikayesi. herkesin Ring filmindeki sadako'ya benzettigi kizimiz, aslinda gayet iyi huylu, ve utangac bir kiz. ama nedense herkes bu kizdan korkuyor. sinifin parlak genclerindne birisi bu kia inatla cok iyi davraniyor. tabii ki birbirlerine asik olucaklar hehehe:) bende izlicem, heheheh sindire sindire. cunku ben oyle kimseye asik olmadim kimsede bana asik olmadi, ondan bu animeleri seviyorum sanki ben yasiyorum :)
Sasameki Koto: bu lezbo yani shoujo-ai cinsi anime. normalde bu animeler beni cok acmiyor ama bunda meme sIkma gibi igrenclikler yapmiyorlar ondan sevdim. kizlardan hoslanan kiz aslinda en yakin arkadasinin kendisine asik oldugundan haberdar degil. en yakin arkadasi 175 boyunda, ve karate dojosunda yasadigi icin cok guclu ve herkes bu kizdan korkuyor. minik sirn bir oglan disinda. uzun boylu bu kizin baska bir kiza asik oldugunu bildigi icin oglanda kiz kiyafetleir giyip kizin dikkatini cekmeye calisiyor eheheheheh
Darker than Black: Ryuusei no Gemini : henuz izlemedim ama ne gerek var kesin super darker than black supersonikti cunku, asigim sana dayanamiyorum , nede guzelsin bakamiyorum.....
Fairy Tail : bu anime nasil bisi olucak bilmiyorum fairy tail diye bir buyucu grubu var, onlari hikayesi. anime tarzi one piece'e benziyor, biraz yani cok degil, gibicesine.
Bu arada Canaan, Sora no manimani'yi bitirdim ikiside cok guzeldi, tavsiye ederim. simdilik bu kadar
Nyan Koi!: japonyaya has bir kedi tapinagindaki heykeli kirinca kahramanimiz kendini affettirmek icin etrafindaki keidleirn isteklerni yerine getirme zorunda kaliyor. simdi bu cok basit bir aciklama am aslinda komik bir dizi, oyle vakit gecirmek icin guzel
Tatakau Shisho: The Book of Bantorra: efenim bu gercek olmayan dunyada insanlar olduklerinde hayatlarinin butun hikayesi bir tas tablete donusuyor. ve bu tabletleri koruyan kutuphaneciler var, biraz karanlik bir hikayesi var cunku bu gorevliler kotu kalpli gibi gorunen dinci tiplerle savasiyorlar filan, enteresan geldi. bakalim ne cikicak
Seiken no Blacksmith: yeni sovalye unvani almis olan sirn kizil sacli bir kizimiz var, sehir pazarinda elinde kilicini sallayan manyamis baska bir asker goruyor ve sehrini bu adamdan korumak icin dovusurken babasindan kalan kilici kiriliyor. tam nanay kente gidicekken, elinde katana olan bir genc bu kizin hayatini kurtariyor. kizda oglandan onada bir katana yapmasini istiyor :) hmmm bazi sahneler guzel o yuzden izlicem
To Aru Kagaku no Railgun: bu gecen sezonlarda yayinlanan "To Aru Majutsu no Index" in yan hikayesi ama asil hikayeden dah guzel bence :)
Seitokai no Ichizon: ogrenci birliginin hikayeleri, bir erkek disinda hepsi kiz olan ogrenci birligi oyle geyik yapiyor. tabii ki tk erkek uyenin tek amaci kendi haremini kurmak
Tegami Bachi : acaip bir dunyada postacilik yapan bir oglan, kucuk bir oglani mektup gibi iletmek zorunda kalinca , istemeyerekte olsa cocugun acikli hikayesini ogrenir. cocuk buyuyunce bend epostaci olucam ve annemi bulucam der, bakalim ne olucak
Yume-iro Patissiere : rejim yapanlarin izlememesi gereken bir anime, safi pasta yapimindan ve ne guzel tadi oldugunu anlatan bir anime, kucuk cocuklar icin ama bir kac bolum izleyim bakalim
Inuyasha Kanketsu-hen: tabii ki sevgili inuyashamin devami, kil yazari en sonunda mangayi bitirdi o yuzden animeyi yeniden baslattilar. Kaguranin nanay kente gittigi yerdne basliyor. tabii artik kac sene gectigi icin uzerinden hic bi mok hatirlamiyorum ya neyse. sesshoumaru nin hatrina izlicem. ahh sen ne supersin sesshy-sama :)
Miracle Train: Ooedo-sen e Youkoso: tam bi essek kacti palan doktu hikaye, efenim cani sIkkIn tokyolu hanim efendiler bu tren tarafindan secilebilirmis, icin yakisikli cocuklar var ve bu gencler bu hanimlarn sorununu cozuyor.
Cheburashka Arere? : kisa anime, cheburaska diye maymunumcu bi hayvancik heidye olarka timsah amcaya gelir ilk bolum bu kadar. biraz bebekler icin galiba. kalsin...
Kimi ni Todoke: bu anime tam bana gore bin kere izlesem gene sIkIlmIyorum. tabii ki lisede gecen bir ask hikayesi. herkesin Ring filmindeki sadako'ya benzettigi kizimiz, aslinda gayet iyi huylu, ve utangac bir kiz. ama nedense herkes bu kizdan korkuyor. sinifin parlak genclerindne birisi bu kia inatla cok iyi davraniyor. tabii ki birbirlerine asik olucaklar hehehe:) bende izlicem, heheheh sindire sindire. cunku ben oyle kimseye asik olmadim kimsede bana asik olmadi, ondan bu animeleri seviyorum sanki ben yasiyorum :)
Sasameki Koto: bu lezbo yani shoujo-ai cinsi anime. normalde bu animeler beni cok acmiyor ama bunda meme sIkma gibi igrenclikler yapmiyorlar ondan sevdim. kizlardan hoslanan kiz aslinda en yakin arkadasinin kendisine asik oldugundan haberdar degil. en yakin arkadasi 175 boyunda, ve karate dojosunda yasadigi icin cok guclu ve herkes bu kizdan korkuyor. minik sirn bir oglan disinda. uzun boylu bu kizin baska bir kiza asik oldugunu bildigi icin oglanda kiz kiyafetleir giyip kizin dikkatini cekmeye calisiyor eheheheheh
Darker than Black: Ryuusei no Gemini : henuz izlemedim ama ne gerek var kesin super darker than black supersonikti cunku, asigim sana dayanamiyorum , nede guzelsin bakamiyorum.....
Fairy Tail : bu anime nasil bisi olucak bilmiyorum fairy tail diye bir buyucu grubu var, onlari hikayesi. anime tarzi one piece'e benziyor, biraz yani cok degil, gibicesine.
Bu arada Canaan, Sora no manimani'yi bitirdim ikiside cok guzeldi, tavsiye ederim. simdilik bu kadar
Perşembe, Ekim 08, 2009
Telase memuru
bu sene zor bir sene idi. sanki beni daha bi yordu, ruhen tabii. bu sene sorumluluklarim artti is yerinde belki ondan. annemin dedigine gore iki yasinda iken baslamisim ben buyumek istemiyorum demeye. o zamanlar buyumek istemememin sebebi ben buyudugumde annem ve babamin da yaslanmasi, ve yasli insanlarin olmesi gibi bir mantik zinciri imis. o siralarda annemin anneannesi vefat etmis, o an anladim demek ki insanlarin oldugunu. iki yas sanki olum hakkinda dusunmek icin biraz erken gibi? neyse... daha sonra ilkokulda, ortaokulda herkes ne kadar 18 yasina cabuk ulasmak istedigini soylerken ben icimden, "ne sacmalik, yas arttkca sorumluluklarimiz artiyo, halbuki simdi ne guzel serseri bi hayatimiz var, niye bunu birakmak isteyim ki" derdim. hala bu fikrimin arkasindayim! sorumluluklardan nefret etmemin sebebi , bu gorevleri diger insanlardan cok daha ciddiye almam, ozellikle okul, is gibi baskalarini etkileyecek sorumluluklar beni daha da stres altina sokuyor. Turkiyede okul arkadaslarim ayni lisede kidemli bir ogretmen olan anneme "kiziniz cok kurallara uyuyor" diye sikayet ederlerdi. ve ben bu huyumdan nefret ederdim. hala ediyorum. tamam butun kurallara harfi harfine uymuyorum, ama bazi insalarin cok kolay gozardi edebildikleri ve bu sayede hayatlarini kolaylastiran bazi kurallari ben kanun seviyesinde gorup hazir ola geciyorum. peki bunun bana ne faydasi var :)
Cumartesi, Ekim 03, 2009
animal crossing
COk calimaktan degilde, cok oyun oynamaktan bilgisayarin basinda uc dakika oturur oldum, evet feci halde muptela oldum, yani buyuk ihtimalle 5-10 yasindaki kizlarin oynadigi bir oyun adi anmal crossing city folk, ama her simulasyon oyuna muptela oldugum icin sabah aksam bu oyunu oynuyorum, naapiyim ne kadar cok calisirsam o kadar cok para kazaniyorum ve kendimi durduramiyorum :)
Bu arada Turkiyeden bir soru geldi bu japon kumaslarni nerden aldigima dair. ne yazik ki hepsini ya amerikadan yada japonyadan aldim :(
ingilizce blogumda bunun ile ilgili bir yazi yazmistim
Bu arada Turkiyeden bir soru geldi bu japon kumaslarni nerden aldigima dair. ne yazik ki hepsini ya amerikadan yada japonyadan aldim :(
ingilizce blogumda bunun ile ilgili bir yazi yazmistim
Cuma, Eylül 18, 2009
Sonunda!
bugun isten erken cikiyim dedim, ogle yemegimi ofisimde yedim filan neyse 5:30 da yoldaydim ve ohh eve biraz erken varirim gibi aptalca bir fikir vardi aklimda, ama tabii ki cuma gunu herkes manyak gibi araba kullaniyor ve galiba bir kaza oldu I-75 tamamen kapandi, bayagi bir sure boyunca milim milim ilerledikten sonra bizi oyle bir exit'ten zorla cikarttilar. eee yolu tanimiyorum, birde meshur Fl yagmuru basladi, muhtesem yani :) tabii ki bedava GPS Stefan i aradim bana yolumu tarif etti buldum I-75 yeniden, ehh 4 saat gibi kisa bir surede G-ville e geri geldim. Murakami'nin wind up bird kitabini dinleyerek eve geldim, bu kitap kafka on the shore dan daha yavas basladi, ama hikaye gittikce karmasik bir hale geliyo, ehh bende merak ediyorum ne olucak acaba diye :)
Bu arada foto Yen 'in bu pazar evlenicek olan sevgili kiz kardesi icin yaptigim korsajlardan bir tanesi var, taam bunu kendime sakladim :)Sukinin kafasina sapka gibi takmak istiyorum bakalim yarn buna izin vericek mi :D vutven iyi modellerolun yarin canim kediciklerim
iyi haftasonlari efenim...
Bu arada foto Yen 'in bu pazar evlenicek olan sevgili kiz kardesi icin yaptigim korsajlardan bir tanesi var, taam bunu kendime sakladim :)Sukinin kafasina sapka gibi takmak istiyorum bakalim yarn buna izin vericek mi :D vutven iyi modellerolun yarin canim kediciklerim
iyi haftasonlari efenim...
Cumartesi, Eylül 12, 2009
her yerde kar degil yagmur var
bu ne yaa! dun aksam 6 da eve geldim su an nerede ise ogleden sonra 1 hala yagmur yagiyor. benim haberim yok aslinda hurricane filan mi var acaba? kardislerin ikiside Istanbulda zaten orda dun aksam yagmur yagicak diye yuregim hoplarken burasida ayni telden caliyor.
bu arada Istanbullulara verilen tavsiyeye bayildim "Bu gece uyumayin". Annem Ankaralilarada "Ust kattaki dairelere gidin" tavsiyesi verildigini soyledi. Buradaki hurrricane'e karsi verilen tavsiyelerle bunlar arasinda !!biraz!! fark var.
Bugun demek ki arap bakkalina gidemiyecegim, arabaya gidinceye kadar tamamen islanma olasiligim bayagi yuksek. semsiyemi ofisimde unuttugum icin tabii ki :) baktim carsambaya kadar yagmur var heheh cok guzel, florida suya doyucak :) aslinda butun gulf'i kapsayan bir "disturbed weather" diyo hurricane watch
barim evi toparliyim
Cuma, Eylül 11, 2009
Neko-san chillin' with Suki
Sevgili Asako'nun bana yaptigi amigurumi Neko-san Koko ve Suki nin Christmas kiyafetlerni giyip evde dolasiyor. Gecen ctesi bu ikisini pencere onunde tembellik yaparken yakaladim :)
en sevdigim cocuk kitaplari
bugun aklima geldi bi yerden gene cocukken cok sevdigim bir kitabi aramaya basladim, eger bu kitabin adini biliyorsaniz lutfen bana da soyleyin yoksa meraktan catlicam!
simdi bu kitap fakir bir cocuk hakkinda idi, bi sekilde bir sehire geliyor orda zengin tuccarlara tavsiye veriyor . mesela bi adama, sattigi yiyeceklerin kutularina ufak uyduruk hediye koy ama her kutuya koyma genede herkes o yiyecegi alir diyor. baska bi adama, herseyi cok kalitelei uretme biraz kotu yap malzemeyi bu sekilde durmadan kirililar milletde yenisini alir diyor. en sonunda bu cocuk bayagi zengin oluyor.kendine kirmizi spor bi araba aliyor, annesine guzel ev aliyor filan, bir tanede kiz arkadasi oluyor, ama kiz arkadasi bunu terk ediyor neydi bu kitabin adi?
Bu arada sevgili kizkardesimi ufak bi hediye cocukken cok sevdigimiz bir masalin adini buldum hehehe
bu masalda (Turkce versiyonu tabii ki) hic gulmeyen prenses kendisine guldugunde yasli bi kadin (yada cadi) "Gul gul bakalim Sekerpare, bana aglamalisin Kederpare, sevdigin erkek bir mezarda bir oludur gercek!, cikaracaksin onu mermer mezarindan , prens Rorop ile evlenecegin zaman, sana ediyo bu lanet matmazel zefil markiz do pimpernel! " diye kiza guzelce bi lanet ediyordu, achi ile ben bu ezberlemistik ikide bir soylerdik.
evet masalin gercek adi The Pentamerone aslinda baska bir suru masallar iceriyo bu bu bizim sevdigimiz masal cerceve hikayesi imis. asagidaki linkten ingilizceni okuyabilirsiniz. yazari ise Giovanni Battista imis. Turkcesini bulamadim, cok yazik cunku ingilizcesi turkcesi kadar guzel diil :(
"http://www.timsheppard.co.uk/story/stories/pent01.html "
bu kitabi ararken cocukken acaip severek okudugum kitaplari buldum. Annem bize Can cocuk yayinlarinin ozel bi setini almisti. icine alti kitap sigan eski bi kitap goruntusunde kiliflar vardi. boyle 60 tane kitabimiz vari ikide bir okurdum , sonra ankaraya gittigim de kitapcidan daha cok can cocuk yayinlari alirdim. en sevdigim kitaplara baktim hepsi ayni yazarlardan :) anladigim kadari ile Marcel Ayme, Erich Kästner, Astrid Lindgren (Pippi'yi de o yazmis) benim ev sevdigim yazarlarmis.
BEYAZ YELE René Guillot ( biraz acikli ama cok guzel, zaten atlarla ilgili butun hikayeler guzeldir)
PALAVRACI BARON, AÇIKGÖZ BUDALALAR , UCAN SINIF Erich Kästner
Stefan ile biraz once konustum, buyuk ihtimalle bu amcanin kitaplarnin evlerind eoldugunu soyledi cok sevindim! bir gun insallag cocuklarimiz oldugunda almanca okuyabilicekler bu kitaplari :)
Suluboya Kutuları, Yağmur Yağdıran Kedi, Nuhun Gemisi, Kuğuların Türküsü by Marcel Ayme iki kiz kardesin macerlarini anlatiyor. yazarin erkek olmasi beni sasirtti ama beni sok eden gercek bu kitaplarin sadece bir tanesini amazon.com' da bulabilmem oldu. hemen ismarladim, "out of print" deniyo, ikinci el aldim kitabi. ya ilerde iki kizim olursa ? yada benim kizim ve kardeslerimin bir tanesinin kizi kiz kardes gibi buyurlerse? yada oglum kiz kardesler hakkinda yazilan kitaplari okumak isteyen acaip bi oglan olursa? herseye hazirlikli olan bi anne olarak hemen bu kitabi sandigimdan cikaricam :)
MUTLU PRENS Oscar Wilde. Bu yazarin bir ton hikayesini okudum hepsinide cok sevdim :)
Şamatalı Köy by Astrid Lindgren; karsi apartmanda oturan arkadasim Lale'nin evine bizim evin balkonunda ip cekip birbirimize notlar yollamistik :) bu kitabi ilerde de bulabilirim galiba cunku hala basilan bir kitap , yasasin! samatali koy serisi superdi cunku.
Matilda, CHARLIE'NİN ÇİKOLATA FABRİKASI, DEV ŞEFTALİ (Yazar) ; Roald Dahl; bu kitabi okuduktan sonra direk bu kiz olmak istedim, hemde cok fena!
Siskolar ve Siskalar (Fattypuffs and Thinifers) André Maurois. Achii siskalarin tarafini tutumustu ben siskolarin. bu kitap hakikaten cok guzel bir kitap az daha bunu da alicaktim zor tuttum kendimi.
Bu seriden cok acikli oldugu icin bir defa okudugum kitaplar
ERİK ÇEKİRDEĞİ Lev Tolstoy super acikli hikayelerle dolu bi kitap Tolstoy'im komik hikayeler yazdigini sanmiyorum, ama tabi 10 yasindaki bir kizi depresyona sokmustu bu kitap, Kemalettin Tugcu nun gavuru :)
ÇOCUKLAR ARASINDA F. M. Dostoyevski; yoruma gerek yok sanirsam
simdi bu kitap fakir bir cocuk hakkinda idi, bi sekilde bir sehire geliyor orda zengin tuccarlara tavsiye veriyor . mesela bi adama, sattigi yiyeceklerin kutularina ufak uyduruk hediye koy ama her kutuya koyma genede herkes o yiyecegi alir diyor. baska bi adama, herseyi cok kalitelei uretme biraz kotu yap malzemeyi bu sekilde durmadan kirililar milletde yenisini alir diyor. en sonunda bu cocuk bayagi zengin oluyor.kendine kirmizi spor bi araba aliyor, annesine guzel ev aliyor filan, bir tanede kiz arkadasi oluyor, ama kiz arkadasi bunu terk ediyor neydi bu kitabin adi?
