Perşembe, Aralık 25, 2008

Geldim gordum yedim

evet, uzuuuunnn bir yolculuktan sonra sarasotaya vardik. dusunuyorumda daha onceleri luks diye gorulen ucak yolculugu aslinda dunyanin en rahatsiz yolculuk bicimi. hele ucaktan in o pasaport kontrolunden filan gec Washington Dullas havaalaninda tam 2 saatte ucaktan cikip pasaporttan gecip, bavulumuzu customdan gecirip, tekrar securityden gecip bir sonraki gate e vardik. bir cok insan ucagini kacirdi, eger Dullas ta duracaksaniz iki ucagin arasindaki lay over zamaninin en asagi 3-4 saat olmasini tavsiye ederim.
bir yandan iki minik cocukla seyahat eden genc anne ve babalara gozum takildi. cocuklar sirada beklemekten hakli olarak bunlariyor, mizmizlik yapip, kardesleri ile kavga ediyorlardi. Allah sabir versin dedim icimden, cok buyuk saygim var boyle kucuk cocuklarla yolculuk eden anne babalara. dusunuyorum da annem nasil 4 cocukla amasyadan izmir yada antalyaya gidiyormus. yani biz o kadar da uslu cocuklar degildik. maasallah annecime
tabii ki egne onumde oturan insanlar boylu boyunca koltuklarini kucagima yatirdilar, bir sure sonra koltugumdan cikamaz hale geldim. yemekleri filan masadan yiyemedik, cunku masalarimiz tam acilamadi, onceki umursuz gencler hic isriflerini bozmadan yatip uyumakla mesgulduler. tuvalete filan giderken "yanlislikla" carptim koltuklara "umarim" uyanmamislardir!
simdi guzel yanlarina gelelim, bende hic jetlag yok, iki gun uyumayinca jet lag olmuyor heheh gelir gelmez ise gittigim icin mecburi erken kalktim jet lag filan yanimdan gecmedi hehehe
stef 10 kilo vermis, nasil ama ? iste bu Turk yemeklerinin hem leziz hemde saglikli oldugunun en iyi ispati. hayvanlar gibi durmadan yedik ama cocuk 10 kilo vermis. belki heryer hamam gibi sicakti terlemektendir ama sanmiyorum. yasasin katkisiz leziz Turk yemekleri. Stef bamya bile yedi ( amasyanin bamyasi meshurdur) , annemin yaptigi sebze yemeklerine bayildi. Corbalari icerken kendinden gecti. simdi akli fikri Turk yemeklerinden heheheh planim basari ile sona erdi. birde su boregi yapmasini ogrenirse bu is bitmis olucak
bugun christmas, kutlayan herkesi bayramini kutlarim :)
sevgilerimle

Pazar, Aralık 14, 2008

yedigin ictigin senin olsun...

1 haftadir Ankara'dayiz. burda hava tabii ki floridaya gore bayagi soguk, ama evin ici anormal sicak. herkes hirka ve kazaklarla otururken ben t-shirt ile terliyorum. stef bilem benim kadar rahatsiz degil. odamizda geceleri pencereyi acik birakiyoruz heheh beni de kendine benzetti ya bravo diyorum :)
Ankarada pek gezicek bir yer yok yani yabancilar icin. Stef'i kaleye goturduk, pek sevdi oralari. Aachi bir suru guzel fotolar cekti, sonra Modern sabahlarda bin kere adini isittigim Panora'ya gittik, Stef ilk Beytisini ve dondurmali Kazandibisini yedi ve cok begendi. Tabii ki butun gencligimin gectigi Tunali, Karum gibi yerlerde dolandik, Stef Ozsutten pasta yedi bende profiterol :) Sonra Stef ben anitkabire gidicem diye tutturdu, tabii kosa kosa Anitkabire gittik. Aachi ordada guzel fotolar cekti. Stef'in annesi babasi geldi, onlari Turk mutfagi diyetine tabii tuttuk, iki gunde bes kilo alip geri donduler.
geriye bir hafta daha kaldi, bakalim baska neleri gezip, neler yiyecegiz
herkese iyi gunler..

