Perşembe, Şubat 28, 2008

En uzun Turkce sozcuk

bugun nerden aklima geldi ise acaba simdi osmanli ailesi ne yapiyordur diye bir vikipedi arastirmasina daldim ciktigimda en uzun Turkce kelimeyi okuyordum
"Muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizdenmişsinizcesine"
benim okumam biraz zaman aldi, Allah sonradan Turkce ogrenenlerin yardimcisi olsun
Bu sayfanin kaynaklarina bakarken Turk dil kurumunun sayfasindan Turkceye yabanci dillerden giren kelimeleri buldum. bak bak bitmez, cok eglenceli :)

Çarşamba, Şubat 27, 2008

ingiltere gecesi

Bir kac haftadir Galli Jodie ile sinemaya gitmek istiyorduk, ama benim hastaligim yuzunden nasip olmadi. Bu aksma en sonuna kararli bi sekilde hazirlandik. Ben isten cikmadan once Juno hangi sinemada diye baktim aha! bizim yakinimizda olan sinemadan kalkmis. Jodie hemen atladi " benim evin yakininda dollar theater var. onun yaninda da british pub var oraya gidelim dedi. Oki dedim. atladik gittik. Daha once hic ingiliz yemegi yemedim. Bir defa Irish lokantaya gitmistim Fort Lauderdale de idi sanirim , artik acliktan midir bilmiyorum acaip lezzetli gelmisti hersey. ingilizden pek fazla bisi beklemiyordum , ne de olsa tv de gordugumuz hep yemeklerinin ne kadar tiksinc oldugu ; blood puding filan yok yani ben bile yiyemem. Neyse gittik, aynen bizim borekler gibi bi yemek geldi, ici etli patates sogan turp ve havuclu. guzelce doldurmuslar puff yufkayi getirdiler. adini unuttum ne yazik ki. acaip bir ismi vardi. yemegin ardindan gene ingilterede gecen "Sweeney Todd" filmini izledik. muzikalmis, johnny depp ve helena b carter gene super ama biraz cok sarki vardi. ole ciyak ciyak bagirip bir yandan da ingiliz aksani ile konusurlarsa ben direk hic bisi anlamiyorum. ondan sarki soylemeleri baydi. Birde kan sevmeyenler icin soyleyim ikinci yarisi safi kan banyosu kendinizi hazirlayin. ama korkunc filan degil, biliyorsunuz artik ben korkmadiysam kimse korkmaz.
bu gece florida bilem soguk hatta baktim istanbul daha sicak burdan. gicik oldum soguk olmasaydi cikista dondurma alabilirdik. bu arada bunlar biraz eski filmler olduklari icin film 2 dolardi hehehehe.
evet bir ingiliz ile ( taam Galli), ingiliz lokantasina gidip, ingilterede gecen bir film izledim. Jodie disinda hala hicbirini sevmiyorum ;) yok is yerinde baska bir iki tane sirinlik muskaligina aday adaylari var bakalim gelecek gunler neye gebe
muahhh

Salı, Şubat 26, 2008

oscar geldi de gecti bile

ben oscarhakkinda yazarim diye hazirlaniyordum. ama su an hic bir heyecani kalmadi. O kadar program hazirliyorlar en fazla 24 saat heyecani suruyor sonra gecip gidiyor iste. sen de niye oscar izliyorsun , bu oduller hep yalan diyeceksiniz. biliyorum hatta hic bir zaman benim en cok begendigime film aktor filan kazanmamistir ama genede izliyorum hastalik gibi bisi. Turkiye de iken sabahin 3unde uyanip izlerdim. neys neys
oscar gecesinden alinan dersler
1- No land for old man izlenecek
2- michael clayton izlenecek
3- Juno izlenecek
4- en iyi yardimci kadin oyuncu odulunu almak icin guzel giyinmenize gerek yok , hatta kadife yatak ortusunu evde iki dakkada tutturmus gibi giyinip de gelebilirsiniz.
5- bu sene kirmizi rengi bayagi moda olucak
6- fransiz film izlenecek ( edith teyzenin filmi adi hem uzun hemde fransizca)

kendime boyle ev odevleri veriyorum su film izlenecek filan diye. yani hic bir konuda bu kadar titiz calismiyorum, mutlaka o senenin en onde gelen filmlerini izlemem lazim yoksa sanki sinifta kalicam.
Pazar gunu Notes on a Scandal'i izledik. bayagi guzel bi filmmis. zaten iki kadin da super oyuncular. izleyip te sIkIlmak mumkun degil, ama tabi konusu oldukca sapikca dusunce ve eylemler ile dolu. cocuklarinizla izlemeyin isterseniz.
gerci bugun amerikali arkadaslarimla konusuyordum 7-10 yaslarinda nerde mayak film varsa izlemisler hepsi korku filmi. benim izlemem kesinlikle yasakti. ve bende bu yasaktan cok memnundum cunku odum patliyordu korku filmlerinden. hala da hic keyif almam, sanirsam en sevmedigim film cinsi korku filmidir. nasil gereksiz bisi. sanki hayatimizda yeteri kadar stres kaynagi yokmus gibi birde uydurmasyonlari izleyip korkutuyoruz kendimizi. benim catlak bir arkadasim vardi. bir kere vampirli bir filme gitmistik. filmin ortasinda bizimki bana dondu " ondeki kizin boynuna atlicam" dedi. kizim sonra kalpten gider kiz filan diye zor bela ikna ettim. simdi ayni seyi biri bana yapicak diye rahat film izleyemem. en son "ring" filmini izledim sinemada. geberiyordum korkudan ne lanet bisi idi ya. iste arkadas kurbani oldum. sonra orjinali izledim hic korkunc degil. bir ara gulmek icin bayagi asyadan gelen korku filmlerini izledik. bana kalsa ben hepsinden korkardim ama neyse ki Yen ve Johan yanimda idi. Johan da filmi didik didik edip korkmama izin vermedi. Allah razi olsun
evet anilar kusagimiz simdilik burda sona erdi, kendinize iyi bakin efenim
muah