Bu arada sevgili kizkardesimi ufak bi hediye cocukken cok sevdigimiz bir masalin adini buldum hehehe
bu masalda (Turkce versiyonu tabii ki) hic gulmeyen prenses kendisine guldugunde yasli bi kadin (yada cadi) "Gul gul bakalim Sekerpare, bana aglamalisin Kederpare, sevdigin erkek bir mezarda bir oludur gercek!, cikaracaksin onu mermer mezarindan , prens Rorop ile evlenecegin zaman, sana ediyo bu lanet matmazel zefil markiz do pimpernel! " diye kiza guzelce bi lanet ediyordu, achi ile ben bu ezberlemistik ikide bir soylerdik.
evet masalin gercek adi The Pentamerone aslinda baska bir suru masallar iceriyo bu bu bizim sevdigimiz masal cerceve hikayesi imis. asagidaki linkten ingilizceni okuyabilirsiniz. yazari ise Giovanni Battista imis. Turkcesini bulamadim, cok yazik cunku ingilizcesi turkcesi kadar guzel diil :(
"http://www.timsheppard.co.uk/story/stories/pent01.html "
bu kitabi ararken cocukken acaip severek okudugum kitaplari buldum. Annem bize Can cocuk yayinlarinin ozel bi setini almisti. icine alti kitap sigan eski bi kitap goruntusunde kiliflar vardi. boyle 60 tane kitabimiz vari ikide bir okurdum , sonra ankaraya gittigim de kitapcidan daha cok can cocuk yayinlari alirdim. en sevdigim kitaplara baktim hepsi ayni yazarlardan :) anladigim kadari ile Marcel Ayme, Erich Kästner, Astrid Lindgren (Pippi'yi de o yazmis) benim ev sevdigim yazarlarmis.
BEYAZ YELE René Guillot ( biraz acikli ama cok guzel, zaten atlarla ilgili butun hikayeler guzeldir)
PALAVRACI BARON, AÇIKGÖZ BUDALALAR , UCAN SINIF Erich Kästner
Stefan ile biraz once konustum, buyuk ihtimalle bu amcanin kitaplarnin evlerind eoldugunu soyledi cok sevindim! bir gun insallag cocuklarimiz oldugunda almanca okuyabilicekler bu kitaplari :)
Suluboya Kutuları, Yağmur Yağdıran Kedi, Nuhun Gemisi, Kuğuların Türküsü by Marcel Ayme iki kiz kardesin macerlarini anlatiyor. yazarin erkek olmasi beni sasirtti ama beni sok eden gercek bu kitaplarin sadece bir tanesini amazon.com' da bulabilmem oldu. hemen ismarladim, "out of print" deniyo, ikinci el aldim kitabi. ya ilerde iki kizim olursa ? yada benim kizim ve kardeslerimin bir tanesinin kizi kiz kardes gibi buyurlerse? yada oglum kiz kardesler hakkinda yazilan kitaplari okumak isteyen acaip bi oglan olursa? herseye hazirlikli olan bi anne olarak hemen bu kitabi sandigimdan cikaricam :)
MUTLU PRENS Oscar Wilde. Bu yazarin bir ton hikayesini okudum hepsinide cok sevdim :)
Şamatalı Köy by Astrid Lindgren; karsi apartmanda oturan arkadasim Lale'nin evine bizim evin balkonunda ip cekip birbirimize notlar yollamistik :) bu kitabi ilerde de bulabilirim galiba cunku hala basilan bir kitap , yasasin! samatali koy serisi superdi cunku.
Matilda, CHARLIE'NİN ÇİKOLATA FABRİKASI, DEV ŞEFTALİ (Yazar) ; Roald Dahl; bu kitabi okuduktan sonra direk bu kiz olmak istedim, hemde cok fena!
Siskolar ve Siskalar (Fattypuffs and Thinifers) André Maurois. Achii siskalarin tarafini tutumustu ben siskolarin. bu kitap hakikaten cok guzel bir kitap az daha bunu da alicaktim zor tuttum kendimi.
Bu seriden cok acikli oldugu icin bir defa okudugum kitaplar
ERİK ÇEKİRDEĞİ Lev Tolstoy super acikli hikayelerle dolu bi kitap Tolstoy'im komik hikayeler yazdigini sanmiyorum, ama tabi 10 yasindaki bir kizi depresyona sokmustu bu kitap, Kemalettin Tugcu nun gavuru :)
ÇOCUKLAR ARASINDA F. M. Dostoyevski; yoruma gerek yok sanirsam
Pazartesi, Eylül 07, 2009
ozur ederim uzun zamandir yazamadim
gavuristanda uc gunluk bir haftasonu tatili yasadik, ohh ne guzel oldu, guzel bir arkadasimizin dogumgunu kutladik sonra yayildik ohhh, kocacim ile beraber birinci dunya savasi ile ilgili BBC yapimi bir belgesel izledik, belgesel 10 bolum bir bolumu tamamen Osmanlilar ile ilgili ve tabi ki Gelibolu ve Ataturk konularini islemisler. once ya bu da yanli kil bi belgesel olucak dedim, ama hic oyle degildi, hakkini yedim BBC. cok guzel anlatmislar butun olaylari. 5 bolumu bitirdik yani tamamini izlemedik henuz ama anladim ki savas sivil halki oldurmekten baska hic bir ise yaramiyor. Olen insanlarin sayisi o kadar yuksek ki, her savasta nerde se 100-200 bin kisi telef olmus. stef bakti 1. ve 2. dunya savasinda olenlerin toplam sayisi ispanyol gribinden olenlerin sayisina ancak denk geliyormus ! hadiiiii
tabii butun haftasonunu boyle tarih belgeselleri ile donatmadik, dizilerin hepsinin sezon sonu geldi, mesela CLoser bitti, ben napicam simdi taa aralik ayinda baslicakmis yeniden. ben Brenda olmadan nasil yasicam soyleyin bana! uhuuuu
CSI, Law and Order hepsi bitti. biz eyeni dizi lazim ne izlesek? tavsiyesi olanlair can kulagi ile dinlicem :)
Stef ile acaip Wii Sports Resort oynadik. tabii Stef her kazandiginda benden dayak yedi, insan mahsustan bir yenilir yani yok anacim. neyse ki bazi oyunlarda ondan iyiyim, her kazandigim oyun icin mutluluk icinde dans edip hehe sen bu oyunda cok kotusun dimi diye kahkahalar atiyorum, acimi boyle kapatiyorum napiyim :P
simdi bir pztesi aksami, sarasotaya geri geldim. iki hafta daha cancagizimdan uzagim bakalim ne olucak :)
tabii butun haftasonunu boyle tarih belgeselleri ile donatmadik, dizilerin hepsinin sezon sonu geldi, mesela CLoser bitti, ben napicam simdi taa aralik ayinda baslicakmis yeniden. ben Brenda olmadan nasil yasicam soyleyin bana! uhuuuu
CSI, Law and Order hepsi bitti. biz eyeni dizi lazim ne izlesek? tavsiyesi olanlair can kulagi ile dinlicem :)
Stef ile acaip Wii Sports Resort oynadik. tabii Stef her kazandiginda benden dayak yedi, insan mahsustan bir yenilir yani yok anacim. neyse ki bazi oyunlarda ondan iyiyim, her kazandigim oyun icin mutluluk icinde dans edip hehe sen bu oyunda cok kotusun dimi diye kahkahalar atiyorum, acimi boyle kapatiyorum napiyim :P
simdi bir pztesi aksami, sarasotaya geri geldim. iki hafta daha cancagizimdan uzagim bakalim ne olucak :)
Perşembe, Ağustos 27, 2009
12:44 am
Kemono no Souja Erin super bi animem, uhuu ne bicim agladim, toplam 50 bolum 15 bolum izledim, ama kizin annesi oldu ilk bolumlerde, uhuuuuuu.
simdi bu aralar projelerim nedir? kanzashi yaptim bayagi bi, korsaj denen naneyi denedim, sonra japon gulu yaptim, kiraz cicekleri yaptim filan cok eglendim. sonra bizim ikiz bebislere birer elbise yaptim bakalim nasil olucak minik yaramazlara :)
saat cok gec oldu olucak ben iceri kaciyim uyumaya calisiyim
haa bugun beraber ve solo sohbetleri arayip iki saat konustum nasil cenem dustu :P
irademi kullanmmam lazim :)
simdi bu aralar projelerim nedir? kanzashi yaptim bayagi bi, korsaj denen naneyi denedim, sonra japon gulu yaptim, kiraz cicekleri yaptim filan cok eglendim. sonra bizim ikiz bebislere birer elbise yaptim bakalim nasil olucak minik yaramazlara :)
saat cok gec oldu olucak ben iceri kaciyim uyumaya calisiyim
haa bugun beraber ve solo sohbetleri arayip iki saat konustum nasil cenem dustu :P
irademi kullanmmam lazim :)
Pazar, Ağustos 23, 2009
oy anamlar
ya geberdim, cok kadar cok calisilir mi? yani bu memleketette insanin suyunu sIkIyorlar hakkaten. stef dedi, eskiden cep telefonu, email yoktu, patronlar haftasonu calisanlari arayamiyordu dedi, hakkaten oyleydi 15 sene once ne rahatmis hayatimiz, simdi oyle mi ben netsiz , internetde bizsiz yasamayamaz :)
g-ville e gittim ama kimseyi goremeden ger geldim, aklim sira millet ile yemek filan bahanesi ile gorusucektim. yok iki email, butun haftasonu gitti.
gunduz isimin yani sira etsy icin de calistik, stefim de yardim etti sag olsun, karpal tunnelli elimin yerine gecen sag elim o benim :). rayon (viskos) kumas boyadik, tabii mutfagida biraz boyadim, evdeki bir alman adam bana pis pis bakti ama neyse sonra utuledi o kumaslari. rayon boyamak cok zor kardes, ipek boyayi iciyor adeta rayon da kusuyor. Vegan bir ciftin dugunu icin cicekler yapiyorum onun icin ipek kullanamiyoruz, malum, ipek bocekleri mefta oluyor o guzel kumas icin,. hakkaten canice bisi ama ipek o kadar guzel bir kumas ki...
neyse kore bakkalina gidebildim bes dakkaligina, ordan gene aldik benim aci kavundan, sonra seaweed salatasi aldim, susamli filan, stef tadina bakmadi :)
yesil cayli dondurma yaptik! vanilyali dondurmaya toz yesil cayi karistirdi stefan aynen dragon flydaki gibi oldu off cok guzel!!! hepsini g ville de biraktim yoksa yemeyip icmeyip burda yaparim ben biliyorum kendimi :)
saat gec oluyor hadi bakalim yataga..
muah
g-ville e gittim ama kimseyi goremeden ger geldim, aklim sira millet ile yemek filan bahanesi ile gorusucektim. yok iki email, butun haftasonu gitti.
gunduz isimin yani sira etsy icin de calistik, stefim de yardim etti sag olsun, karpal tunnelli elimin yerine gecen sag elim o benim :). rayon (viskos) kumas boyadik, tabii mutfagida biraz boyadim, evdeki bir alman adam bana pis pis bakti ama neyse sonra utuledi o kumaslari. rayon boyamak cok zor kardes, ipek boyayi iciyor adeta rayon da kusuyor. Vegan bir ciftin dugunu icin cicekler yapiyorum onun icin ipek kullanamiyoruz, malum, ipek bocekleri mefta oluyor o guzel kumas icin,. hakkaten canice bisi ama ipek o kadar guzel bir kumas ki...
neyse kore bakkalina gidebildim bes dakkaligina, ordan gene aldik benim aci kavundan, sonra seaweed salatasi aldim, susamli filan, stef tadina bakmadi :)
yesil cayli dondurma yaptik! vanilyali dondurmaya toz yesil cayi karistirdi stefan aynen dragon flydaki gibi oldu off cok guzel!!! hepsini g ville de biraktim yoksa yemeyip icmeyip burda yaparim ben biliyorum kendimi :)
saat gec oluyor hadi bakalim yataga..
muah
Çarşamba, Ağustos 19, 2009
Patlicana canim kurban
en sevdigim sebze sanirsam patlican, dunyada patlicani en guzel pisirenler tabii ki TUrkler ve Taylandlilar, bu kucuk patlicanlarida Vietnam dukkaninda buldum. ac gozlu oldugum icin hepsini aldim pisirdim yaninada aci kavun denilen aslinda acura benzeyen bis sebze pisirdim, patlican gibi aci ama oyle guzel bi aci ki bir daha ki blogda onun fotosunu koyarim :)
bu aralar tez yazarken oldugum kadar mesgulum nerede ise. herkes benden bisi bekliyor hayirlisi ile bakalim ne olucak, gel haftasonu gel diyelim en iyisi
bu aralar tez yazarken oldugum kadar mesgulum nerede ise. herkes benden bisi bekliyor hayirlisi ile bakalim ne olucak, gel haftasonu gel diyelim en iyisi
Cumartesi, Ağustos 15, 2009
bir cuma aksami rastladim size
oy anacim, gene uykum yok, barim meyvali yogurt yiyip uykumu getirmeye calisiyim. bu aralar gene baykuslari oynuyorum. sabahlari da erken kalktim tabi is guc, bildiginiz gibi. neyseki haftaonu geldi, ohh yarin ve pazar bu haftasonu makale filan yazmicam (Insallah)
bu hafta turk pop ile costum. badem kadar guzel makale yazdiran bir muzik yok. Allah ne duaniz varsa kabul etsin
iyice konusamiyoum artik, ne ingilizce ne turkce, bazi gunler resmen ne konusabiliyorum ne yazabiliyorum, aksi gibi her zaman gevezeyim :) bir ingilizce mailler attim bu hafta, gorenler yazik hazirlik okuyor galiba der.
acim ben bi yogurt yiyim
muah
bu hafta turk pop ile costum. badem kadar guzel makale yazdiran bir muzik yok. Allah ne duaniz varsa kabul etsin
iyice konusamiyoum artik, ne ingilizce ne turkce, bazi gunler resmen ne konusabiliyorum ne yazabiliyorum, aksi gibi her zaman gevezeyim :) bir ingilizce mailler attim bu hafta, gorenler yazik hazirlik okuyor galiba der.
acim ben bi yogurt yiyim
muah
Çarşamba, Ağustos 12, 2009
uyku, yazi, zaman ve geri kalanlar
off gene bes dakkam yok, son iki hafta gene makale ile ugrasarak gecti ve onumuzdeki gunlerde de boyle hos anlar bekliyor beni. soylemismiydim, tek kisilik ofise ciktim, yani bir uretken bi insan oldum anacim, hic aklima gelmezdi, ben cok sosyalim diye yalnizlarim sandim, yok , hic gerek yokmus. yeni bir Turk grubu kesfettim Badem, anacim butun sarkilari guzel. bir de bagira bagira sarkilarimi soyleyebilsem cok guzel olucak ama ne yazik ki cezayirli ve fransiz komsularim bundan pek haz etmiyecekler galiba.
boyle zamanlarda beni gulduren Modern sabahlara gene tesekkur ediyorum, bugun gene iciceklerimi puskurtucektim, zavalli fahire havalaninda yaptiklari , ve oktay ile ege'nin "duygusal" konusmalari beni bitirdi. Allah da sizi guldursun
yarin sabah erken kalkicam, insallah, su durumda bu bir dilek cunku saatnerede ise 1 am, ve benim 6 filan kalkmam lazim heheheh ne guzel dimi :)
oyle canlarim bu arada, neyse soylemiyim simdi
boyle zamanlarda beni gulduren Modern sabahlara gene tesekkur ediyorum, bugun gene iciceklerimi puskurtucektim, zavalli fahire havalaninda yaptiklari , ve oktay ile ege'nin "duygusal" konusmalari beni bitirdi. Allah da sizi guldursun
yarin sabah erken kalkicam, insallah, su durumda bu bir dilek cunku saatnerede ise 1 am, ve benim 6 filan kalkmam lazim heheheh ne guzel dimi :)
oyle canlarim bu arada, neyse soylemiyim simdi
Cumartesi, Ağustos 08, 2009
getti gettiiii
biricik kizim uctu gitti, insallah sag salim varir Turkiyeye. isleride rast gider orda insallah. kinali kuzum tabii cok zor, iki evladimda yurt disinda (benim acimdan).
saka maka hakkaten cok kotu oldum, geriye bi yok-ki kaldi, oda mezun olur giderse stef ile ben sap ustune oturucagiz. tabii baska arkadaslarim var ama ustune titredigimiz grup tamami ile boyle dunyanin dort bir tarafina dagildi.
neys, baska ne oldu, tabii calistim bol bol, alisveris filan bitti hafta
soylemesi ayip ama ben terbiyesiz bir insan oldugum icin tabii saklamicam, cok guzel bi canta aldim, mor hemide, bakinca 150 dolar gibi gorunuyor ama aslidan 25 dolar, tesekkurler TJmaxx, turkiyeyede bir tane acmak lazim. sonra aylardir bulamadigim parfum hasretide bitti, rush 2 alarak guzel kokmaya basladim. rush biraz agir gibiydi ama bu iki guzel. gene tjmaxx sag olsun.
bazi ayrintilar annem ve babam icin yaziyorum, internete girip okuyor canlarim, meraba annecim, meraba babacim :)
stefanim "from scratch" Inegol koftesi yapti bakalim nasil olucak. canlariniza degsin heheh
muah
saka maka hakkaten cok kotu oldum, geriye bi yok-ki kaldi, oda mezun olur giderse stef ile ben sap ustune oturucagiz. tabii baska arkadaslarim var ama ustune titredigimiz grup tamami ile boyle dunyanin dort bir tarafina dagildi.
neys, baska ne oldu, tabii calistim bol bol, alisveris filan bitti hafta
soylemesi ayip ama ben terbiyesiz bir insan oldugum icin tabii saklamicam, cok guzel bi canta aldim, mor hemide, bakinca 150 dolar gibi gorunuyor ama aslidan 25 dolar, tesekkurler TJmaxx, turkiyeyede bir tane acmak lazim. sonra aylardir bulamadigim parfum hasretide bitti, rush 2 alarak guzel kokmaya basladim. rush biraz agir gibiydi ama bu iki guzel. gene tjmaxx sag olsun.
bazi ayrintilar annem ve babam icin yaziyorum, internete girip okuyor canlarim, meraba annecim, meraba babacim :)
stefanim "from scratch" Inegol koftesi yapti bakalim nasil olucak. canlariniza degsin heheh
muah
Pazar, Ağustos 02, 2009
Kumaslarim canlarim benim
Buralarda kumaslari sanat eseri gibi duvara asmak cok moda. ama evimd eiki tane tuy torbasi oldugu icin usteleri butun tuy olucak diye bu fikre karsiydim. Taa ki bu super fikir aklima gelinceye kadar. SImdi kullanmaya kiyamadigim guzeller guzeli kimono kumaslari duvarlarimi susleyecek :)
evet neler oldu, angels and demons'i izledik guzel filmdi, yanliz bu filmler serisinin Turkce, ve Islami versiyonu yapilsa nasil olur diye dusundum. Bizde hic boyle gizli gruplar, yok gizli odalar, yok ok buraya bakiyorsa su demek gibi bisiler yok. Filmde ikide bir 4 madde diye, hava, su, ates ve toprak diye soylenip durdular, arkadaslar sag olsun akliam Cem Yilmaz 'in gene bu maddeleri sayarken araya tahtayi sokmasi geldi, kendi kendime gulup durdum, Stef e anlattim tabi gene bana bos bi bakis atti. Ama Stef in bu konuya hakim olmasi guzel oldu, ne oluyo yaa dedigimizde, " efenim, siyah toz soyle demek.. " diye herseyi acikladi.