Çarşamba, Aralık 03, 2008

Hala toparlanmadim

cunku hala cicek yapiyorum hhehe. yen christmas agacina takicak ciceklerimi, onlar bitiriyim diye ugrasicam bu aksam. cuma gecesi toparlanirim artik. ctesi stef gelicek, pazar ise bay bay!
ucakta iki sisko yanyana oturucaz ondan ancak bir kisyi rahatsiz ederiz artik soylenir off yanima dev anasi gibi iki tip oturdu diye. benim hayalim tabii ki yanimizdaki yerlerin bos olmasi ozellike atlantik'i gecerken! umarim yeni ucaklardandir, her koltugun arkasinda tv ekrani olan ve oyun oynayabilicegimiz sitedigimiz filmi secebilicegimiz cinstendirler.
diger isteklerim neler, sag salim ve zamaninda varalim, guzel bir Turkiye tatil- gezi- is- gorev 'inden sonra sag salim ve zamaninda geri donelim. Allah herkesi bu bol yolculukla zenginlesen aylarda kazadan beladan korusun :)
oyyy canim turk yemekleri ister, butun gun aserdim ve hamile bile degilim ;P
mucks

Cuma, Kasım 28, 2008

Turk Japon aski


Bugun haftalik japanese craft books aramalarimi yapiyordum, bu kitabi buldum, amazon.co.jp e girince iki uc tane Turk Igne Oyasi kitaplarinin oldugunu gordum, Japonca!
askimiz karsilikli cok mutluyum :)

Perşembe, Kasım 27, 2008

Sukranlarimizi sunalim

evet bir sukran gununde gene is yerindeyim. yarin yani black friday bizim is yerinde tatil degil. ondan bende sukran gununde calisip yarin tatil yapicam. zaten bu sukran gununun manasinida pek anlamis degilim yillardir. hele hindi yemeyi hic sevmem, lifli bir et, birsuru mukemmel yemek pisiren insanin elinden yedim, hala sevmiyorum. yaninda verdikleri fasulye yemegide bir igrenc, o beyaz sosu hic sevemedim. tek sevdigim sey sweet potatodan yapilan ve icine azicik pecan serpistirdikleri yemek. hem tatli hem tuzlu gibi butun kazani yiyebilirim.
her sene Reed ailesinden birisi beni yemege davet eder. Allah razi olsun, bu sene gelinleri ve sevgili arkadasim yen davet etti. hindi yerine ordek yapiyormus, hay eline saglik Yen, ne akilli kizsin!
bu arada yen ikiz bebeklerini gecen hafta dogurdu su an nerede ise on gunlukler. hala hastahanede buyumekle mesguller. Dua edelim hayirlisi ile saglikli bir sekilde anneleri ve babalari ile evlerine gelsinler. Sadece fotolarini gorebildim henuz, cok sirinler ama minnaciklar. babaannemin deyimi ile "terliginden besik olur" cinsinden :)
simdi deneylerimize geri donelimmmm.
happy thanksgiving!

Cumartesi, Kasım 15, 2008

space shuttle launch -Endeavour


space shuttle launch 099
Originally uploaded by offgenemi
eger planlarda degisiklik olmaz ise (bu da saka gibi cunku surekli degisiyor) bu en bi son gece ucusu idi. simdiye kadar uc tanesine gitme sansim oldu, dun gece ki en guzeliydi, dolunay tam "launch pad" in uzerinde, Endeavour uctu uctu, ayi bilem gecti gokyuzunde, dunyanin yorungesine dogru yolculuguna basladi. bu sefer yeni tripodumu goturmustum, gende ruzgar oldugu icin bende cok becerikli bir fotografci olmadigim icin butun fotograflarda bir gizem havasi var :)

ben sarasotadan yola ciktim, stef gainesville den , titusville de bulustuk. Allah im nasil bir trafik, insanlar orlando etrafinda manyak gibi araba kullaniyor. hele space shuttle launch varsa tam deliye donusuyorlar. neyse bir saat once gittik yerlerimizi kaptik, coluk cocuk gelmis herkes, bir piknik havasi vardi :),
tabii ucusu izledikten sonra bir trafik basladi..... milim milim ilerledikten sonra yolumuzu bulup gainesville e donduk. yolun sonuna dogru uykudan geberiyordum, ama stef de uyumasin diye, sacma sapan konusup sarki soyledim, zira sesim cok guzel oldugu icin uyumasi imkansiz :) eve gelir gelmez, kendimi yataga attim 11 saat uyuduktan sonra suki ile azicik yatak keyifi yaptik, simdi babasi Gulas yapiyor aksama onu yicez, yasasin !