Pazartesi, Şubat 18, 2008

Hasta pasta

Evet bu hafta icimden gelmesine ragmen cok yazamadim, ufak bir rahatsizligim oldu. insallah aticam bu mikropu yarina kadar. hastalaninca hemen iyilesmek istiyorum, iste ilaci aldim hadi bakalim sonuc nerde diye dolaniyorum. neyse bu gerzek hastaliktan kurtulursam cok sevinecegimmmmmmm

fotoda suki ve babasi yer aliyor. suki babacinin dizinin dibinde uyuya kalmis nasil sirin bisi dimi? Maasallah :)

Gecen haftasonu kizimi hergun gordum ohhh, bu haftasonu insallah HOUSE MD nin biriktirdigimiz bolumlerini izleyebiliriz. pazar gunude yok-ki evine cay icmeye davet etti , Maasallah cok sirin bir yeni eve tasinmislar. O kadar pozitif bir enerjisi var ki insanin cani kalkip gitmek istemiyor, ama ertesi gun hepimiz calisacagimiz icin kalkmak zorunda kaldik. Gule gule otururlar insallah.
bu arada Stef , Jodie ve Johann maasallah ve insallah i ogrendiler. cok komik normal konusurken kullaniyorlar. heheheeh yavas yavas hepsini donderecegimmmmmmmm
simdilik bu kadar
muah

Pazar, Şubat 17, 2008

Kapiyi kirasim geldi

ctesi gunu erkenden kalkip haftasonu alisverisini yapmak uzere evden ciktik, 3 dukkana gidip gereken herseyi aldik filan. torbalarimizi yuklenip kapimizi acmak uzere anahtari kilite yerlestirdim, kapi acilmiyor, anahtar dondukce donuyor , kapi hala acilmiyor. 5-10 telefon sonrasi, seri katile benzeyen dislerinin bir kac tanesi kaybetmis, kirli sakalli gozleri bos bos bakan tuhaf "handyman" kapimizda belirdi. bu amca daha once banyoda bisileri tamir etmisti ondan gorundugu kadar korkunc olmadigini biliyorum ama gene de iyi ki Stef yanimda dedim. kiliti matrap ile paramparca edip kapiyi acti. yeni kilit takti ve gitti. ama bu amcayi bekleken yillardir ben su vermedigim halde yasamayi basaran cicek (ot) lerimi olu yapraklardan temizlemeye karar verdim. adam gelinceye kadar butun cicekleri resmen yoldum. sanirsam sadece kumastan yaptigim cicekleri oldurmuyorum :)
iyi pazar gunleri diliyorum
muah

Salı, Şubat 12, 2008

yagmur bastirdi


Macha and Suki
Originally uploaded by offgenemi
bugun isten ciktiktan sonra arkadasim gabby ile bulusacagim, hava acaip bozdu felaket bir yagmur yagiyor. aksi gibi outlet mall da bulusacagiz bu mall de acik yani bir guzel islanicagim. mecburen kiyafet almak zorunda kalabilirim ;)
fotodakiler kizim Suki ve torunum Macha. Bu Macha resmen elimizde buyudu arada annesigil sehir disina ciktiginda babaannesi ve dedesine kalmaya geliyor. Cok sevimli bir yavru kedi idi. simdi yakisikli bir delikanli oldu. Bu arada simdi fark ettim Suki Macha nin halasi. tovbe kafayi yiyorum galiba. Bu fotolari sirf oglum icin cektim, kendisi Ingilterede, yavrusunu gorsun diye bir ton fotosunu cekip flickr e koydum. seytan ruhlu bir anneyim...
bugun uzun zamandir kullanmadigim french press denen zalim aleti kullandim. nasil agir, nasil nalet bisi. birde soguk odada calistirmak zorundayiz, motumuz donaraktan kullandik, sevgili Galli Jodie bana yardim etti. Bir yandan da Ingiliz argolarini ogretti. "Piece of piss" = "piece of cake", "muccer"= buddy gibicesine.
bazi gunler bana Galce ogretiyor ama zor bir dil, merhaba =SHWMAE (Shav-mai), nasilsin= Maen Iawn (Mayn yavn). hala ezberliyemedim gule gule kolay = Hoyle (hoyl) tek aklima kalan bu.