Biriktirdigimiz HOUSE MD bolumlerini yani sezonu gece sefe rbitirmistik, Bu haftasonu The Closer uzerine calistik, son sezonu da harika. Ustune birde Dexter baslattik. Dexter cok guzelde biraz fazlaca geriliyorum. Closer bu sefer Dexter dan daha guzel.
sson iki gunde, Wii sports resort oynadik, kendo da pis stef beni guzelce dovdu, intikamim aci olucak.bu oyunlarda hep pis stefan kazaniyor, neyse ki kotu oldugu iki oyun buldum bu konulara egilicem :) mesela table tennis ve basketbol da ben cok iyiyim hhahhhahhaaa
sonra hadi ise geri don bakalim deyip, yeni aldigim eski kimono parcalarini yikayip kolaladim, karelere boldum. ilk shibori denememe basladim nasil bisi cikicak cok merak ediyorum. Sonra diger kumaslarimi anti tarnish pouch yapmak icin kestim hazirladim :)
yarim kalan kanzashileri bitirdim, sonra ciceklerin ve stef in yaptigi cantalarin fotolarini cektim. hala yorgun diilim, saat 2 ama uykum yok acaba Davis Sedaris mi dinlesem. Sarah Vowell dan sonra Davis Sedaris dinlemeye basladim. Bu yazarlarla This American Life podcastleri ile tanismistim. Ikiside cok komik. Davis Sedaris acaip komi, tavsiye ederim. Bu arada Audibook olayina sardirdim, Audibles dene bir web sayfasidan aliyorum kitaplari. SU an Kafka on the Shore diye super bi kitap dinliyorum hem merak ediyorum simdi ne olucak diye bir yandan da, ahh hic bitmese, yada filmi cekilse nasil olur diye hayal ediyorum. bilgisayar ve el islerimin yuzunden gozleirm cok yoruldugu icin istedigim gibi kitap okuyamiyordum, audio book olayi super oldu. ama Turkce hic sesli yok. sadece gorme engelliler icin hazirlanmis kitaplar var onlari indirmek icin de gorm engelli olmak gerekiyor (bedavalarda), keske bi yandan da satsalar. Turkiyede o kadar cok yetenekli seslendirme sanatcisi var ki , onlarin dilinden kitap dinlemeyi cok isterim :)
neyse cok gec oldu, ben yukariya cuf cuflayim
evet neler oldu, angels and demons'i izledik guzel filmdi, yanliz bu filmler serisinin Turkce, ve Islami versiyonu yapilsa nasil olur diye dusundum. Bizde hic boyle gizli gruplar, yok gizli odalar, yok ok buraya bakiyorsa su demek gibi bisiler yok. Filmde ikide bir 4 madde diye, hava, su, ates ve toprak diye soylenip durdular, arkadaslar sag olsun akliam Cem Yilmaz 'in gene bu maddeleri sayarken araya tahtayi sokmasi geldi, kendi kendime gulup durdum, Stef e anlattim tabi gene bana bos bi bakis atti. Ama Stef in bu konuya hakim olmasi guzel oldu, ne oluyo yaa dedigimizde, " efenim, siyah toz soyle demek.. " diye herseyi acikladi.
Biriktirdigimiz HOUSE MD bolumlerini yani sezonu gece sefe rbitirmistik, Bu haftasonu The Closer uzerine calistik, son sezonu da harika. Ustune birde Dexter baslattik. Dexter cok guzelde biraz fazlaca geriliyorum. Closer bu sefer Dexter dan daha guzel.
sson iki gunde, Wii sports resort oynadik, kendo da pis stef beni guzelce dovdu, intikamim aci olucak.bu oyunlarda hep pis stefan kazaniyor, neyse ki kotu oldugu iki oyun buldum bu konulara egilicem :) mesela table tennis ve basketbol da ben cok iyiyim hhahhhahhaaa
sonra hadi ise geri don bakalim deyip, yeni aldigim eski kimono parcalarini yikayip kolaladim, karelere boldum. ilk shibori denememe basladim nasil bisi cikicak cok merak ediyorum. Sonra diger kumaslarimi anti tarnish pouch yapmak icin kestim hazirladim :)
yarim kalan kanzashileri bitirdim, sonra ciceklerin ve stef in yaptigi cantalarin fotolarini cektim. hala yorgun diilim, saat 2 ama uykum yok acaba Davis Sedaris mi dinlesem. Sarah Vowell dan sonra Davis Sedaris dinlemeye basladim. Bu yazarlarla This American Life podcastleri ile tanismistim. Ikiside cok komik. Davis Sedaris acaip komi, tavsiye ederim. Bu arada Audibook olayina sardirdim, Audibles dene bir web sayfasidan aliyorum kitaplari. SU an Kafka on the Shore diye super bi kitap dinliyorum hem merak ediyorum simdi ne olucak diye bir yandan da, ahh hic bitmese, yada filmi cekilse nasil olur diye hayal ediyorum. bilgisayar ve el islerimin yuzunden gozleirm cok yoruldugu icin istedigim gibi kitap okuyamiyordum, audio book olayi super oldu. ama Turkce hic sesli yok. sadece gorme engelliler icin hazirlanmis kitaplar var onlari indirmek icin de gorm engelli olmak gerekiyor (bedavalarda), keske bi yandan da satsalar. Turkiyede o kadar cok yetenekli seslendirme sanatcisi var ki , onlarin dilinden kitap dinlemeyi cok isterim :)
neyse cok gec oldu, ben yukariya cuf cuflayim
Pazartesi, Temmuz 27, 2009
Thai temple in Tampa
Dun bu tapinagin yararina yapilan yemekleri yemeye gittik taa Tampaya, Stefanim olsa daha guzel olurdu ama o kadar sicak bir gundu ki gelmedigine onun adina sevindim, biraz daha serin bi zamanda gideriz belki :)
simdi bu tapinagin uyeleri gonullu olarak bir suru malzeme alip, parasini kendi ceplerinden verip ustune birde bu guzel yemekleri pisiriyorlar! bir cok yemek 3-5 dolar arasinda degisiyor, ve bayagi bol kepce kendileri, ben hem ogle hem aksam yemegini 8 dolarda halletmis oldum. Pumpkin curry sen ne guzel bisisin yahu.
fotoda gorunen coconut custard diye bisi. ilk agziniza aldiginizda soganli yumusakca bisi gibi geliyor, sonra cocnut in tatli lezzeti ortaya cikiyor. gavurlarin dedigi gibi biraz "acquired taste". ama guzeldi.
Thai yemekelri dogal olarak bol acili, Jodie nin annesi icten ice pisti bu mamalari yerken. ben yok bu aci degil dedim kadincagiz bir lokma aldi " ayy bir daha senin dedigini yemem" dedi, hehhhe benim aci reseptorleri biraz arizali tabiii
ikizlerde geldiler, off yerim ben onlari, bugunde onlara kumas aldik, cici elbiseler yapicaz ondan
hadi bakalim saglicakla kalin
simdi bu tapinagin uyeleri gonullu olarak bir suru malzeme alip, parasini kendi ceplerinden verip ustune birde bu guzel yemekleri pisiriyorlar! bir cok yemek 3-5 dolar arasinda degisiyor, ve bayagi bol kepce kendileri, ben hem ogle hem aksam yemegini 8 dolarda halletmis oldum. Pumpkin curry sen ne guzel bisisin yahu.
fotoda gorunen coconut custard diye bisi. ilk agziniza aldiginizda soganli yumusakca bisi gibi geliyor, sonra cocnut in tatli lezzeti ortaya cikiyor. gavurlarin dedigi gibi biraz "acquired taste". ama guzeldi.
Thai yemekelri dogal olarak bol acili, Jodie nin annesi icten ice pisti bu mamalari yerken. ben yok bu aci degil dedim kadincagiz bir lokma aldi " ayy bir daha senin dedigini yemem" dedi, hehhhe benim aci reseptorleri biraz arizali tabiii
ikizlerde geldiler, off yerim ben onlari, bugunde onlara kumas aldik, cici elbiseler yapicaz ondan
hadi bakalim saglicakla kalin
Cumartesi, Temmuz 25, 2009
Sakura yemis kaplari
yemis kaplair ne guzel bi isim tamlamasi yav, evet origami yapacagim geldi, koptum bes milyon tane yaptiktan sonra bir tanesini mobile' e donusturdum geri kalanini stef e verdim simdi yen icin daha fazla yapiyorum, baska isteyen varsa soleyin anacigim.
bu haftasonu sarasotaliyim, sacimi filan boyadim iyice anneanneye benzemeye baslamistim, aksam ikizleri gorucem Gogce teyzelerinin genc oldugunu dusunsunler dimi?
kirmizi oje surdum ama gene uclair gitti, sonra tirnaklardan silerken gene geberttim parmaklarimi. o pis asetone yakti her tarafimi. kas filan alirken gene iskence yaptim kendime, kadin olmak zor ya, psi erkekler hic boyle seylerle ugrasmiyorlar. hem" ben senin dogal halini seviyorum " diyip sonra dergilerde hayvan gibi makyajli kadinlara " bak ne guzel " diyolar. gerci stef demiyo, bir defa oyle bisi dedi, hemen kizin yuzune biyik cizdim. bakti cok olgun bi sekilde karsiliyorum, bir daha hic oyle abidik yorumlarda bulunmadi.
simdi ben kendimi sanatima veriyim :)
bu haftasonu sarasotaliyim, sacimi filan boyadim iyice anneanneye benzemeye baslamistim, aksam ikizleri gorucem Gogce teyzelerinin genc oldugunu dusunsunler dimi?
kirmizi oje surdum ama gene uclair gitti, sonra tirnaklardan silerken gene geberttim parmaklarimi. o pis asetone yakti her tarafimi. kas filan alirken gene iskence yaptim kendime, kadin olmak zor ya, psi erkekler hic boyle seylerle ugrasmiyorlar. hem" ben senin dogal halini seviyorum " diyip sonra dergilerde hayvan gibi makyajli kadinlara " bak ne guzel " diyolar. gerci stef demiyo, bir defa oyle bisi dedi, hemen kizin yuzune biyik cizdim. bakti cok olgun bi sekilde karsiliyorum, bir daha hic oyle abidik yorumlarda bulunmadi.
simdi ben kendimi sanatima veriyim :)
Pazartesi, Temmuz 20, 2009
canim kirmizi oje ceker
guzzelce surdum kirmizi ojelerimi eme uclar hemen gitti, dokulmeye basladi. kil oldum, illa gidip 7 dolarlik orly almam gerekicek. bir daha ki cvs ziyaretimizde alirim artik.kisa uzun butun tirnaklarda guzel duruyor kirmizi oje ama boyle alev gibi, kan gibi olucak :) ne yazik ki Stefan bir cok erkek gibi bu ojelere cok yabanci, hic ilgilenmiyor. bugun ellermi ne hallere soktum gene de begenmedi, dogal hali guzel filan gibi beylik laflar etti. neyseki erkekler icin suslenmiyorum :)
meyva acisindan cok guzel gunler yasiyoruz, her hafta alisveris yaparken en asagi 3 cesit meyva buluyorum, hepside super leziz, domates bile lezzetli, ee mevsimi tabii. bu aksam avocadolu turk usul salata yaptim ohhh ne guzeldi. resmen tikindim.
dun pek iyi hissetmedim, ve sarasotaya bir gun gec geldim, trafik benim yonumde gayet guzeldi hehehe diger yon icin ayni seyi soyleyemeyecegim.
yeni stamenler geldi taaa avustralyadan, cok sirinler bende yapmak istiyorum bunlardan yaaa
yeni cicekler yaptim birine lazy sue deniyo digeri bildigimiz gelincik. en sevdigim ciceklerdendir gelincik, hic koparilmaya gelmez oyle yol kenarinda sirin sirin buyurler, incecik, dantel gibi petaller... bana hepsi ODTU kampusunu hatirlatiyorlar.
kendimi anime dunyasina adiyim en iyisi
muah
meyva acisindan cok guzel gunler yasiyoruz, her hafta alisveris yaparken en asagi 3 cesit meyva buluyorum, hepside super leziz, domates bile lezzetli, ee mevsimi tabii. bu aksam avocadolu turk usul salata yaptim ohhh ne guzeldi. resmen tikindim.
dun pek iyi hissetmedim, ve sarasotaya bir gun gec geldim, trafik benim yonumde gayet guzeldi hehehe diger yon icin ayni seyi soyleyemeyecegim.
yeni stamenler geldi taaa avustralyadan, cok sirinler bende yapmak istiyorum bunlardan yaaa
yeni cicekler yaptim birine lazy sue deniyo digeri bildigimiz gelincik. en sevdigim ciceklerdendir gelincik, hic koparilmaya gelmez oyle yol kenarinda sirin sirin buyurler, incecik, dantel gibi petaller... bana hepsi ODTU kampusunu hatirlatiyorlar.
kendimi anime dunyasina adiyim en iyisi
muah
Cumartesi, Temmuz 11, 2009
uyku ve anime
daha cok anime izlemek istiyorum ama uykum var, evet uykum var ne guzel dimi? uyku ne buyuk bir nimet, ilacsiz uyuyabilmek ne guzel. gereksiz yere herkese uyku ilaci veren doktorlari kiniyorum burdan. Uc gun uyuyamadim onlarin yuzunden :) meditasyon gercek ilaci imis durmadan calisan bir beynin. bol meditasyon, beynimi bosaltiyor, ohhh sacma sapan ruyalarda geziyorum ( ozellikle Yen in ikiz kizlarinin oldugu ruyalar, bezlerini degistirirken uyaninca, niye uyandim ne guzel ruya goruyordum diye hayiflaniyorum)
yeni sezon animeler basladi benim begendiklerim Canaan (super gucleri olan bir kiz ajanimsi bisi galiba ve karisik bir hikaye) , Sora no manimani (cocukluk arkadaslarinin lisede astronomi klubunde bulusmas, komik) , Bakemonotagari ( normal gorunen ama agirligi bes kilo olan bir kizi tedavi etmek isteyen daha once vampir olmus ve iyilestirilmis bir oglanin hikayesi, enteresan) ve Taishou Yakyuu Musume ( beysbol Japonyaya ilk gittiginde hala kimono ile dolasan kizlarin bu oyunu oynama cabalari).
Bir iki tane daha yeni cikicak olan var onlari izleyince sene rapor yazarim efenim. Baska bir iki tane daha izledim mesela Needless, cok fena, ilk okul cocugu ile ayni zekada olan koca meme hastasi gencler icin yapilmis, hic sansi yok benim icin. sonra sapik otesi olan bir anime var adini bile hatirlamiyorum, akliniza gelebilicek butun japon anime fetisleri var bu animede tabii ki erkeklere yonelik. biraz hastalikli sapik duzeyde ondan aman deyim kalsin dedim, aslinda komik bir tarzi vardi yazik oldu napalim.
Bir kac animeyide bitirdim, meselaEden of east cok guzeldi, konusu bir harika, tavsiye ederim. sonra simdi K-ON u bitirmek uzereyim, fena diil cerez niyetine. Hatsukoi Limited ilk ask ile ilgili cok guzel bi anime idi. hem gulerim hem aglarim, zaten aka boka agliyorum ya. rideback, cok guzel yapilmis bir anime, hikayeside fena diil ama bu alet hakkaten olsa cok guzel olurdu. sanirsam Ozicik bunu begenir. Tetsuwan Birdy Decode 2 aynen birinci sezon gibiydi hatta daha guzel. Ichigo Mashimaro encoreaynen onceki dizi gibi pek ahim sahim diil, yani bir yenilik bisi yo. ayni espriler baydi.
evet simdilik bi kadar, yarin erken uyanma ihtimalim var. belki bu sabah ki gibi tenis oynarim, tabii ki wii de hehehe
yeni sezon animeler basladi benim begendiklerim Canaan (super gucleri olan bir kiz ajanimsi bisi galiba ve karisik bir hikaye) , Sora no manimani (cocukluk arkadaslarinin lisede astronomi klubunde bulusmas, komik) , Bakemonotagari ( normal gorunen ama agirligi bes kilo olan bir kizi tedavi etmek isteyen daha once vampir olmus ve iyilestirilmis bir oglanin hikayesi, enteresan) ve Taishou Yakyuu Musume ( beysbol Japonyaya ilk gittiginde hala kimono ile dolasan kizlarin bu oyunu oynama cabalari).