Çarşamba, Kasım 05, 2008

Kiskandim..

anaokulundan eve donup odevlerimi yaparken suratimi astigimi goren babam " kimi kiskandim soyle bakiyim" derdi. demek ki insan degismiyor cunku dun geceden beri amerikalilari kiskaniyorum. hani burada yasadigim 7 sene boyunca, hahaha bu ne bicim camasir makinasi, babaannemin makinasi bundan teknolojik olarak ustundu, hahhha telefonlar nasil dandik, hahah dahha mesaj atmasini yeni ogrendiler filan diye cogu zaman yurt disinda yasiyan bir cok yabanci gibi kaldigim ulke ile dalga gectim. ama dun aksam adamlar en sonunda duzgun, gayet karizmatik, ve garip bi sekilde durust konuyormus gibi gorunen genc bir adami baskanlari olarak sectiler. tabi ki once Barrack'in yapicagi konusmayi dinlemek istedim, ama ondan once McCain bir konusma yapti, nasil guzeldi. yani butun munazaralari izledim, adam tv de ne dese inceledim, hepsinde kil, yasli inatci, kotu ruhlu bir adam portresi cizmisti. megerse hepsi numara imis. oyle guzel bir konusma yapti ki, oturup agladim (evet bu aralar duygusalim), yenilgi sizin degil benim diye bir laf etti, basarisizligi boyle bagrina basmak icin buyuk bir adam olmak gerekir diye dusundum, sonra aklima deniz baykal geldi, bi midem eksidi. aynisi dimi? tabii ki kiskandim, sonra Barrack, guzel karisi ve sevimli cocuklari ile herkesi selamladi, o da cok guzel duygusal bir konusma yapti, kendimi seabiscuit filmi izler gibi hissettim, gayet normal bir adam, , yani hic bir zenginligi olmayan, burslarla filan okumus bir adam koskoca ABD nin baskani oldu, ve hic ovunmeden, geh geh gerilmeden, ukala laflar etmeden kabul etti bu gorevi. tabii gene kiskandim. bugun bizim gazeteler ne demis diye bakarken bizim basbakanimizin gene " en az uc cocuk yapin" dedigini gordum ve butun konusmasini oturdum okudum, yani fenalik basti, midem gene eksidi. Ataturk, Inonu, Ecevit derken butun duzgun ve karizmatik konusan lider kotamizi doldurduk galiba. belki bizimde bir sonraki basbakanimiz, cumhurbaskanimiz boyle karizmatik, saygi duyucagimiz, bagrimiza basicagimiz, gurur duyucagimiz liderler olur. Insallah, umutsuz yasamak imkansiz dimi?

Cumartesi, Kasım 01, 2008

Uc kitada burokrasi ile mucadele

Evlilik, dugun, nikah, gibi sozcukler mutlu anilari, gulumseyen yuzleri cagiristirir. Dun benim icin butun bu kelimeler bir ton kagit ve uc degisik ulkedeki gicik memurlarla yapmam gereken konusmalari cagiristirdi. SU an evlenme iskence gibi bisi benim icin, aklima hep angelina j ve brad p geliyor, heralde bu yuzden evlenmiyorlar diyorum. gerci iki kisi ayni ulkeden ise evlenmek nispeten kolay, ama eger ayri ulkelerdenseniz ayvayi yediniz!
Simdi benim Stefan ile evlenebilmem icin, sunlari yapmam lazim