Çarşamba, Şubat 06, 2008

there will be blood

gunduz labaratuar aksam etsy gunler birbirini kovaliyor. dun aksam kostur kostur geldim gainesville e.kizim aradi, bir kac arkadasimiz sinemaya gitmek istiyormus, there will be blood filmine. acikcasi stef de ben de arkadaslarimizla vakit gecirmek icin gittik filme. enteresan bir konusu olmasina ve super aktorlerle benzenmis olmasina ragmen, biraz uzun bir film. ses ve muzik cok artistik amaclarla kullanilmis. yani karakterleri daha iyi anlamamiz acisindan. daniel day lewis akilli, pislik bir adami gene sahane oynamis. ama bazi noktalarda film o zaman yavas ilerliyor ki Allah im ne zaman biticek bu iskence diyor insan , ben 3 kere filan saatime baktim sonr ayarim saat gecmek bilmedi. film birde ole sak diye bitti. bu da yeni moda. filimler ole sak diye tam hersey aciklanmadan bitiyor. "Broken flowers", "children of men" hep bole sakkadanak tum gizli noktalar aciklanmadan bitti. Japon filmlerindede ayni seyler oluyor ozellikle Asano Tadanobu filmlerinde. neys.
hava bugun gunesli Allah a sukurler olsun, dun hava kapali idi, yagmurda yagmadi dogru duzgun, gokyuzundeki bu sIkIntI resmen boynuma agri olarak giriyor. dun i defa iboprufena ldim gece de kas gevsetici alip yattim. bugun boynum kaymak gibi maasaallah.
simdi ev icin alisveris yapicagiz. kendinize iyi bakin anacigim
muah

Pazar, Şubat 03, 2008

Alman usulu manti

Cumartesi gunu Stefcigim manti yapalim dedi. tamam dedim, nasilsa hamuru ben acmicam. Internettten bir tarif buldum. ingilizceye simultane ceviri yaparak Stef e hem hamuru actirdim hemde icini yogurttum. Tabi kareleri kesmeye geldik, Stef karelerin buyuklugunu sordu bende 3 santim dedim elindeki cetvele bakarak. kendi islerime daldim . bir on dakka sonra bi baktim bizimki elinde cetvel ile kesiyor hamuru. tabi gulmeye basladim. oda siz nasil yapiyorsunuz peki dedi, ole goz karari dedim, tabii basini salladi. sonra kiymalari koyduk icine ve bukmeye basladik. tabii hamur cabuk kuruyor burda, Stef sebebinin AC oldugunu soyledi bu havalandirma evin havasini kurutuyormus. Haa o zaman bir daha ki sefere etrafa islak havlular asalim. Sonra bizim oglan basladi "ben corbasini pisiriyim" demey bende yok canim o iki dakkalik is otur yardim et dedim. oda yuzunu cocuk gibi asip (babamin degimi ile ordek dudak yapip) " ben artik bunu yapmak istemiyorum " dedi. ben hhahhhahhh yerlere yattim. sebebide buktuklerimizin mukemmel gorunmemesi. hamur yapismadigi icin abuk sabuk bukmemiz gerekti. tabiii ki oturdu ve bana yardim etti bitirdik. Kizimizi davet ettik, ilk kurban olarak oda begendi Allah a sukur. demek ki bundan sonra bol bol manti yapabiliriz. zavalli stef ;)
haftasonu cok calistim , maasallah. yapilmadik is kalmadi. ama hala cok isim var, hem gunduz isimde (bilimadami) hem gece isimde (1 kisilik "sweat shop"). Allah hepimize kolaylik versin
muah

Cumartesi, Şubat 02, 2008

Sabahin kor karanligi

gokyuzu kapkara iken uyandim, abuk sabuk bi ses duydum, bi baktim stef den hic nefes alma sesi filan gelmiyo, hemen "STef" dedim oda uyandi ( evet tamamen paranoyak bi insanim). ne oldu filan iste acaip bi ses var filan. sonra uyuyamadik. heheheee. erkenden kahvalti ettik filan. dun de ayni sey oldu sabahin 6:30 nda uyandim ve uyuyamadim ise 8 15 de gittim ki duyulmus degil. neyse saat 5 de serefimle isten cikip yola dusebildim. her zaman fosur fosru uyuyabildigim bu memlekette ilk kez Turkiyedeki gibi cin gibi uyandim hayirdir insallah diyorum.
ikea ya gittik sonunda heheheh inanilmaz seytani planim gerceklesti. ole cok bisi almak istemiyordum sadece seviyorum orda dolasmayi. koko ve suki icin bi kedi cadiri aldik. Nasil sevdiler, kavga ediyorlar kim icinde oturacak filan diye. stefe bir kutu aldik, dun gece gelir gelmez tak tak civi cekic sesleri ile kurdu. simdi ciceklerimi onun icine koyucaz. biri cicek aldigi zaman kolaylikla bulucagiz. yasasin
simdi bir suru is halletmek icin disari cikiyoruz
muah