Bir iki tane daha yeni cikicak olan var onlari izleyince sene rapor yazarim efenim. Baska bir iki tane daha izledim mesela Needless, cok fena, ilk okul cocugu ile ayni zekada olan koca meme hastasi gencler icin yapilmis, hic sansi yok benim icin. sonra sapik otesi olan bir anime var adini bile hatirlamiyorum, akliniza gelebilicek butun japon anime fetisleri var bu animede tabii ki erkeklere yonelik. biraz hastalikli sapik duzeyde ondan aman deyim kalsin dedim, aslinda komik bir tarzi vardi yazik oldu napalim.
Bir kac animeyide bitirdim, meselaEden of east cok guzeldi, konusu bir harika, tavsiye ederim. sonra simdi K-ON u bitirmek uzereyim, fena diil cerez niyetine. Hatsukoi Limited ilk ask ile ilgili cok guzel bi anime idi. hem gulerim hem aglarim, zaten aka boka agliyorum ya. rideback, cok guzel yapilmis bir anime, hikayeside fena diil ama bu alet hakkaten olsa cok guzel olurdu. sanirsam Ozicik bunu begenir. Tetsuwan Birdy Decode 2 aynen birinci sezon gibiydi hatta daha guzel. Ichigo Mashimaro encoreaynen onceki dizi gibi pek ahim sahim diil, yani bir yenilik bisi yo. ayni espriler baydi.
evet simdilik bi kadar, yarin erken uyanma ihtimalim var. belki bu sabah ki gibi tenis oynarim, tabii ki wii de hehehe
Perşembe, Temmuz 09, 2009
Cumartesi, Temmuz 04, 2009
basin batin Batman
en sonunda aylardir izlemek istedigimiz Batman dar knight filmini izledik, aman ne kotu bor filmmis, basima buz torbalari koydum film bitince, o kadar cok sey patladi, kursunlar atildi ki basim sisti. hikaye desen yok, hikaye anlatimi ondan kotu. tam bir essek kacti palan doktu tarzinda bir filmmis. bu batmani oynayan adama Machinist'ten sonra sinir olmustum, daha da bir tiksindim.
neyse guzel olay ise, kumaslarimi boyadim, birazini kestim bile, bu sefer elimi kesmedim heheh, en son kumas kesme maceramda parmagimin ucunu soyle yandan biraz almistim, yeni iyilesti, bir daha kesmem insallah, cok kaniyo namussuz.
Stef'im yikanan kiyafetlerimi katliyor, ne romantik bir goruntu :) bana kalsa katlamam, cunku askiya asiyorum tabi askiya asmam bir kac gun aliyor ama olsun:)
Suki ve Koko cok miskin, hele Koko iblisi butun gun uyudu. artik yasli bir kedi mi oldu acep, nerde ise 8 yasinda.
Basim agriyor, ibuprofen de ise yaramadi, yagmur yagicak galiba, boyl e zamanlarda daha bir tutuluyor boynum, yada Batman in etkileir hala suruyor. barim bu aksam dexter veya house izleyelimde bu kotu filmin etkilerinden kurtulalim :)
muah
neyse guzel olay ise, kumaslarimi boyadim, birazini kestim bile, bu sefer elimi kesmedim heheh, en son kumas kesme maceramda parmagimin ucunu soyle yandan biraz almistim, yeni iyilesti, bir daha kesmem insallah, cok kaniyo namussuz.
Stef'im yikanan kiyafetlerimi katliyor, ne romantik bir goruntu :) bana kalsa katlamam, cunku askiya asiyorum tabi askiya asmam bir kac gun aliyor ama olsun:)
Suki ve Koko cok miskin, hele Koko iblisi butun gun uyudu. artik yasli bir kedi mi oldu acep, nerde ise 8 yasinda.
Basim agriyor, ibuprofen de ise yaramadi, yagmur yagicak galiba, boyl e zamanlarda daha bir tutuluyor boynum, yada Batman in etkileir hala suruyor. barim bu aksam dexter veya house izleyelimde bu kotu filmin etkilerinden kurtulalim :)
muah
Cumartesi, Haziran 27, 2009
Suki'nin gozleri
Normalde hep bos bos bakmasina ragmen bu fotoda canim kizim, bir tanem ne sinirli bakmis gene abisine cekmis :)
cumartesi sabahi oglen olmak uzere, penceremin perdesini cektim gunes isigi evime girsin diye. bugun temizlik, is guc yapiyim diyorum, bissuru dergi kitap aldim dogumgunum serefine ( daha dogrusu canim dogumgunumde geliyo hem her sene ben kendime hediye almaz miyim diye japonyadan kitap dergi ismarladim hehehe, cok seviyorum Gogceyi naapiyim). bir yandan modern sabahlar podcastlerini dinlerim bir yandan ortalik toplarim , biraz wii fit, biraz yemek, biraz dikis al sana guzel bir cumartesi.
hava gene acaip sicak. biliyorum floridada yasiyorum sikayet etmemem lazim ama hakkaten sicak ya, dun yagmur yagi kosa kosa dukakna girdim. ciktigimda aa yagmur durmus dedim ama bir gunes cikmis, etraf buhar, resmen bugulanmis balik gibi pistim, zor yetistim arabamin ACsine. valla insan yavas yavas pisiyor burda.
ve yagmur yagmaya basladi hadi bakalim is basina.....
cumartesi sabahi oglen olmak uzere, penceremin perdesini cektim gunes isigi evime girsin diye. bugun temizlik, is guc yapiyim diyorum, bissuru dergi kitap aldim dogumgunum serefine ( daha dogrusu canim dogumgunumde geliyo hem her sene ben kendime hediye almaz miyim diye japonyadan kitap dergi ismarladim hehehe, cok seviyorum Gogceyi naapiyim). bir yandan modern sabahlar podcastlerini dinlerim bir yandan ortalik toplarim , biraz wii fit, biraz yemek, biraz dikis al sana guzel bir cumartesi.
hava gene acaip sicak. biliyorum floridada yasiyorum sikayet etmemem lazim ama hakkaten sicak ya, dun yagmur yagi kosa kosa dukakna girdim. ciktigimda aa yagmur durmus dedim ama bir gunes cikmis, etraf buhar, resmen bugulanmis balik gibi pistim, zor yetistim arabamin ACsine. valla insan yavas yavas pisiyor burda.
ve yagmur yagmaya basladi hadi bakalim is basina.....
Perşembe, Haziran 25, 2009
Beraber ve solo sohbetler
TRT Ankara radyosunda haftaici hergun Turkiye saati ile 18-20 arasinda Eastern Time ile 11-13 arasinda yayinlaniyor. Eger Ankara disinda iseniz internet uzerinden bu programi dinleyebilirsiniz. TRT nin butun tv ve radyo programlari internette! Ve yayin cok kaliteli yani ikide bir kesilmiyor. ufak bir program kurmaniz gerekebilir hali hazirda sizde yoksa.
Ankara radyosunda baska bir suru guzel program var, benim dinledigim kadari ile az muzik bol sohbet seklinde genelde bu yayinlar. ama en sevdigim ve hergun dinledigim beraber ve solo sohbetler. Programin bloguna olan link sag tarafta bulabilirsiniz. tabii ki radyo ODTUde Modern Sabahlar programini yapan ekibin eseri bu programda. Doya doya 2 saat dinleyin hergun, su an icin podcastleri yok. ondan canli dinlemek zorundasiniz :)
muah
Ankara radyosunda baska bir suru guzel program var, benim dinledigim kadari ile az muzik bol sohbet seklinde genelde bu yayinlar. ama en sevdigim ve hergun dinledigim beraber ve solo sohbetler. Programin bloguna olan link sag tarafta bulabilirsiniz. tabii ki radyo ODTUde Modern Sabahlar programini yapan ekibin eseri bu programda. Doya doya 2 saat dinleyin hergun, su an icin podcastleri yok. ondan canli dinlemek zorundasiniz :)
muah
Cumartesi, Haziran 20, 2009
cumartesi cabuk bitti...
Iki arkadasimiza gule gule demek icin bir araya geldigimiz parti yemek yiyerek basladi, ingilizce argo egitimi ile sonuclandi. Gecenin 3-4 gibi eve geldik, uyuduk kalktik bir daha uyuduk, yani bir partiye gitmek insani boyle mi yorar? resmen yaslanmisim. Gerci Stef de uyudu ama en azindan o raki filan icti, ben butun gece su ictim (taam bir iki kutu mountain dew da ictim), yani aksamdan kalma da degilim, yok anacim, dans ettim zipladim filan her taraflarim agriyordu sabah. cok erken yaslandim ben. belki de kendimi yasli hissetmem dogumgunumun yaklasmasindan kaynaklaniyordur. eskiden iple cekerdim, simdi off gene geldi, off offfff diye ic cekiyorum.
neyse ki aksam beraber yemek yedik, dragonfly 'a gidip ayi gibi sushi yedik. yani icine ne koyuyorlarsa o sushiler dunyanin en guzel sushileri yedikce yiyesin geliyor. Ordan atlayip bizim eve geldik, bir kacimiz wii oynadi digerleri fotograflara bakti. Guzel fotograf cekebilmek cok guzel bir sey. O an ki bakis acini, duygularini bir saniyeye sigdirmak cok guzel olsa gerek. eskiden ailecek hic fotograf cekmezdik, megerse digital makinalarin cikisini bekliyormusuz :) ailecek sardirdik, ama en iyimiz tabii ki kardiss Aachii.
saat 12 yi gecti, cumartesi bitti pazar gunu yapilacak bir isimiz var mi acaba?
muah
neyse ki aksam beraber yemek yedik, dragonfly 'a gidip ayi gibi sushi yedik. yani icine ne koyuyorlarsa o sushiler dunyanin en guzel sushileri yedikce yiyesin geliyor. Ordan atlayip bizim eve geldik, bir kacimiz wii oynadi digerleri fotograflara bakti. Guzel fotograf cekebilmek cok guzel bir sey. O an ki bakis acini, duygularini bir saniyeye sigdirmak cok guzel olsa gerek. eskiden ailecek hic fotograf cekmezdik, megerse digital makinalarin cikisini bekliyormusuz :) ailecek sardirdik, ama en iyimiz tabii ki kardiss Aachii.
saat 12 yi gecti, cumartesi bitti pazar gunu yapilacak bir isimiz var mi acaba?
muah
Pazartesi, Haziran 15, 2009
Mini Yen
Maasallah, ayy bu kizlari yicem cok sirinler. gene bizimkileri ziyarete gittim, bi baktim bu sirinlik muskasi karpuz ve hindistan cevizinin ortasina oturmus, uslu uslu annesini izliyor. Bu arada anneleri bir chicken pot pie yapti, yanii acaip guzeldi. Butun tepsiyi yiyebilirdim :)
Kiz kardesi o sirada banyo yaptigi icin fotosunu cekemedim.
Bugun Joann's a gittim, tesaduf simplicity modelleri bugun icin 2 dolar, hemen bissuru bebek kiyafeti aldim hehe. bu hinzirlara dikicem elbiseler.
Bende isterim bunlardan bana ne !
Kiz kardesi o sirada banyo yaptigi icin fotosunu cekemedim.
Bugun Joann's a gittim, tesaduf simplicity modelleri bugun icin 2 dolar, hemen bissuru bebek kiyafeti aldim hehe. bu hinzirlara dikicem elbiseler.
Bende isterim bunlardan bana ne !
Cumartesi, Haziran 13, 2009
Bebek gibi uyumak
Sonunda uyudum , ohhh be, normal bir insanim , en azindam bu aksama kadar. Su an calistigim is yerine ilk basladigimda bir uyku problemim vardi. Aslinda her zaman benim istedigim zaman uyuyamama gibi bir problemim var. Ozellikle geceleri soyle bes dakkada uykuya dalan insanlara nasil ozenirim... cocukken de boyle degildim ben, uc kardes ayni odada uyurduk, ben perdenin arkasindan cikicak sapik katiller, yatagin altindan cikicak olan canavarlar derken uyuyamazdim.
Ozi ile Aachi horrr bes dakkada uyurdu. Bazen arkadaslarimda kalirdim yada onlar bizde kalirdi, ben butun gece konusmak isterdim onlar horr gene uyurlardi. hadii sabaha kadar evden gelen bin turlu sesi dinle. tabii hayalgucu bayagi guclu olan bri insan olarak bu seslerin uzaylilardan tutun, evimizin onunde dikilen bir katile kadar herseyden geldigini dusunurdum.
uyku sirasinda da huzur yok bana, disimi gicirdatirim, kabuslar gorurum. uyandigimda sanki butun gece kosmusum gibi uyanirim. yanii hadi simdi uyku vakti denilmesi en gicik oldugum sey. Aachi cocukken "ahhh keske yemek olmasa, hap icsek" dermis bende ayni seyi uyku icin soyleyebilirim. ne yazik ki beyin benimle ayni fikirde degil. dogru duzgun uyumayinca beyin direk iflas ediyor, unutkanlik, halusinasyonlar, fiziksel agri, depresyon derken liste uzadikca uzuyor.
carsamba ve persembe geceleri bir saat filan uyuyunca ve gunduz manyak gibi canli filan olunca asabim bozulmaya basladi. dun ise gitmedim, cunku dikkatime guvenmiyorum, araba kullanmak istemedim iki gun uyumadiktan sonra :) neys, melatonin haplari tek basian hic bi ise yaramiyor. egsersiz yapiyordum , hadi ya uyumam lazim yoruldum filan diye, megerse uyku saatine yakin yapmamam gerekiyormus , ee benim vaktim yok yahuu. simdi sabah uyanip yapmaya calisicam.
sonracigima rahatlama , gevseme mp3'u buldum. onu dinledim, ve tataaaaa uyudummmmmm. hadi bakalim, benim bundan bir kac cesit bulmam lazim, cunku bir sure sonra bunlardan da sikiliyorum.
simdi bi diet mountain dew iciyim, keyifim yerinde :)
Bu arada buraya link filan koydugum Modern Sabahlar programini belki fark etmissinizdir. Radyo ODTU de yayinlanan bir program, okula giderken dinlerdik arabada, tabii sonra labda dinlemeye devam ederdim, podcastlerini hemen indirmeye basladim 2006 dan beri bu sekilde dinliyorum. Cok komik bu adamlar, araba surerken dinliyorum genelde, kac defa kaza yapmamak icin kahkahalarimi zaptetmek zorunda kaldim :) yani arabada tek basima otururken haahhhaaaa diye gulup etrafimdaki insanlara manyak imaji vermemi filan es geciyorum.
simdi ayni ekip Ankara Radyonunda (TRT) Turkiye saati ile 18-20 arasinda bir program yapiyorlar (beraber ve solo sohbetler), ve bu 2 saat boyunca belki 2 defa sarki calisiniyor gerisi sirf konusma. FL saati ile 11 de ben aciyorum internetten dinliyorum. O kadar mutluyum ki, yillardir "cansiz" podcastten dinledigim icin br turlu bunlar soru sordugunda arayamiyordum. bu programa hemen hemen hergun email atiyorum, ve hergun bu mailler okunuyor :) bu program daha cok yeni ondan cok mail atan yok , bende acaip kullaniyorum bu durumu :)
yandaki linklerde bu radyo programinin bloguna link var. gerci programi dinlemezseniz pek bi manali gelmiyor:) ondan dinleyin! unutmadan soyleyim TRTnin internet yayini basarili, yani yayin hic kesilmiyor, (radyo ODTU bu tas sana!) ses cok net, benden yildizli pekiyi aldilar bilmiyorum...
Ozi ile Aachi horrr bes dakkada uyurdu. Bazen arkadaslarimda kalirdim yada onlar bizde kalirdi, ben butun gece konusmak isterdim onlar horr gene uyurlardi. hadii sabaha kadar evden gelen bin turlu sesi dinle. tabii hayalgucu bayagi guclu olan bri insan olarak bu seslerin uzaylilardan tutun, evimizin onunde dikilen bir katile kadar herseyden geldigini dusunurdum.
uyku sirasinda da huzur yok bana, disimi gicirdatirim, kabuslar gorurum. uyandigimda sanki butun gece kosmusum gibi uyanirim. yanii hadi simdi uyku vakti denilmesi en gicik oldugum sey. Aachi cocukken "ahhh keske yemek olmasa, hap icsek" dermis bende ayni seyi uyku icin soyleyebilirim. ne yazik ki beyin benimle ayni fikirde degil. dogru duzgun uyumayinca beyin direk iflas ediyor, unutkanlik, halusinasyonlar, fiziksel agri, depresyon derken liste uzadikca uzuyor.
carsamba ve persembe geceleri bir saat filan uyuyunca ve gunduz manyak gibi canli filan olunca asabim bozulmaya basladi. dun ise gitmedim, cunku dikkatime guvenmiyorum, araba kullanmak istemedim iki gun uyumadiktan sonra :) neys, melatonin haplari tek basian hic bi ise yaramiyor. egsersiz yapiyordum , hadi ya uyumam lazim yoruldum filan diye, megerse uyku saatine yakin yapmamam gerekiyormus , ee benim vaktim yok yahuu. simdi sabah uyanip yapmaya calisicam.
sonracigima rahatlama , gevseme mp3'u buldum. onu dinledim, ve tataaaaa uyudummmmmm. hadi bakalim, benim bundan bir kac cesit bulmam lazim, cunku bir sure sonra bunlardan da sikiliyorum.
simdi bi diet mountain dew iciyim, keyifim yerinde :)
Bu arada buraya link filan koydugum Modern Sabahlar programini belki fark etmissinizdir. Radyo ODTU de yayinlanan bir program, okula giderken dinlerdik arabada, tabii sonra labda dinlemeye devam ederdim, podcastlerini hemen indirmeye basladim 2006 dan beri bu sekilde dinliyorum. Cok komik bu adamlar, araba surerken dinliyorum genelde, kac defa kaza yapmamak icin kahkahalarimi zaptetmek zorunda kaldim :) yani arabada tek basima otururken haahhhaaaa diye gulup etrafimdaki insanlara manyak imaji vermemi filan es geciyorum.
simdi ayni ekip Ankara Radyonunda (TRT) Turkiye saati ile 18-20 arasinda bir program yapiyorlar (beraber ve solo sohbetler), ve bu 2 saat boyunca belki 2 defa sarki calisiniyor gerisi sirf konusma. FL saati ile 11 de ben aciyorum internetten dinliyorum. O kadar mutluyum ki, yillardir "cansiz" podcastten dinledigim icin br turlu bunlar soru sordugunda arayamiyordum. bu programa hemen hemen hergun email atiyorum, ve hergun bu mailler okunuyor :) bu program daha cok yeni ondan cok mail atan yok , bende acaip kullaniyorum bu durumu :)
yandaki linklerde bu radyo programinin bloguna link var. gerci programi dinlemezseniz pek bi manali gelmiyor:) ondan dinleyin! unutmadan soyleyim TRTnin internet yayini basarili, yani yayin hic kesilmiyor, (radyo ODTU bu tas sana!) ses cok net, benden yildizli pekiyi aldilar bilmiyorum...