1. Nüfus Müdürlüğünden uluslararası doğum kayıt örneği (Formül A),

2. Pasaport fotokopisi veya nüfus cüzdanı fotokopisi (noter tasdikli),

3. Kişinin halen ikamet ettiği yerin adresini içeren muhtardan ikametgah belgesi,

4. Nüfus Müdürlüğünden vukuatlı nüfus kayıt örneği

bunlari hepsinin orjinali , 3 ve 4 numaranin almancaya yeminli tercumesi alman buyukelciligine gidilip onaylatildiktan sonra Stef'in ailesine yollanicak, onlar Stef icin bu evraklarin alman versiyonlarini alicak ( benim belgeler gitmeden Stefan in belgelerini vermiyor almanya). sonra stefanin belgeleri Turkceye cevirilicek ve stef ile ben Turkiyede evlenme basvurusu yapicagiz
evlendikten sonra benim butun nufus belgelerim degisicek (hala kutugum nereye gidicek bilmiyorum), once nufus cuzdani, sonra pasaport. bir yandan pasaport degistirmesem mi? cunku amerikan vizem var ustunde. sonra almanyaya stef in anneannesinin elini opmek icin gidicegimizden benim almanya vizesi almam gerekicek. tabii ki iki ton evrak hazirlamam lazim, stef in ailesinden mektup, ucak bileti, is yerinden mektup, bankadaki paramin ozeti, 50,000 dolarlik yurtdisi saglik sigortasi.
bunlarin arasinda, nikah nerde kiyilacak, nikah memuru saat kacta gelicek, davetiyeler basilacak (3 ayri dilde), bana kiyafet ayarlanicak, nikah sekerleri hazirlanacak.
dun butun bunlarin altinda ezildim, sorumluluk duygusu oldukca guclu bir insanim, ama bu duygu benim icimi yiyip bitirmekten baska bi ise yaramiyor. neyse is yerinde stress eve gelince bu zikkim biraz mutsuzum. dun uc saat direksiyon sallayip eve
geldim, buyukelciligimize bir soru sormustum, vizem etkilenirmi evlendikten sonra pasaportumu degistirince, onlarda biz bilemeyiz onlara sorun demisler. gayet iyi niyetle bu cevaba verdiklerne eminim ama oyle bir moralim bozuldu ki buna oturup agladim. evlenmenin hakkaten romantik, ayyy kiyafetim, soyle olsun, ayyyy yakalara su cicekler takilsin, sekerler boyle olsun, sevgilim kocam olucak ne mutlu bana seklinde romantik olmasi gerekirken ben surekli " nerden cikti bu evlenme olayi ?" salak kafam, ne diye ugrastim, eninde sonunda evlenmek demek, birbirimizin saglik sorumluluklarinda hak sahibi olmak demek, yani beynim erimis bi halde makinalara bagli yasiyorsam stef " birakalim huzur icinde nanay kente gitsin" diye fisimi cekebilir. evlenmez isek hastahanede odama bil almazlar. yani tamami ile kontrat, haa birde cocuklara kimse pic diyemez.
stef beni sakinlestirdikten sonra karar verdik ( gene ) ilerde dunya vatandasi konseptini yerlestiricez. bu pasaport, yok vize , ordan kagitlar gelsin cevrilsin olayi kalkicak. butun formlar ayni , turkiyedeki bilgilerim amerikada otomatikman japonyada, japonca okunabilicek. neguzel bir dunya olucak hehe
bu arada dun ogrendigim hos bisi oldu, almanlar turkiyeye girmek icin vize almiyorlar, japonlar, azerilerde almiyor. amerikalilar 32-36$ gibi bisi vererek vize almak zorundalar, ingilizler ise 480$ gibi manyakca yuksek bi rakam ile vize alabiliyorlar. hehehh nasil eglendim, ohh olsun. arada bir turkish embassy sayfasina gidip vize linkinden bunlara bakin, insanin morali duzeliyor :)
muah

Salı, Ekim 28, 2008

Iyi dogdun Turkiye Cumhuriyeti!

ne yazik ki ovunecegin cok bisi yok, dogumgunu olanlara ilettigim dileklerimi senin icinde siraliyacagim
Yeni yasin sana mutluluk , saglik, kismet, huzur getirsin. biraz da gurur duyacagin bir iki olay getirsin, utanacagin meselelerin sayisi hizla azalsin, sifira yakinlassin :) sanirsam bunlar olabildigince pozitif dilekler, hatta biraz safca , olsun bu aksam cocukcu dusunuyorum :)
belki hidirellezde cizip burdaki okyanusa atarsam tutar, ama ona cok zaman var ondan simdilik bu iyi dileklerle idare et.

Pazartesi, Ekim 27, 2008

Lig Tv ye yazik olmus

tuh tuhhh megerse Lig Tv blogger kullanarak maclari yayinlayan bir adam yuzunden kapatmis butun siteyi. vah vh vah, yeteri kadar para kazanamiyordunuz ac kalmistiniz, ondan bizim blogumuzu kapattiniz.
valla simdi bu kapatma yuzunden bir msuteri kaybettiniz diyemicem zaten mac filan izlemiyorum , lig tv nin adini ilk kez duydum desem o kadar uzagim. ama su an protesto ettigim bir cok gazeteninye tv kanallarinida eklemem gerektigini anladim iyi oldu.
simdi acilmis blogger, umarim "ehh artik acildi " diye insanlar oturmaz. kendimizi ifade etme ozgurlugumuzun bedeli ucuz olmaktan kurtarilmali
cheers