Çarşamba, Haziran 10, 2009
OĞUZ KAĞAN
Gecen gun aklima geldi bende aradim buldum, aslinda dusununce Stef Oguz Kagan's acaip benziyor :) yahşi yiğit bu Stefan ;)
"Oğuz-Han'ın vücudu güçlü ve korkunç hayvanlara benzetilirdi":
Dede Korkut masallarında da büyük kahramanların yürüyüşü arslanlara benzetilmiş ve vücut yapıları da korkunç hayvanlar gibi anlatılmışlardı. Oğuz-Kağan destanında da az da olsa bunları görmüyor değiliz. Uygurların Oğuz destanı Oğuz-Kağan'ın şeklini şöyle anlatıyordu:
Öküz ayağı gibi idi sanki ayağı
Kurdun bileği gibi idi sanki bileği.
Benzer idi omuzu ala samurunkinejavascript:void(0)
Göğsü de yakın idi koca ayınınkine!
Destana göre Oğuz'un elleri ve pençesi ayının büyük ve güçlü pençesini andırıyordu. Ama kurdun bileği başka idi. Kurt yeryüzündeki hayvanlar içinde koşma bakımından en dayanıklı hayvandı. Bir türlü yorulma bilmezdi. Bileği ince idi. Fakat o ince bilekli kurdun pençesi korkunçtu. Bir samur büyüklüğündeki kıllı omuzlar ve ayının göğsü gibi gergin ve şişkin ğögüsler Oğuz-Kağan'ın bir insan olarak ne derece güçlü olduğunu anlatmağa yarayan sözlerdi.
"Oğuz-Kağan'ın vücudu niçin "tüylü" idi":
Eski Türkler "ilk insanın tüylü olduğuna inanırlardı." Altaylarda yaşayan birçok efsanelerde bu konu ile ilgili sayısız örneklere rastlıyoruz: "Tüylere kaplı olan ilk insan Tanrı'ya karşı günah işlemiş ve bundan dolayı da tüyleri dökülmüştü. Tüyleri dökülünce de insanoğlu bir türlü hastalıktan kurtulamamış ve ölümsüzlüğü elinden kaçırmıştı. (Bir söylenişe göre) Tanrı insanı yaratırken şeytan gelmiş ve insanın üzerine tükürerek her tarafına pislik içinde bırakmıştı. Tanrı da insanın dışını içine içini de dışına çevirmek zorunda kalmıştı. Bu suretle insanın içinde kalan şeytanın pisliği ve tüyler insanoğlunun ruhunu ve ahl'kını kötü yapmıştı. İnsanın gerçi dışı Tanrı yapısı idi ve güzeldi ama; içi şeytan tarafından kirletilmiş ve şeytana benzer bir özelliğe bürünmüştü". Bu sebeple Oğus destanında bu çok eski Türk inançlarının izlerini de buluyoruz. Çünkü Oğuz-Kağan bizim gibi tüysüz değil; her tarafı kıllarla dolu ve fevkal'de bir yaratıktı:
Bir insan idi fakat tüyleri dolu idi
Vücudu kıllı idi çok uzun boylu idi.
Güder at sürüleri tutar atlara biner
Daha bu yaşta iken çıkar avlara gider.
Geceler günler geçti nice seneler doldu.
Oğuz da büyüyerek bir yahşi yiğit oldu!
"Oğuz-Han'ın vücudu güçlü ve korkunç hayvanlara benzetilirdi":
Dede Korkut masallarında da büyük kahramanların yürüyüşü arslanlara benzetilmiş ve vücut yapıları da korkunç hayvanlar gibi anlatılmışlardı. Oğuz-Kağan destanında da az da olsa bunları görmüyor değiliz. Uygurların Oğuz destanı Oğuz-Kağan'ın şeklini şöyle anlatıyordu:
Öküz ayağı gibi idi sanki ayağı
Kurdun bileği gibi idi sanki bileği.
Benzer idi omuzu ala samurunkinejavascript:void(0)
Göğsü de yakın idi koca ayınınkine!
Destana göre Oğuz'un elleri ve pençesi ayının büyük ve güçlü pençesini andırıyordu. Ama kurdun bileği başka idi. Kurt yeryüzündeki hayvanlar içinde koşma bakımından en dayanıklı hayvandı. Bir türlü yorulma bilmezdi. Bileği ince idi. Fakat o ince bilekli kurdun pençesi korkunçtu. Bir samur büyüklüğündeki kıllı omuzlar ve ayının göğsü gibi gergin ve şişkin ğögüsler Oğuz-Kağan'ın bir insan olarak ne derece güçlü olduğunu anlatmağa yarayan sözlerdi.
"Oğuz-Kağan'ın vücudu niçin "tüylü" idi":
Eski Türkler "ilk insanın tüylü olduğuna inanırlardı." Altaylarda yaşayan birçok efsanelerde bu konu ile ilgili sayısız örneklere rastlıyoruz: "Tüylere kaplı olan ilk insan Tanrı'ya karşı günah işlemiş ve bundan dolayı da tüyleri dökülmüştü. Tüyleri dökülünce de insanoğlu bir türlü hastalıktan kurtulamamış ve ölümsüzlüğü elinden kaçırmıştı. (Bir söylenişe göre) Tanrı insanı yaratırken şeytan gelmiş ve insanın üzerine tükürerek her tarafına pislik içinde bırakmıştı. Tanrı da insanın dışını içine içini de dışına çevirmek zorunda kalmıştı. Bu suretle insanın içinde kalan şeytanın pisliği ve tüyler insanoğlunun ruhunu ve ahl'kını kötü yapmıştı. İnsanın gerçi dışı Tanrı yapısı idi ve güzeldi ama; içi şeytan tarafından kirletilmiş ve şeytana benzer bir özelliğe bürünmüştü". Bu sebeple Oğus destanında bu çok eski Türk inançlarının izlerini de buluyoruz. Çünkü Oğuz-Kağan bizim gibi tüysüz değil; her tarafı kıllarla dolu ve fevkal'de bir yaratıktı:
Bir insan idi fakat tüyleri dolu idi
Vücudu kıllı idi çok uzun boylu idi.
Güder at sürüleri tutar atlara biner
Daha bu yaşta iken çıkar avlara gider.
Geceler günler geçti nice seneler doldu.
Oğuz da büyüyerek bir yahşi yiğit oldu!
Pazar, Haziran 07, 2009
bu haftasonu da bitmek uzere...
yok-ki ve esi sagolsun bu sabah guzelce kahvalti ettikten sonra, bissuru Wii oynadik, megersem ben bir bowling dehasi imisim haberim yokmus. bunun yaninda golf, tennis, beysbol gibi nice sporda hala felaketim :) simdi bu diger sporlari calisiyim barim. bir dahaki gorusmemizde stef'a yuk olmayayim.
haftasonu cok cabuk gecti, pazartesi hemen yarin yav! camasirlar yikaniyor, onlar daha katlanip bavula tikistirilicak. stef'im annemin arpa sehriyesi corbasindan yapti, ellerine saglik olsun., tabiii bi kazan filan var corbadan, artik hergun iceriz, mideme pek iyi geldi dogrusu.
kediciklerimide ozlicemmm ben yaaa. iki hafta cok uzun dimi? evlendikten sonra ayri oturmak biraz fena imis. hakkaten ates dustugu yeri yakiyormus
herkese mutlu saglikli, guzel haberlerle dolu yeni haftalar dilerim!
haftasonu cok cabuk gecti, pazartesi hemen yarin yav! camasirlar yikaniyor, onlar daha katlanip bavula tikistirilicak. stef'im annemin arpa sehriyesi corbasindan yapti, ellerine saglik olsun., tabiii bi kazan filan var corbadan, artik hergun iceriz, mideme pek iyi geldi dogrusu.
kediciklerimide ozlicemmm ben yaaa. iki hafta cok uzun dimi? evlendikten sonra ayri oturmak biraz fena imis. hakkaten ates dustugu yeri yakiyormus
herkese mutlu saglikli, guzel haberlerle dolu yeni haftalar dilerim!
Perşembe, Haziran 04, 2009
Pazar, Mayıs 31, 2009
Masal gibi bir haftasonu- Maasallah!
Bu haftasonu Saraostada kaldim, gene uyuz iki gun geciricegimi zannederken, kocacigim aradi, ben ctesi geliyorum dedi, ben tabii havalara uctum, yigidim aslanim gel dedim :)
bir yandan benim Johan'in annesigil de geliyormus, nasil tatli insanlar kusura bakmasin hic diyip Stef buralara dogru direksiyon sallarken ben sabahin 9nda Johanlarin evinde bittim , tabi ikizlerde orda canlarim bnim yirim ben onlari. sonra hep beraber "farmer's market" a gittik, ahim sahim bisi diil, bizim bildigimiz sebze meyva pazarlari bes bin basar ama olsun, napalim elimizde olanla yetinicez diyerekten dustuk yollara. Florida ya agustos sicaklar geldi bile siril siklam terledim bu pazari dolasirken, tabi taze ve ucuz sebze ve meyvalara bayildim, hemen sampanya mangosu, minik muzlar (ne yazik ki alanya muzlarindan diil), kirmizi domates, turuncu tomates (salcalik domatesin turuncusunu hayal edin, tadi amerikan domatesi yavanliginda ne yazik ki), mor dolma biber ( cig yedim bi enteresanlik yok), taze zencefil , mantar, pizza alti (kepekli ve beyaz) aldim ve hemen whole foods'a gittik. ordan da mozzarella alip ogle yemegi icin stef ile bulustuk. Phillippe's seafood gibi ismi olan bir yere gittik, cok guzel balik, deniz urunleri cinsi yemekleri var. ohhh yedik anacim. sonra antik asya(cin) esyalar satan bir dukkana gidip arkadasindan "gelato" yiyip eve geldim. stefan Wii oynayip rekorlar kirarken ben biraz kestirdim. tabii ki romantik adam stedan internetten gunes batisinin saatini buldu, ona gore aksam yemegi zamanlamasi yaptik. tabii ki alman restaurantida shinitzel yendi, hemen plaja gidildi. sandalyemizi acip beyaz kumlarla el ele tutusarak gunesin batisini izledik. tabii gunese bakmaktan gozlerim yamuldu, stefan ise "hmmm tam zamaninda batti, ne kadar dakik"diyerek gene alman oldugunu ispatladi, ben yerimde durabilen bir insan olmadigim icin hadi gunes batti kalk kalk herif! diye kaldirdim, evde feci bi wii maratonu yaptik, tabii pis herif butun hafta calismis beni acaip morartti, bende aaa kosede bocek var kocaman diye dikkatini dagitip bir kac defa beni cok yuksek farklarla yenmesine engel olsamda butun gece pis pis siritmasindan kurtulamadim. bende bu hafta calisiyimda gor!
bugun gene rken kalkip Sibelcim ve sevgili annecigi ile bulusmak uzere tampa ya gittik. ikea da bulusup gezdik yemek yedik, burdaki isvec koftelerinin inek ve domuz etiyle yapildigini ogrendik, biraz alisveris yapip eve geldik. tabii aymulduk ikimizde, artik havuza gidicek halimiz bilem kalmadi. Stefim yollarda simdi, hayirlisi ile varir insallah. ben de oturdum wii fit yaptim. 30 dakka sonra ara verdim. ici jel gibi bsii ile kaplanmis ayaklari yumusatmak icin kullanilar bir coraplar var. onlari giydim , oyy ayaklarim bayram etti, nasil mutlular simdi.
bir yandan benim Johan'in annesigil de geliyormus, nasil tatli insanlar kusura bakmasin hic diyip Stef buralara dogru direksiyon sallarken ben sabahin 9nda Johanlarin evinde bittim , tabi ikizlerde orda canlarim bnim yirim ben onlari. sonra hep beraber "farmer's market" a gittik, ahim sahim bisi diil, bizim bildigimiz sebze meyva pazarlari bes bin basar ama olsun, napalim elimizde olanla yetinicez diyerekten dustuk yollara. Florida ya agustos sicaklar geldi bile siril siklam terledim bu pazari dolasirken, tabi taze ve ucuz sebze ve meyvalara bayildim, hemen sampanya mangosu, minik muzlar (ne yazik ki alanya muzlarindan diil), kirmizi domates, turuncu tomates (salcalik domatesin turuncusunu hayal edin, tadi amerikan domatesi yavanliginda ne yazik ki), mor dolma biber ( cig yedim bi enteresanlik yok), taze zencefil , mantar, pizza alti (kepekli ve beyaz) aldim ve hemen whole foods'a gittik. ordan da mozzarella alip ogle yemegi icin stef ile bulustuk. Phillippe's seafood gibi ismi olan bir yere gittik, cok guzel balik, deniz urunleri cinsi yemekleri var. ohhh yedik anacim. sonra antik asya(cin) esyalar satan bir dukkana gidip arkadasindan "gelato" yiyip eve geldim. stefan Wii oynayip rekorlar kirarken ben biraz kestirdim. tabii ki romantik adam stedan internetten gunes batisinin saatini buldu, ona gore aksam yemegi zamanlamasi yaptik. tabii ki alman restaurantida shinitzel yendi, hemen plaja gidildi. sandalyemizi acip beyaz kumlarla el ele tutusarak gunesin batisini izledik. tabii gunese bakmaktan gozlerim yamuldu, stefan ise "hmmm tam zamaninda batti, ne kadar dakik"diyerek gene alman oldugunu ispatladi, ben yerimde durabilen bir insan olmadigim icin hadi gunes batti kalk kalk herif! diye kaldirdim, evde feci bi wii maratonu yaptik, tabii pis herif butun hafta calismis beni acaip morartti, bende aaa kosede bocek var kocaman diye dikkatini dagitip bir kac defa beni cok yuksek farklarla yenmesine engel olsamda butun gece pis pis siritmasindan kurtulamadim. bende bu hafta calisiyimda gor!
bugun gene rken kalkip Sibelcim ve sevgili annecigi ile bulusmak uzere tampa ya gittik. ikea da bulusup gezdik yemek yedik, burdaki isvec koftelerinin inek ve domuz etiyle yapildigini ogrendik, biraz alisveris yapip eve geldik. tabii aymulduk ikimizde, artik havuza gidicek halimiz bilem kalmadi. Stefim yollarda simdi, hayirlisi ile varir insallah. ben de oturdum wii fit yaptim. 30 dakka sonra ara verdim. ici jel gibi bsii ile kaplanmis ayaklari yumusatmak icin kullanilar bir coraplar var. onlari giydim , oyy ayaklarim bayram etti, nasil mutlular simdi.
Perşembe, Mayıs 28, 2009
oy oyyyy
Hay Wii yi icat edenlerin yeri cennet olsun, tuttuklari altin olsun (oldu bu galiba), Allah butun dualarini kabul etsin (iyi niyetli olanlari)! yani benim gibi tam anlami ile tembel otesi olan insani, "ayy dur, bak 15 dakka oldu, bak simdi 20'e tamamlayim, dur 25 olsun diye bayagi bir egsersiz yaptirdi ya... bilmiyorum bu adamlar dahi.
yalniz degilim, askim birtanem Stef'im de bayildi, o da sabah aksam oynuyor, insallah vericez bu kilolari, cocuklarimiz evlilik resimlerimize bakip " aaa inanmiyorum anne ne kadar degismissin " dicek, ve bu iltifat olucak hhehhhehhe
gene gittim Yen'lerde bebislerle oynadim. artik iyice kocaman oldular (6 ay), bugun fis fis kayikci oynadik, cocuklarla Turkce konusuyorum , geceleri Cince sarki dinliyorlar kulaklar alissin diye. bol salyali ve gulumseme dolu aksamdan sonra eve geldi, tabii Yen gene nefis curry yapmisti , ohhh yedim anacim, ama eve gelince wii fit yaptim bak!
bu hafta 30 dakka ile basliyip yavas yavas arttiricam, tabii yazdigimiz projelerin bir sonu gelirse, icim disim proje oldu yaa. Benim ilgilendigim konular genelde bitki filandi simdiye kadar (2 sene oncesine kadar) ama simdi aktif olarak beyin konusunun yanindan gecen her alanda bir proje yazdigimiz icin bir cok makale okumak zorunda kaldim. en son sigara icenler konusunda bir proje yazdik sunu soyleyim, hala sigara iciyorsaniz beyniniz normalden daha kucuk, hatta onemli bolgelerin aktivitesi de daha dusuk, yani su anda zeki olabilirsiniz ama birde sigara icmeseniz super zeka olabilirsiniz. akciger filan kapkara onu biliyordumda, beyin niye ise beni daha cok etkiledi.
evet bu guzel haberden sonra bana uyku duslemek duser. sabah duzgun bir zamanda kalkip yoga yapabilsem keske, ama uyaninca o yataktan kazinmam gerekiyor adeta.
muah
yalniz degilim, askim birtanem Stef'im de bayildi, o da sabah aksam oynuyor, insallah vericez bu kilolari, cocuklarimiz evlilik resimlerimize bakip " aaa inanmiyorum anne ne kadar degismissin " dicek, ve bu iltifat olucak hhehhhehhe
gene gittim Yen'lerde bebislerle oynadim. artik iyice kocaman oldular (6 ay), bugun fis fis kayikci oynadik, cocuklarla Turkce konusuyorum , geceleri Cince sarki dinliyorlar kulaklar alissin diye. bol salyali ve gulumseme dolu aksamdan sonra eve geldi, tabii Yen gene nefis curry yapmisti , ohhh yedim anacim, ama eve gelince wii fit yaptim bak!
bu hafta 30 dakka ile basliyip yavas yavas arttiricam, tabii yazdigimiz projelerin bir sonu gelirse, icim disim proje oldu yaa. Benim ilgilendigim konular genelde bitki filandi simdiye kadar (2 sene oncesine kadar) ama simdi aktif olarak beyin konusunun yanindan gecen her alanda bir proje yazdigimiz icin bir cok makale okumak zorunda kaldim. en son sigara icenler konusunda bir proje yazdik sunu soyleyim, hala sigara iciyorsaniz beyniniz normalden daha kucuk, hatta onemli bolgelerin aktivitesi de daha dusuk, yani su anda zeki olabilirsiniz ama birde sigara icmeseniz super zeka olabilirsiniz. akciger filan kapkara onu biliyordumda, beyin niye ise beni daha cok etkiledi.
evet bu guzel haberden sonra bana uyku duslemek duser. sabah duzgun bir zamanda kalkip yoga yapabilsem keske, ama uyaninca o yataktan kazinmam gerekiyor adeta.
muah
Pazartesi, Mayıs 18, 2009
Ilk dans
Sevgili super fotografcimiz Enginden ilk fotograflar geldi, hepsi birbirinden guzel ama bu kesinlikle basilip evimizin bas kosesine konulacaklardan :)
Çarşamba, Mayıs 13, 2009
Taksilerin mersedes oldugu yer- tatli vatan Almanya!
Evlenme olayini basari ile atlattik, gelen, arayan , email atan, telgraf ceken, ve cicek yollayan hatta sadece aklinda geciren herkese cok tesekkur ederiz :) muah muah
evet, ertesi gun erkenden uyanip ayilar gibi otelin kahvalti bufesini gocurttukten sonra Esenbogaya geri donduk. Ucakta ne oldu bitti pek hatirlamiyorum , uyandigimda havaalaninda bavullarimizi bekliyorduk, pasaportlarimiza bakarlarken Stefan ilk kez benim icin "karim" dedi. Tabi ben hic bisi anlamadim, ehefrau gibi bisi galiba neyse sonra havaalanindan cikip taksi aradik, butun taksiler mersedes, hava sicak, ben yorgunum :)
ilk gun genel olarak uyuyarak gecirdim. ertesi gun Stef beni alistirma turlarina cikardi. Super Anneanne nam-i diger Oma ile tanistim en sonunda. Almancayi sirin bir dil haline getirme yetisi var kendisinin. Stefan in amigurumi yetisi belli ki Oma dan gelmis, yemek pisirme yetiside ondan. cok guzel bir tartlar yapmisti ruyalarima giricek bunlar. zaten Almanyada genel olaral pastahane mamalari super. bugun markette yogurtlarin yaninda profiterol buldum evet aynen bu isimle cikolata sosu filan ile tas tamam. buraya tasinirsak ayvayi yedim demektir
Stef in "koyu" tabii koye pek benzemiyor, super sirin evlerin bulundugu, herkesin bahcesini ozenlde duzenledigi, super bi mahalle. daha once alman evlerini sevdigimi filan hic dusunmemistim, bu gelisimde hepsine hasta oldum. acaip sirinler. kendimi Heidi cizgi filminde gibi hissediyorum
dun partimiz vardi, bol et, bol kek. oglen yemeginde ayi gibi turta, kek filan yedim, sonra aksam yemegi yedim, hava serindi,ama stef ile ben boyle serin havalari ozleyecegimizi biliyoruz ondan ohhh ne guzel diye oturduk herkesle disarda. bu sefer 5 yasindaki bir cocukla ayni dili konusmamamiza ragmen cok guzel oynadik. fotograf makinasi ile yakalamaca mesela tavsiye ederim :)
tabii bu yemekleri eritmemiz lazim ondan bugun bi satoya gittik. ismini sormayin tam yazilisini hatirlamiyorum, ama cok sirin bi sato idi. harry potter havasi vardi bu satoda. Osmanliya ait kiliclar vardi. osmanliya ok ve yaylarin ne kadar uzaklara gittigini soylediler, dhaa dogrusu soylemisler, stefan cevirdi herseyi. tabii bu satoyu ole duz bi araziye yapmamislar, tutmuslar bir vadinin ortasina dikmisler. inerken guzel aa manzara sahane sekeirm seklinde indik. geri donerken, nerden geldik bu salak satoya filan diye soylenerek ciktik. kekler pastalar tamami ile eridi gitti.
luxemburga gittik geri geldik vallahi heheh hakkaten stef okurken filan benzin ucuz diye Luxemburg a gidermis. bugunde aynisini yaptik, sato ve Trier gezisinden sonra oraya da gittik. marketten alisveris yaptik ve eve donduk. gunun en heyecanli anlari autobahn da gecti. onceleri "aaa ne super hiz limiti yok" diyordum, bugun ise tamami ile tam tersi fikirdeyim. hiz siniri konmali. ruhumu teslim ediyordum yav. korkudan uyuyamadim, bir yandan da feci uyku bastirdi yamuldum
simdi evdeyiz yarin bizi baska maceralar bekliyor. stefan bize hediye gelen kinder surprise yumurtalari ile oynuyor. neden mi boyle bisi hediye geldi ? hic bir fikrim yok :)
evet, ertesi gun erkenden uyanip ayilar gibi otelin kahvalti bufesini gocurttukten sonra Esenbogaya geri donduk. Ucakta ne oldu bitti pek hatirlamiyorum , uyandigimda havaalaninda bavullarimizi bekliyorduk, pasaportlarimiza bakarlarken Stefan ilk kez benim icin "karim" dedi. Tabi ben hic bisi anlamadim, ehefrau gibi bisi galiba neyse sonra havaalanindan cikip taksi aradik, butun taksiler mersedes, hava sicak, ben yorgunum :)
ilk gun genel olarak uyuyarak gecirdim. ertesi gun Stef beni alistirma turlarina cikardi. Super Anneanne nam-i diger Oma ile tanistim en sonunda. Almancayi sirin bir dil haline getirme yetisi var kendisinin. Stefan in amigurumi yetisi belli ki Oma dan gelmis, yemek pisirme yetiside ondan. cok guzel bir tartlar yapmisti ruyalarima giricek bunlar. zaten Almanyada genel olaral pastahane mamalari super. bugun markette yogurtlarin yaninda profiterol buldum evet aynen bu isimle cikolata sosu filan ile tas tamam. buraya tasinirsak ayvayi yedim demektir
Stef in "koyu" tabii koye pek benzemiyor, super sirin evlerin bulundugu, herkesin bahcesini ozenlde duzenledigi, super bi mahalle. daha once alman evlerini sevdigimi filan hic dusunmemistim, bu gelisimde hepsine hasta oldum. acaip sirinler. kendimi Heidi cizgi filminde gibi hissediyorum
dun partimiz vardi, bol et, bol kek. oglen yemeginde ayi gibi turta, kek filan yedim, sonra aksam yemegi yedim, hava serindi,ama stef ile ben boyle serin havalari ozleyecegimizi biliyoruz ondan ohhh ne guzel diye oturduk herkesle disarda. bu sefer 5 yasindaki bir cocukla ayni dili konusmamamiza ragmen cok guzel oynadik. fotograf makinasi ile yakalamaca mesela tavsiye ederim :)
tabii bu yemekleri eritmemiz lazim ondan bugun bi satoya gittik. ismini sormayin tam yazilisini hatirlamiyorum, ama cok sirin bi sato idi. harry potter havasi vardi bu satoda. Osmanliya ait kiliclar vardi. osmanliya ok ve yaylarin ne kadar uzaklara gittigini soylediler, dhaa dogrusu soylemisler, stefan cevirdi herseyi. tabii bu satoyu ole duz bi araziye yapmamislar, tutmuslar bir vadinin ortasina dikmisler. inerken guzel aa manzara sahane sekeirm seklinde indik. geri donerken, nerden geldik bu salak satoya filan diye soylenerek ciktik. kekler pastalar tamami ile eridi gitti.
luxemburga gittik geri geldik vallahi heheh hakkaten stef okurken filan benzin ucuz diye Luxemburg a gidermis. bugunde aynisini yaptik, sato ve Trier gezisinden sonra oraya da gittik. marketten alisveris yaptik ve eve donduk. gunun en heyecanli anlari autobahn da gecti. onceleri "aaa ne super hiz limiti yok" diyordum, bugun ise tamami ile tam tersi fikirdeyim. hiz siniri konmali. ruhumu teslim ediyordum yav. korkudan uyuyamadim, bir yandan da feci uyku bastirdi yamuldum
simdi evdeyiz yarin bizi baska maceralar bekliyor. stefan bize hediye gelen kinder surprise yumurtalari ile oynuyor. neden mi boyle bisi hediye geldi ? hic bir fikrim yok :)
Perşembe, Nisan 30, 2009
part 3
hmm nerde kaldim en son, sanirsam kan verme olayinda kaldim. evet Hifzisihaya yakin olan bir saglik ocagina gittik, hayatimda gordugum en kotu "laboratuar" (cay ocagi?!?!) da kanimizi aldilar. sonra hifzisihada ben kan verdim. stef in sonuclarini aldik. benim sonuclari alamadan is gunu bitti. insallah pztesi alabiliriz. bu arada turist vizesini almisim heyooo!
Istanbula gitmek istiyoruz, bakalim Stef orayi begenicek mi? Kardis Istanbulda askerligini yapiyor, belkim onu bilem ziyaret edebiliriz. nasil ozledim kardisleri, canlarim benim.
hala jet lag gibi bisi var ustumde ogleden sonralari uyuyup semiriyorum. hava cok guzel... Belki Ist. de guzel fotolar cekebilirim :)
Istanbula gitmek istiyoruz, bakalim Stef orayi begenicek mi? Kardis Istanbulda askerligini yapiyor, belkim onu bilem ziyaret edebiliriz. nasil ozledim kardisleri, canlarim benim.
hala jet lag gibi bisi var ustumde ogleden sonralari uyuyup semiriyorum. hava cok guzel... Belki Ist. de guzel fotolar cekebilirim :)
Salı, Nisan 28, 2009
Simdi evlilik belgeleri
hmmm burokrasi maceralarimiz devam ediyor. bugun kurtulusta bir saglik ocagina gidip kan testlerini yaptilarim dedik, aaa megersem tasinmis, yav web sitenize yazsaniza! neyse cok uzakta degildi biraz yuruduk vardik. giristeki yardim etmeye hic meyilli olmayan genc kizimiza soyledik kan testi yaptiricaz diye. " saat 11 den once gelmeniz lazim" dedi. ee kani bugun alin, testi yarin yaparsiniz dedim " o zaman kani nerde saklicazzz" diye dahice bir aciklama yapti, anlasilan aksam 4:30 dan sonra calismak istemiyorlar diye bu isi ertesi gune biraktik.
efenim cankayada evlenmek istiyorsaniz ikametgahiniz da orda olmali, ondan ikametgahimi tasimak icin eski adi SSK ishani olan Ankara'nin en igrenc binasina gittim. Yani koca devlet burolarini koymak icin daha igrenc bir yer secemezdi. Koskoca Ankarada baska bina yok demek ki. Orda calisanlara acidim. stef ile gaza gelip asansore binmek yerine merdivenleri ciktik (7 kat!!!) ve indik. benim isim nispeten cabuk halloldu, cabucak uzaklastik ordan.
yarin pasaport cevrilmesi, noterde onaylanmasi, sonra evlenme beyan formlarinin noter onayi, sonra kan testi ve sanirsam sonra evlenmeye cok yakiniz. hatta belki basvuru olayini gerceklestirebiliriz.
efenim cankayada evlenmek istiyorsaniz ikametgahiniz da orda olmali, ondan ikametgahimi tasimak icin eski adi SSK ishani olan Ankara'nin en igrenc binasina gittim. Yani koca devlet burolarini koymak icin daha igrenc bir yer secemezdi. Koskoca Ankarada baska bina yok demek ki. Orda calisanlara acidim. stef ile gaza gelip asansore binmek yerine merdivenleri ciktik (7 kat!!!) ve indik. benim isim nispeten cabuk halloldu, cabucak uzaklastik ordan.
yarin pasaport cevrilmesi, noterde onaylanmasi, sonra evlenme beyan formlarinin noter onayi, sonra kan testi ve sanirsam sonra evlenmeye cok yakiniz. hatta belki basvuru olayini gerceklestirebiliriz.
Pazartesi, Nisan 27, 2009
Vize anıları
simdi benim tecrubelerimi isteyenler kullanir diyerekten yaziyorum anacigim. onceden soyleyeyim, hakkaten hic bir sekilde uzman degilim sadece Almanya vizesi icin basvururken benden neler istendi filan onlari anlaticagim.
simdi ben tabii gitmeden bir hafta once telefon ile randevu aldim sanirsam 23 lira ucreti var bunun. biliyorsunuz ben ABD de calisiyorum, bende Turk vatandasiyim diye Turkiyeden basvurmam gerekir sandim. Megerse Amerikadan basvurmam gerekiyormus. tabii bunu randevu alirken ogrendigim icin, ve ucak biletlerim coktan alindigi icin ben gene pasa pasa geldim Ankaraya. Getirdigim belgeler;
1- Vukuatli nufus kayit ornegi ve fotokopisi
2- Gecerli Pasaport ve fotokopisi
3- ABD'de calisma iznimin kayitlari ve fotokopisi
4- Calistigimin yerin tatile izin verdigine dair belge
5- Isyerimden bana odenen maasa dair belge
6- Ucak biletleri
7- Seyahat sigortasi (25 lira) ve fotokopisi
8- Stef'in Amerika vize izni fotokopisi
9- Stef'in ailesinden davetiye ve fotokopisi
10- Turkiyedeki malvarligim :) ve fotokopisi
11- Basvuru formu (bedava internette ama bazilari para ile satiyor)
12- Biyometrik fotograf
13- TC kimlik numarasi
14- Kibarlik
15- Guleryuz
Alman Buyukelciligindeki gorevliler cok kibarlar. Kapida duran gorevliden , icerdeki konustugum memura kadar. Ilk once UPS zarfini aliyorsunuz (13 lira), iceri girip numara aldiktan sonra baska bir gorevli evraklarimi duzenledi , bu gorevli fotokopi unuttuysaniz ucret karsiliginda (35 kurus) fotokopi cekiyor.
Sonra siranizi bekliyorsunuz. Benim iceri girmem ile cikmam toplam 45 dakika surdu, zannettigimden cok daha kisa idi eve giderken Nimet Firindan puaca alip Stefe goturdum beraber kahvalti yaptik
Simdi sigortayi sabah 7 :30 da aldim, bu ofisler saat 6, 6 bucuk gibi aciliyormus. bes dakika surmedi, tabii pek sira yoktu.
Evet en sonunda ogrendim ki Almanya'ya aile ve ya arkadas ziyareti icin giderken Amerikadan vize almam gerekiyormus. Yani Miamideki Alman konsolosluguna gitmem gerekirmis. Su an henuz vize alip almadigimi bilmiyorum, insallah alirim tabii. Bir tuhaf oldum tabii, hani Amerikada yabanciyim biliyorum ama simdi orda yasadigim icin Turkiyede yabanciyim :) ne tuhaf dimi?
Hazirladigim belgeler Amerikan vizesi kadar vardi, ama Alman buyukelciligindeki gorevliler cok daha kibar. Mevsimden dolayi sanirsam islerim cok cabuk bitti. Bakalim pasaport ne zaman gelicek. o zaman ABD buyukelciligi daha hizli ertesi gun postaya veriyorlar genelde. Bana soylendigine gore 3-10 is gunu arasinda bir sure aliyormus.
Haa yaninizda getirdiginiz Euro nin bozuk olmasi lazim yani 100 euro ile gelip bozmalarini beklemeyin. Ben bozuk goturdum ama bazilari oyle yapmadi galiba, onlarla konuslarken duydum.
Bugun evlilik basvurusu icin vesikalik aldim. Cankaya Nufus mUdurlugunu aradim, gereken belgelerin listesini aldim, herkese orda da cok kibardi. Sonra hizimi alamadim sekerbank i filan aradim onlarda cok kibardi. bugun cok calistim diye ogleden sonra kendimi jet lag uykusunun kollarina biraktim ohhhhh 2 saat.
simdi ben tabii gitmeden bir hafta once telefon ile randevu aldim sanirsam 23 lira ucreti var bunun. biliyorsunuz ben ABD de calisiyorum, bende Turk vatandasiyim diye Turkiyeden basvurmam gerekir sandim. Megerse Amerikadan basvurmam gerekiyormus. tabii bunu randevu alirken ogrendigim icin, ve ucak biletlerim coktan alindigi icin ben gene pasa pasa geldim Ankaraya. Getirdigim belgeler;
1- Vukuatli nufus kayit ornegi ve fotokopisi
2- Gecerli Pasaport ve fotokopisi
3- ABD'de calisma iznimin kayitlari ve fotokopisi
4- Calistigimin yerin tatile izin verdigine dair belge
5- Isyerimden bana odenen maasa dair belge
6- Ucak biletleri
7- Seyahat sigortasi (25 lira) ve fotokopisi
8- Stef'in Amerika vize izni fotokopisi
9- Stef'in ailesinden davetiye ve fotokopisi
10- Turkiyedeki malvarligim :) ve fotokopisi
11- Basvuru formu (bedava internette ama bazilari para ile satiyor)
12- Biyometrik fotograf
13- TC kimlik numarasi
14- Kibarlik
15- Guleryuz
Alman Buyukelciligindeki gorevliler cok kibarlar. Kapida duran gorevliden , icerdeki konustugum memura kadar. Ilk once UPS zarfini aliyorsunuz (13 lira), iceri girip numara aldiktan sonra baska bir gorevli evraklarimi duzenledi , bu gorevli fotokopi unuttuysaniz ucret karsiliginda (35 kurus) fotokopi cekiyor.
Sonra siranizi bekliyorsunuz. Benim iceri girmem ile cikmam toplam 45 dakika surdu, zannettigimden cok daha kisa idi eve giderken Nimet Firindan puaca alip Stefe goturdum beraber kahvalti yaptik
Simdi sigortayi sabah 7 :30 da aldim, bu ofisler saat 6, 6 bucuk gibi aciliyormus. bes dakika surmedi, tabii pek sira yoktu.