Blogger in kapanmasina karsilik tepki vermek isteyenler

Bu link i takip ederseniz
http://blogspotacilsin.wordpress.com/ adresine giciceksiniz, ordan imza kampanyasina katilabilirsiniz
sevgilerimle

Pazar, Ekim 26, 2008

sabah sabah moralini bozmak isteyenler

dun richard dawkins in web sitesine girdim, kocaman " banned in Turkey" diye bir banner var , tabii hemen o linke girdim, Aman Allah'im , neler neler yazmislar Turkiye ve Turk insani hakkinda. Buna izin veren ve 70 milyon Turk'e hakaret edilmesi icin ortam acan herkese sinirlendim, en basta meclistekilere.
Bu arada blogun basinda sansuresansur.org un linkini koydum, ordan her turlu sansure karsi neler yapilabilicegine dair bilgi alabilirsiniz
sevgiler, ve sabirlar diliyorum

Cumartesi, Ekim 25, 2008

yetkililere oneri: telefon, mektup vs gibi butun iletisim yollarini kapatin

blogger in kapatilma sebebi bu servisi kullanan bazi kotu niyetli kisilerin bloglarini haberlesme amaci ile kullanilmasiymis. o zaman telefon, mektup, internet, hatta insanlarin konusmalari bile yasaklansin. bu sekilde dunyadaki butun kotulukleri onleyebilirler.
tabiii bazi insanlar ayaga kalkmis, haberler ntv msnnbc de.
http://www.ntvmsnbc.com/news/463757.asp

Cuma, Ekim 24, 2008

blogger Turkiyede kapanmis

inanamiyorum ... nette yaptigim arastirmaya gore hic kimse kapanma sebebini bilmiyor. bir gun gercekten Modern sabahlarda Ege nin dedigi gibi sadece KEY odemeleri icin internete giricek insanlar Turkiyeden heralde. uzun zamandir beni bu kadar utandirmamistiniz buna izin veren yetkililer. vallahi utaniyorum, cok utaniyorum sizden.

Perşembe, Ekim 23, 2008

Hasen pfutzie sarasotadaymis

cancagizim burda, su an evimi duzenliyor heheh
dun aksam japon restaurantina gittik, burda en sevdigim japon "lokantasi" , spicy miso soup base ramen noodle yedim. stef bilem begendi. oda sushi yedi ohh doyduk, eve geldik, devrildik. sabahin kor karanliginda uyandik, ben ise o lake alfrede gitti. is yeri biraz heyecanliydi bugun. neys. aksama sevgili dostlarimiz yen ve johan ile alman restaurantina gittik. heyvanlar gibi yedik. tabii ki schnitzel yedim ama tavuk, megersem gercek schnitzel domuzmus ayol. stefan bu aksam daha uzun dua etsen yiyebilir misin dedi, yok olmaz dedim (aferim dimi ?)
super target ta aile saadeti yaptik, simdi evdeyiz ohhh en kotu aksamimiz boyle olsun diyorum, darisi diger sevenlerin basina
muahh

Cumartesi, Ekim 18, 2008

Tekerlemeler

sabah stef hangi cereal'i yiyecegine karar vermek icin almanca bir tekerleme soyledi, bende ona turkce soylemek istedim ama hic bi tanesini bile bitiremedim, tabii kil oldum hemen bir internet aramasi ve cocuklugumda kullandigim butun tekerlemele
Oooo..
İğne battı
Canımı yaktı
Tombul kuş
Arabaya koş
Arabanın tekeri
İstanbul un şekeri
Hop hop
Bundan başka
oyun yok.

Ooooo
İğne iplik
Derme diplik
Çelik çubuk
Sen çık.

Yağ yağ yağmur,
Teknede hamur,
Bahçede çamur,
Ver Allah'ım ver,
Sicim gibi yağmur.


Mustafa, Mıstık,
Arabaya kıstık,
Üç mum yaktık,
Seyrine baktık.

-Komşu, komşu !
-Hu, hu!
-Oğlun geldi mi?
-Geldi
-Ne getirdi?
-İnci, boncuk.
-Kime, kime?
-Sana, bana.
-Başka kime?
-Kara kediye
-Kara kedi nerede?
-Ağaca çıktı
-Ağaç nerede?
-Balta kesti
-Balta nerede?
-Suya düştü.
-Su nerede?
-İnek içti.
-İnek nerede?
-Dağa kaçtı.
-Dağ nerede?
-Yandı, bitti kül oldu.