Evet en sonunda ogrendim ki Almanya'ya aile ve ya arkadas ziyareti icin giderken Amerikadan vize almam gerekiyormus. Yani Miamideki Alman konsolosluguna gitmem gerekirmis. Su an henuz vize alip almadigimi bilmiyorum, insallah alirim tabii. Bir tuhaf oldum tabii, hani Amerikada yabanciyim biliyorum ama simdi orda yasadigim icin Turkiyede yabanciyim :) ne tuhaf dimi?
Hazirladigim belgeler Amerikan vizesi kadar vardi, ama Alman buyukelciligindeki gorevliler cok daha kibar. Mevsimden dolayi sanirsam islerim cok cabuk bitti. Bakalim pasaport ne zaman gelicek. o zaman ABD buyukelciligi daha hizli ertesi gun postaya veriyorlar genelde. Bana soylendigine gore 3-10 is gunu arasinda bir sure aliyormus.
Haa yaninizda getirdiginiz Euro nin bozuk olmasi lazim yani 100 euro ile gelip bozmalarini beklemeyin. Ben bozuk goturdum ama bazilari oyle yapmadi galiba, onlarla konuslarken duydum.
Bugun evlilik basvurusu icin vesikalik aldim. Cankaya Nufus mUdurlugunu aradim, gereken belgelerin listesini aldim, herkese orda da cok kibardi. Sonra hizimi alamadim sekerbank i filan aradim onlarda cok kibardi. bugun cok calistim diye ogleden sonra kendimi jet lag uykusunun kollarina biraktim ohhhhh 2 saat.
Pazar, Nisan 26, 2009
Geldik
evet sag salim vardik Turkiyeye. ohhh dun ayilar gibi uyudum, toplam 12-13 saat heralde, zor bela 1 de uyandim stefan acindan olucek gidiyim cocuga Nimet Firindan corek borek aliyim diye ttim kendimi disari. Stefan da uyuyormus (hayret!) neyse en sonunda kendimi sokaklara attik. bir iki halletmemiz gereken is vardi onlari hallettik. hava cok guzel serin, hafif yagisli, gunes aciyor, kuslar civildiyor, agaclar ciceklenmis. ayy Turkiyede bahar bir baska guzel cok ozlemisim :) Tabii ben tshirtle gezdim, herkes hala montlarla hirkalarla dolasiyor. heralde bizim isitma sistemimiz bozuldu AC ile yasamaktan.
Ozicik askerde Aachii onu gormeye gitmis, zayiflamis kardesim, kiyamam ben kucuk bebisime.
muah
Ozicik askerde Aachii onu gormeye gitmis, zayiflamis kardesim, kiyamam ben kucuk bebisime.
muah
Cuma, Nisan 10, 2009
baharimsi yaz donemi- yeni animeler
K-ON: muzik klubunun kapanmamasi icin bir uyeye daha ihtiyaci olan 3 lise ogrencisi en sonunda 4.cu uyeyi buluyorlar. iste kizlarin biri akilli, biri catlak, biri saf filan fesman. erkeklerin daha cok sevicegi bir anime.
Sengoku Basara : samurai, japonya tarihi, ve komedinin bulustugu enteresan bir anime , heyecan icinde bir sonraki bolumunu beklicem
Hanasakeru Seishounen: bissuru yakisikli oglanin icinde kosturtugu bir anime galiba. iste zengin bir kiz (babasi kizin hayati icin endiselendigi icin onu bir adada bir kaplan ile buyutmus) babasinin onun icin sectigi 3-4 erkek ile tanisicak, bakalim ne gibi bir sacmalik bu
Hayate no Gotoku!!- 2: hayate nin yeni sezonu, uykudan once izlemek icin mukemmel bor anime
Examurai_Sengoku: hic bisi anlamadim bu animeden, bir sur adam birbirini dovuyor, eski japonyada. hic zahmet edipte izlemeyin
Cross_Game: ayni gun dogduklari icin olsa gerek cok iyi arkadas olan bir kiz ve bir oglan var. bunlar ilkokulda sanirim. herkes ikisinin ciktigini saniyor, kiz oglana biraz yaziyor, ama cocuk azicik salak anlamiyor. tam jeton dusuyor, ertesi gun kiz oluyor. hadi bakalim simdi kizin kucuk kizkardesi ile bu cocuk ayni okula gidicek galiba, ve ikiside beysbol konusunda yetenekli
Higepiyo: sakalli, icmeyi ve yemeyi seven iricene bir ordek " yavrusu", komik!
Shangri-La: hapishaneden yeni cikan kahramanimiz ilerde lideri olucagi grubuna geri donuyor. bu grup biraz mafya gibi bisi anladigim kadari ile. yasadiklari zaman dunya biraz sicmis durumda, carbon kredisi filan odeniyor, binalar yikik uzerinde bitkiler buyumeye baslamis ve heryer venedik gibi sular altinda
Eden of the East: bu guzel bi anime, simdi, dunyanin merkezini beyaz saray olarak benimsemis liseli bir japon kiz, beyaz sarayin bahcesindeki havua bozuk para etmaya calisirken tabii ki polisler geliyo, tam o sirada ciplak bir japon oglan elinde silah ile kiza dogru kosmaya basliyor. ehh burdan sonrasinida izleyin canlarim, ben sevdim
Tears to Tiara: simdi bunun hikayesini cok iyi anlamadim ama bir koyun lideri oglan prens diger erkeklerle ava cikmisken koye bir takim kotu adamlar geliyo ve kizkardesini kaciriyorlar. amaclari bu kizi seytan gibi bir seye kurban edip, bu seytanin tekrar dogmasini saglamak. prensesin ozel bir gucleri var ama belli ki kendisini savunmak gibi bir yetisi yok. neyse tabii ki kardesi pesine dusuyor tam kizi seytan yemeden ortamlara daliyor. bakalim ikinci bolumde ne olucak.
Pandora Hearts: bu da karisik bir sey, hic bisi anlamadim, zengin bir ailenin oglu 15 yasina girdigi icin ergenlige giris partisi veriliyor bu partide birden yillardir calismayan bir saat calisiyor ve herkese dev bir tavsan gibi gorunen ama bize kucuk bi kiz gibi gorunen birisi ortaya cikiyor. ayni anda bir suru pelerinli tipler oglani cehenneme gondermeye calisiyor, yani tam bir essek kacti palan doktu. ama tbai merak ediyorum bir iki bolum daha izlerim bakalim.
Guin_Saga:herkesin garip guclerinin oldugu bir krallik Mogol saldirisi altinda ama bunlar bizim bildigimiz mogollar diil tabi. neyse prens ve prenses kacabilsin diye herkes kendini feda ediyor ve bu cocuklari teyzelerinin yanina isinlamaya calisiyorlar ama bir hata yuzunden cocuklar ormanin icine dusuyor. orda tam Mogollar bunlara saldirirken kafasina leopar maskesi takilmis iri yari bir adam cocuklari kurtaruyor ve beraber yolculuk etmeye basliyorlar., bunu da devam ettiricem.
Tayutama:igrenc...
Phantom: bu animede bir oglani kacirdilar ve beynini yikayip mi ne yaptilarsa oglan hitman gibi bisi oldu. ayni kendisi gibi bi kiz var, anca birbirlerinin gozlerine bakiyorlar. azicik bayik ama bir ikinci bolumunu izleyim ondan sonra karar veririm
07-Ghost: oksuz-yetim vede kole olan bir cocuk bi sekilde bir zengin aile tarafindan kurtarilmis ve askeri bir okula gidiyor, cok basarili bir ogrenci hayati surdururken birden babasinin nasil olduruldugunu hatirliyor ve katili ile burun buruna geliyor. bissuru yakisikli adam var izlicez tabii.
Natsu no Arashi: guzel kizlar zaman yolculugu yapabiliyor, tipsiz bi oglanda bunlarla takiliyor. izlemicem...
Ristorante Paradiso: henuz izlemeyedim, ormantik bi havasi var, bayabilir ama dedigim gibi henuz 1. bolumu bilem izlemedim
Saki:majong oynayan kizlar, bu erkekler icin bi anime, beni bayar
Charady no Joke na Mainichi: resmen fikra anlatiyorlar, cok kotu..
Senjou no Valkyria: Gallian Chronicles: askeri okula yazilan bir kizin hikayesi tabii ki yakisikli bi oglan var hemde generalin oglu, vede sirin bir kiz kardesi var filan fesman, bunu sevdim.
Souten Kouro : eski Turk destanlarini seviyorsaniz ( ki ben severim) bu anime super. ilerde hukumdar olucak bir gencin hayatini anlatiyor. bunlar cin hanedanliginin prensleri galiba..., cizim tarzi filan cok guzel. izliciiim.
henuz bakamadigim bir iki tane daha yeni anime var, ama ne yazik ki Nikah-Balayindan dondugumuzde izleyebilicem. :) gecen sezonu bilem bitiremedim daha ayip dimi ?
muah
Sengoku Basara : samurai, japonya tarihi, ve komedinin bulustugu enteresan bir anime , heyecan icinde bir sonraki bolumunu beklicem
Hanasakeru Seishounen: bissuru yakisikli oglanin icinde kosturtugu bir anime galiba. iste zengin bir kiz (babasi kizin hayati icin endiselendigi icin onu bir adada bir kaplan ile buyutmus) babasinin onun icin sectigi 3-4 erkek ile tanisicak, bakalim ne gibi bir sacmalik bu
Hayate no Gotoku!!- 2: hayate nin yeni sezonu, uykudan once izlemek icin mukemmel bor anime
Examurai_Sengoku: hic bisi anlamadim bu animeden, bir sur adam birbirini dovuyor, eski japonyada. hic zahmet edipte izlemeyin
Cross_Game: ayni gun dogduklari icin olsa gerek cok iyi arkadas olan bir kiz ve bir oglan var. bunlar ilkokulda sanirim. herkes ikisinin ciktigini saniyor, kiz oglana biraz yaziyor, ama cocuk azicik salak anlamiyor. tam jeton dusuyor, ertesi gun kiz oluyor. hadi bakalim simdi kizin kucuk kizkardesi ile bu cocuk ayni okula gidicek galiba, ve ikiside beysbol konusunda yetenekli
Higepiyo: sakalli, icmeyi ve yemeyi seven iricene bir ordek " yavrusu", komik!
Shangri-La: hapishaneden yeni cikan kahramanimiz ilerde lideri olucagi grubuna geri donuyor. bu grup biraz mafya gibi bisi anladigim kadari ile. yasadiklari zaman dunya biraz sicmis durumda, carbon kredisi filan odeniyor, binalar yikik uzerinde bitkiler buyumeye baslamis ve heryer venedik gibi sular altinda
Eden of the East: bu guzel bi anime, simdi, dunyanin merkezini beyaz saray olarak benimsemis liseli bir japon kiz, beyaz sarayin bahcesindeki havua bozuk para etmaya calisirken tabii ki polisler geliyo, tam o sirada ciplak bir japon oglan elinde silah ile kiza dogru kosmaya basliyor. ehh burdan sonrasinida izleyin canlarim, ben sevdim
Tears to Tiara: simdi bunun hikayesini cok iyi anlamadim ama bir koyun lideri oglan prens diger erkeklerle ava cikmisken koye bir takim kotu adamlar geliyo ve kizkardesini kaciriyorlar. amaclari bu kizi seytan gibi bir seye kurban edip, bu seytanin tekrar dogmasini saglamak. prensesin ozel bir gucleri var ama belli ki kendisini savunmak gibi bir yetisi yok. neyse tabii ki kardesi pesine dusuyor tam kizi seytan yemeden ortamlara daliyor. bakalim ikinci bolumde ne olucak.
Pandora Hearts: bu da karisik bir sey, hic bisi anlamadim, zengin bir ailenin oglu 15 yasina girdigi icin ergenlige giris partisi veriliyor bu partide birden yillardir calismayan bir saat calisiyor ve herkese dev bir tavsan gibi gorunen ama bize kucuk bi kiz gibi gorunen birisi ortaya cikiyor. ayni anda bir suru pelerinli tipler oglani cehenneme gondermeye calisiyor, yani tam bir essek kacti palan doktu. ama tbai merak ediyorum bir iki bolum daha izlerim bakalim.
Guin_Saga:herkesin garip guclerinin oldugu bir krallik Mogol saldirisi altinda ama bunlar bizim bildigimiz mogollar diil tabi. neyse prens ve prenses kacabilsin diye herkes kendini feda ediyor ve bu cocuklari teyzelerinin yanina isinlamaya calisiyorlar ama bir hata yuzunden cocuklar ormanin icine dusuyor. orda tam Mogollar bunlara saldirirken kafasina leopar maskesi takilmis iri yari bir adam cocuklari kurtaruyor ve beraber yolculuk etmeye basliyorlar., bunu da devam ettiricem.
Tayutama:igrenc...
Phantom: bu animede bir oglani kacirdilar ve beynini yikayip mi ne yaptilarsa oglan hitman gibi bisi oldu. ayni kendisi gibi bi kiz var, anca birbirlerinin gozlerine bakiyorlar. azicik bayik ama bir ikinci bolumunu izleyim ondan sonra karar veririm
07-Ghost: oksuz-yetim vede kole olan bir cocuk bi sekilde bir zengin aile tarafindan kurtarilmis ve askeri bir okula gidiyor, cok basarili bir ogrenci hayati surdururken birden babasinin nasil olduruldugunu hatirliyor ve katili ile burun buruna geliyor. bissuru yakisikli adam var izlicez tabii.
Natsu no Arashi: guzel kizlar zaman yolculugu yapabiliyor, tipsiz bi oglanda bunlarla takiliyor. izlemicem...
Ristorante Paradiso: henuz izlemeyedim, ormantik bi havasi var, bayabilir ama dedigim gibi henuz 1. bolumu bilem izlemedim
Saki:majong oynayan kizlar, bu erkekler icin bi anime, beni bayar
Charady no Joke na Mainichi: resmen fikra anlatiyorlar, cok kotu..
Senjou no Valkyria: Gallian Chronicles: askeri okula yazilan bir kizin hikayesi tabii ki yakisikli bi oglan var hemde generalin oglu, vede sirin bir kiz kardesi var filan fesman, bunu sevdim.
Souten Kouro : eski Turk destanlarini seviyorsaniz ( ki ben severim) bu anime super. ilerde hukumdar olucak bir gencin hayatini anlatiyor. bunlar cin hanedanliginin prensleri galiba..., cizim tarzi filan cok guzel. izliciiim.
henuz bakamadigim bir iki tane daha yeni anime var, ama ne yazik ki Nikah-Balayindan dondugumuzde izleyebilicem. :) gecen sezonu bilem bitiremedim daha ayip dimi ?
muah
Pazartesi, Nisan 06, 2009
sevgili yapraklarim
iste benim yapraklari anlatan bolum boyle basliyor hehehe :) igrenc bi laf ama sevindirik oldum heheheh
maasallah
maasallah
stitched jewels
hhhehehheheh, benim agac yapraklarina benzeyen tsumami kanzashi ignelerim bu kitapta... nasil yapildiklarini filan anlatiyor. yeni cika bir kitap dogal olarak, ama cok mutluyum heheh Maasallah :)
Cuma, Mart 27, 2009
Bahar geldi hosgeldi
evet, bahar geldi, hatta buraya yaz bile geldi, disarda biraz dolasinca terlemeye basladik. bugun acaip bir ruzgar var. panera'nin etrafindaki yasli teyzeler amcalar ruzgardan bir kac defa dengelerini kaybettiler :)
dun aykkabilarimi aldim, bugun elbisemi, tabii ki bir iki duzeltme yapilmasi lazim. ama evimde ya simdi ondan mutluyum.
galiba evimin yakinda bulunan havalani sebebi ile surekli olarak bu evin sallandigini hiseediyorum. anam deprem mi oluyor derken alistim. ama bu ara o kadar ucak dustu ki bazen aklima kotu dusunceler gelmiyor degil.
Butun hafta grant yazdik, eee bilim insanlari boyle para istemek zorunda, iste su hastaliga care olabilicek bir molekul uzerine calisicam, lutfen bana bir yuz bin dolar, varsa milyon dolar verin diyoruz. insallah verirler :) bu paranin buyuk bir kismi 4 sene kadar insanlarin maasini karsilayacaklari icin bayagi onemli. malum adi artik super sIkIcI gelen krizzzz. Ben NPR in Planet Money podcastini dinliyorum, bir cok anlamadigim konsepti anlamama yardimci oldu bu podcast. haftada 3 defa :)
haaa ingilizce basicagimiz davetiyeler geldi taam nikaha cok az kaldi ama olsun napalim tarihini cok gec ogrendik :)
mucks
dun aykkabilarimi aldim, bugun elbisemi, tabii ki bir iki duzeltme yapilmasi lazim. ama evimde ya simdi ondan mutluyum.
galiba evimin yakinda bulunan havalani sebebi ile surekli olarak bu evin sallandigini hiseediyorum. anam deprem mi oluyor derken alistim. ama bu ara o kadar ucak dustu ki bazen aklima kotu dusunceler gelmiyor degil.
Butun hafta grant yazdik, eee bilim insanlari boyle para istemek zorunda, iste su hastaliga care olabilicek bir molekul uzerine calisicam, lutfen bana bir yuz bin dolar, varsa milyon dolar verin diyoruz. insallah verirler :) bu paranin buyuk bir kismi 4 sene kadar insanlarin maasini karsilayacaklari icin bayagi onemli. malum adi artik super sIkIcI gelen krizzzz. Ben NPR in Planet Money podcastini dinliyorum, bir cok anlamadigim konsepti anlamama yardimci oldu bu podcast. haftada 3 defa :)
haaa ingilizce basicagimiz davetiyeler geldi taam nikaha cok az kaldi ama olsun napalim tarihini cok gec ogrendik :)
mucks
Pazar, Mart 22, 2009
Cumartesi, Mart 14, 2009
Herkesin bir yetenegi /saplantisi var
benim ki bilgi. arastirma yapma ve bu bilgileri analiz edip sentezleme hastaligi var. bir hafta icinde kafayi takip yaptigim arastirmalari ilim bilim icin kullansaydim cok daha verimli calisan bir bilim insani olabilirdim heralde.
bu aralar google'i evlilik, nikah vs arastirmalari icin kullaniyorum. bir cok genc kizin ruyasini susleyen bir arastirma olabilir. Ne yazik ki ben bu gruba dahil degilim. gelinligi kendim dikmek istedim fakat son anda bu calismalarim baltalandi. halbuse gelinlige para vermektense cok guzel bir dikis makinasi almayi bile planlamistim. Singer duzgun makina ureteli 50 sene oldu galiba, en azindan benimim kullandigim 4 makinadan sadece babaanneme ait olan beni delirtmeden calisti. amerikanyada unlu olan bir kac firma var yani 3-4 bin dolarlik makinalar, bunlar acaip guzel nakis yapiyor. neyseki bunlar almama gerek yok, hem nakisi cok sevmem hem de 15 yasindayken beyaz isten, sarmaya, tul isinde, seccade yapmaya kadar her turlu nakis olayini ogrenmistim. bolca dikis, biraz susleme yapicagim bir makina ariyorum. Pfaff, Viking, Bernina en iyilerden. Janome, Baby lock , Juki bunlari takip ediyor. Bugun bir gelinlikci dukkanina gittim yan tarafinda quilt shop gorunce daldim, ordan baska bir dukkana gittim butun cinsleri gordum. Yani benim makina oyle tas devrinden kalma ki bu makinalara gore! ee tabii fiyatlarina da yansiyor hepsi 900-1800 dolar civarinda. dikis makinasi baska bir bahara kaldi, belki nikahtan sonra :)
evet nikah torenini filan cok basit yapmayi planladigim halde bu baist ayrintilar bile beni acaip strese soktu. Bir defa davetiye uc dilde basilacak. Turkiyeden bir davetiye sectim, simdi ingilizcesi icin burdan bisi bulucam. almancayi mustakbel kayinpeder halledicek. seker, davetiye, gelinlik, ucak bileti, almanya vizesi derken ben bittim, aslinda bitmedim ama baydim.
amerikalilarin gelinlik review larini okurken baktim, bunlar ciddi ciddi istedikler elbiseyi bulduklarini anlayinca agliyorlar. Her turlu elbiseyi denedim, kabarik, pastaya benzeyenler kostum acisindan eglenceli ama hic fonksiyonel degil. 50 kiloyu sirtima almis gibi yurumem bile degisti. eteklerimi toplayip podyuma yuruken aklima babamin anlattigi bir hikayedeki damadin geline "Etegine dopla gizzz" demesi gelip kikir kikir guldurdu beni. yok yok bu olmayacak dedim. bakalim istedigim elbiseyi bulucak miyim. bir yandan kiz kardesimin benden guzel giyinmemesini tavsiye etti amerikali arkadaslar. "gelinden guzel kimse olmamali" dediler. Bu nasil mantik yav, benim kardesim her zaman benden guzeldir, hep oyle olucak. tabii ki suslenicek, guzel elbiseler giyicek, beni alan almis satan satmis , herkesi istedigi gibi seksi giyinebilir :)
anneme de "siyah bir elbise giy" demis bir arkadasi, iyi niyetlerle soyledigine eminim ama ben buna tamamen karsiyim, ondan anneme ilkbahara yakisir bir renk secmesini tembihledim :)
kucuk adimlar kucuk adimlar, Turkce davetiye tamam, ucak bileti tamam, nikah salonu tamam, nikah memuru nerede ise tamam. umarim elbise, ayakkabi, vs kisa surede tamamlanir.
sevgiler saygilar efenim
bu aralar google'i evlilik, nikah vs arastirmalari icin kullaniyorum. bir cok genc kizin ruyasini susleyen bir arastirma olabilir. Ne yazik ki ben bu gruba dahil degilim. gelinligi kendim dikmek istedim fakat son anda bu calismalarim baltalandi. halbuse gelinlige para vermektense cok guzel bir dikis makinasi almayi bile planlamistim. Singer duzgun makina ureteli 50 sene oldu galiba, en azindan benimim kullandigim 4 makinadan sadece babaanneme ait olan beni delirtmeden calisti. amerikanyada unlu olan bir kac firma var yani 3-4 bin dolarlik makinalar, bunlar acaip guzel nakis yapiyor. neyseki bunlar almama gerek yok, hem nakisi cok sevmem hem de 15 yasindayken beyaz isten, sarmaya, tul isinde, seccade yapmaya kadar her turlu nakis olayini ogrenmistim. bolca dikis, biraz susleme yapicagim bir makina ariyorum. Pfaff, Viking, Bernina en iyilerden. Janome, Baby lock , Juki bunlari takip ediyor. Bugun bir gelinlikci dukkanina gittim yan tarafinda quilt shop gorunce daldim, ordan baska bir dukkana gittim butun cinsleri gordum. Yani benim makina oyle tas devrinden kalma ki bu makinalara gore! ee tabii fiyatlarina da yansiyor hepsi 900-1800 dolar civarinda. dikis makinasi baska bir bahara kaldi, belki nikahtan sonra :)
evet nikah torenini filan cok basit yapmayi planladigim halde bu baist ayrintilar bile beni acaip strese soktu. Bir defa davetiye uc dilde basilacak. Turkiyeden bir davetiye sectim, simdi ingilizcesi icin burdan bisi bulucam. almancayi mustakbel kayinpeder halledicek. seker, davetiye, gelinlik, ucak bileti, almanya vizesi derken ben bittim, aslinda bitmedim ama baydim.
amerikalilarin gelinlik review larini okurken baktim, bunlar ciddi ciddi istedikler elbiseyi bulduklarini anlayinca agliyorlar. Her turlu elbiseyi denedim, kabarik, pastaya benzeyenler kostum acisindan eglenceli ama hic fonksiyonel degil. 50 kiloyu sirtima almis gibi yurumem bile degisti. eteklerimi toplayip podyuma yuruken aklima babamin anlattigi bir hikayedeki damadin geline "Etegine dopla gizzz" demesi gelip kikir kikir guldurdu beni. yok yok bu olmayacak dedim. bakalim istedigim elbiseyi bulucak miyim. bir yandan kiz kardesimin benden guzel giyinmemesini tavsiye etti amerikali arkadaslar. "gelinden guzel kimse olmamali" dediler. Bu nasil mantik yav, benim kardesim her zaman benden guzeldir, hep oyle olucak. tabii ki suslenicek, guzel elbiseler giyicek, beni alan almis satan satmis , herkesi istedigi gibi seksi giyinebilir :)
anneme de "siyah bir elbise giy" demis bir arkadasi, iyi niyetlerle soyledigine eminim ama ben buna tamamen karsiyim, ondan anneme ilkbahara yakisir bir renk secmesini tembihledim :)
kucuk adimlar kucuk adimlar, Turkce davetiye tamam, ucak bileti tamam, nikah salonu tamam, nikah memuru nerede ise tamam. umarim elbise, ayakkabi, vs kisa surede tamamlanir.
sevgiler saygilar efenim
Pazartesi, Şubat 23, 2009
Delilik
bu yumurtanin ismini delilik koymam lazim, cunku deli isi bu, easter yumurtasi yapiyim dedim, bir haftami aldi . tabii sadece geceleri calisiyorum ama olsun. neyse ki super sirin oldu, daha fazla yapmak istiyorum ama bu yumurta kocaman daha minik olanlarindan aldim, onlari kumaslarim ile boyayacagim :)
Salı, Şubat 10, 2009
Animeler animeler
.. bu aksam beni aglattilarrrrr
taam bazilari tuhaf bulabilir ama ben ata boka aglayan bir insanim, filmlerde aglarim gecen gun How I met your Mother' da agladim , komedi dizisi bile duygulanmam icin yeterli.
Uzun zamandir animelere aglamiyordum, kendime kendime "heheh artik biraz nasirlasti kalbim galiba" diye seviniyorum hah! sen oyle san!
Bu hafta iki defa agladim yav, birinci aglatan dizi "Gai Rei Zero", birbirlerini kiz kardes gibi goren iki kizin hikayesi, cok guzel bir dizi idi, icinde her sey vardi. Bayagi bir fantastik, aksiyon, aci, izdirap, ve mukemmel kilic sahneleri. simdi bunun "live action" versiyonunu yaparlarsa igrenc bisi olur. anime baska turlu bir hava veriyor
Ikinci suclu anime ise " Bounen no Xamdou", bana fena halde Hayao Miyazaki'nin "Nausicaa" hikayesini hatirlatti. Yani butun hikaye tabii ki aynisi degil ama bayagi paralel noktalar vardi. Icinde butun karakterleri sevdim ki 20-30 karakter var. 26 bolumde hepsinin hikayelerini birbirlerine bagladilar. Gai Rei Zero gibi goruntuler yani cizim ve produksiyon kalitesi yuksek. Bir sezon da iki aglatan anime beni mahvettiler...
Tabii bu animeler biterken yenileri basladi
Regios; biraz uyduruk gibi, henuz hikayesi cok sarmadi. nedense bir takim insanlar col uzerinde yol alan buyuk gemilerde yasiyor. Askeri okula giden gencler isin kilicini hatirlatan bir zibiri kendilerine gore degisik silahlara donusturup egitim aliyorlar. Tabiii ki her shounen anime gibi burada da icinde cok yuksek potansiyel olan ama gayet normal gorunen bir oglan var. etrafinda da bir iki hos hatun, bakalim ne menem bisi cikicak bundan
Rideback.: Bu anime aslinbda Mecha kategorisine giriyor. Mukemmelliyetci olan kahramanimiz, ufak bir hata uzerine bilegini burkunca balerin olmayi birakip universiteye basliyor. Orda tesadufen denedigi makinalari surerken kendini bu klube dahil edilmis buluyor. Alinda hikayesi cok bildik, ama kizcagiz bu makina ile oyle guzel hareketler yapiyor ki ve gene anime kalitesi o kadar yuksek ki mecburen bunuda izlicem. Aslinda kardis Ozi sevebilir bunu :)
Asu no Yoichi; Daglarda babasi tarafindan samurai gibi yetistirilen Yoichi (galiba adi bu) babasi tarafindan kendini daga iyi egitmesi icin sehire gonderiliyor. sehird eyasadigi sure boyunda babasinin arkadasinin kizlari yaninda kaliyor. 4 kiz kardes, biri kucuk digerleri lise caginda ve dogal olarak hepsi guzel, ve bir iki tanesinin kocaman memeler bile var. Babasindan ogrendigi kilic tekniklerini mukemmel uygulayan Yoichi ne yazik ki salakligi yuzunden surekli kizlara tacizde bulunuyormus gibi gorundugu icin kizlarin en buyuk ablalarindan surekli dayak yiyor. bayagi hafif bir anime, yorgun aksamlar icin mukemmel, bayagi guluyorum bile. simdilik devam edicem.
Kemono_no_Souja_Erin : gene fantastik bir dunyada bu anime. annesi canavar doktoru olan Erin'in hikayesini anlatiyor. bakalim henuz ilk bolumunu izledim, annesi olucekmis gibi bir his var icimde, kizcagizin baska kimsesi yok. hatta yasadigi koydeki insanlar aslinda bu kizin annesinin irkindan nefret ediyor ama canavarlari ehlilestirdigi icin ses cikarmiyorlar. gorucegiz efenim
Tetsuwan Birdy Decode : ikinci sezonu birincisini izlemistim bunuda izlerim
Zoku_Natsume_Yuujinchou: bu animenin ikinci sezonu bu bayagi yuksek rating alan bir anime tbaii ki izlicem
Genji_Monogatari_Sennenki: bu japonlarin en eski hikayelerinden biri, daha oncede anime yapilmisti ama tabii yillar once , bu versiyonun ilk bolumunu izledim, bir prensin ask hayatini anlatiyor, ask hayati 9 yasinda basladi ?!! uvey annesine asik oldu, ve hatta kizcagizi (15 yasinda) bir guzel optu bile. bakalim ne olucak
Maria+Holic : bu donem baslayan dizilerin en komigi. tabii ki ozel bir kiz lisesindeyiz, kahramanimiz, yasina gore boylu poslu bir kiz ama erkeklere karsi allerjisi var hatta eli eline degse kizarmaya basliyor. Bu yuzden kendisi surekli kizlara asik oluyor ve erkeklerdne nefret ediyor. Bu yuzden kiz lisesinde cok mutlu olucagini saniyor ve okula adimini atar atmaz Mari ile karsilasiyor, sarisin super sirin Maria ya asik olmakla mesgulken Maria nin aslinda erkek oldugunu anliyor. tehdit uzerine kimseye soyleyemiyor ustune ustluk Maria nin oda arkadasi olmak zorudna kaliyor. Beyaz dizi konusu gibi gorunsede bayagi komik bir dizi, kesin kez izlicem :)
galiba bu sezon bu kadar, aglatma potansiyeli az gibi ohh be
muah
taam bazilari tuhaf bulabilir ama ben ata boka aglayan bir insanim, filmlerde aglarim gecen gun How I met your Mother' da agladim , komedi dizisi bile duygulanmam icin yeterli.
Uzun zamandir animelere aglamiyordum, kendime kendime "heheh artik biraz nasirlasti kalbim galiba" diye seviniyorum hah! sen oyle san!
Bu hafta iki defa agladim yav, birinci aglatan dizi "Gai Rei Zero", birbirlerini kiz kardes gibi goren iki kizin hikayesi, cok guzel bir dizi idi, icinde her sey vardi. Bayagi bir fantastik, aksiyon, aci, izdirap, ve mukemmel kilic sahneleri. simdi bunun "live action" versiyonunu yaparlarsa igrenc bisi olur. anime baska turlu bir hava veriyor
Ikinci suclu anime ise " Bounen no Xamdou", bana fena halde Hayao Miyazaki'nin "Nausicaa" hikayesini hatirlatti. Yani butun hikaye tabii ki aynisi degil ama bayagi paralel noktalar vardi. Icinde butun karakterleri sevdim ki 20-30 karakter var. 26 bolumde hepsinin hikayelerini birbirlerine bagladilar. Gai Rei Zero gibi goruntuler yani cizim ve produksiyon kalitesi yuksek. Bir sezon da iki aglatan anime beni mahvettiler...
Tabii bu animeler biterken yenileri basladi
Regios; biraz uyduruk gibi, henuz hikayesi cok sarmadi. nedense bir takim insanlar col uzerinde yol alan buyuk gemilerde yasiyor. Askeri okula giden gencler isin kilicini hatirlatan bir zibiri kendilerine gore degisik silahlara donusturup egitim aliyorlar. Tabiii ki her shounen anime gibi burada da icinde cok yuksek potansiyel olan ama gayet normal gorunen bir oglan var. etrafinda da bir iki hos hatun, bakalim ne menem bisi cikicak bundan
Rideback.: Bu anime aslinbda Mecha kategorisine giriyor. Mukemmelliyetci olan kahramanimiz, ufak bir hata uzerine bilegini burkunca balerin olmayi birakip universiteye basliyor. Orda tesadufen denedigi makinalari surerken kendini bu klube dahil edilmis buluyor. Alinda hikayesi cok bildik, ama kizcagiz bu makina ile oyle guzel hareketler yapiyor ki ve gene anime kalitesi o kadar yuksek ki mecburen bunuda izlicem. Aslinda kardis Ozi sevebilir bunu :)
Asu no Yoichi; Daglarda babasi tarafindan samurai gibi yetistirilen Yoichi (galiba adi bu) babasi tarafindan kendini daga iyi egitmesi icin sehire gonderiliyor. sehird eyasadigi sure boyunda babasinin arkadasinin kizlari yaninda kaliyor. 4 kiz kardes, biri kucuk digerleri lise caginda ve dogal olarak hepsi guzel, ve bir iki tanesinin kocaman memeler bile var. Babasindan ogrendigi kilic tekniklerini mukemmel uygulayan Yoichi ne yazik ki salakligi yuzunden surekli kizlara tacizde bulunuyormus gibi gorundugu icin kizlarin en buyuk ablalarindan surekli dayak yiyor. bayagi hafif bir anime, yorgun aksamlar icin mukemmel, bayagi guluyorum bile. simdilik devam edicem.
Kemono_no_Souja_Erin : gene fantastik bir dunyada bu anime. annesi canavar doktoru olan Erin'in hikayesini anlatiyor. bakalim henuz ilk bolumunu izledim, annesi olucekmis gibi bir his var icimde, kizcagizin baska kimsesi yok. hatta yasadigi koydeki insanlar aslinda bu kizin annesinin irkindan nefret ediyor ama canavarlari ehlilestirdigi icin ses cikarmiyorlar. gorucegiz efenim
Tetsuwan Birdy Decode : ikinci sezonu birincisini izlemistim bunuda izlerim
Zoku_Natsume_Yuujinchou: bu animenin ikinci sezonu bu bayagi yuksek rating alan bir anime tbaii ki izlicem
Genji_Monogatari_Sennenki: bu japonlarin en eski hikayelerinden biri, daha oncede anime yapilmisti ama tabii yillar once , bu versiyonun ilk bolumunu izledim, bir prensin ask hayatini anlatiyor, ask hayati 9 yasinda basladi ?!! uvey annesine asik oldu, ve hatta kizcagizi (15 yasinda) bir guzel optu bile. bakalim ne olucak
Maria+Holic : bu donem baslayan dizilerin en komigi. tabii ki ozel bir kiz lisesindeyiz, kahramanimiz, yasina gore boylu poslu bir kiz ama erkeklere karsi allerjisi var hatta eli eline degse kizarmaya basliyor. Bu yuzden kendisi surekli kizlara asik oluyor ve erkeklerdne nefret ediyor. Bu yuzden kiz lisesinde cok mutlu olucagini saniyor ve okula adimini atar atmaz Mari ile karsilasiyor, sarisin super sirin Maria ya asik olmakla mesgulken Maria nin aslinda erkek oldugunu anliyor. tehdit uzerine kimseye soyleyemiyor ustune ustluk Maria nin oda arkadasi olmak zorudna kaliyor. Beyaz dizi konusu gibi gorunsede bayagi komik bir dizi, kesin kez izlicem :)
galiba bu sezon bu kadar, aglatma potansiyeli az gibi ohh be
muah
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)