Bunlarin baslayisi benim hatirladigim gibi bitisleri bir acaip

Leylek leylek havada,
Yumurtası tavada,

Gel bizim hayata, ( bu kismini hatirlamiyorum )
Hayat kapısı kilitli,
Leyleğin başı bitli.


Karga karga "gak" dedi,
"Çık şu dala bak" dedi,
Karga seni tutarım,
Kanadını yolarım.

benimkisi "Ciktim gittim bu dala , bu karga bir budala diye bitiyordu


PİTİ PİTİ
Ooooopiti piti
Kremanın sepeti /karamela sepeti
Terazi lastik jimnastik
Biz size geldik bitlendik/ tik tik tik
Hamama gittik temizlendik
Dik Dik Dİk
Son dersimiz matematik

Portakalı soydum,
Başucuma koydum.
Ben bir yalan uydurdum,
Duma duma dum.
Duma duma dum.
Öğretmeni kandırdım, /Kirmizi mum ( gerisini hatirlamiyorum)
Kandırdım.

Çarşamba, Ekim 15, 2008

ama oldu mu simdi


Koko and his teeth II
Originally uploaded by offgenemi
yaww up uzun guzel bi hikaye anlattim salak web sitesi kendin kendine oynadi gitti butun yazim. sabotaj bu! hadi bakalim yeniden basla.
sevdiceklerimi on gundur , ailemi bir seneden uzun gormemem sebebi ile bu hafta biraz Zeki Muren'in tabiri ile " gurbette omrum gececek, bir damlacik yerimde yok" seklinde gecti. bende kendime bi kiyak geciyim dedim, aman bir yerleriniz sismesin ama arap bakkalindan aldigim sucuk ile avuttum kendimi. aslinda cikolata filan yemem lazimdi, yok kardes benim canim sucuk cekiyor. , Sucukta sucukmus! Hizir ugradi bitmekler bilmedi, hala var. alip Gainesville e goturemem araba kokar, zaten buzdolabim sucuk kokuyor. mecburen kendimi feda edip yicem :)
bu hafta Turk yemeklerne dustum heralde. johan ve Yen beni " Lemongrasss chicken" yemeye cagirdi. off nasil guzeldi , ellerine saglik Yen karni diyarbakir karpuzu gibi sisti ama kizcagiz hala super yemek pisiryor. bende ayilik etmeyim diye onlarin cok sevdikleri kadayif tatlisi yapip goturdum. tabii 4 kisi bitiremedik, Johann ertesi gun geri kalanini is yeirne getirdi, millet bayildi. Boylelikle Turkiye'nin pozitif tanitimina bir katkida daha bulundum. Ulkemizi iyi tanitma konusunda benim stratejim yemeklerimi kullanmak. simdiye kadar ise yaradi, dolma, kadayif, baklava, borek , kofte, coban salata derken herkes Turk yemegi hastasi oldu. insanlar guzel ulkelere gitmek istiyor ama eger yemekleri igrenc ise yada damak tadlarina uymuyorsa gitmekten cekiniyor. eger Turk yemeklerinin muhtesemligini ogrenirlerse yarin ulkemizede gelirler :)
aslinda tanitimla es degerde olan baska bir tutkum da insanlari yedirmek. nasil guzel bir histir o. bayiliyorum sole bir ton insani toplayim yemeklerini yesinler, ustune cay kahve oturup sohbet edelim, daha guzeli varmi? tamam bir kac memleketlim ile karsilastim, baslarinin evine yiyp icmeye kosa kosa gidip, kendi evlerinde bir defa cay bile vermediler. ama cogu Turk yedirip icirmeye bayiliyor. bende bu basma kaliba uyuyorum ve bununla gurur duyuyorum, yiyelim icelim, guzelleselim ;P

Cuma, Ekim 10, 2008

Insallah

Stef ve kendim icin bilet aldim, ilk kez turkiyeye gelicek Sunshine benimle. cok heyecanliyiz. stef turkiyede araba kullanabilicegini dusunuyor ben zannetmiyorum dedim. taksi varken bosver arabayi zaten, her yere yururuz zaten, yuru gez ohh bi ton guzel yemek ondan her seferinde kilo verip donuyorum turkiyeden heheh.
galiba tam kurban bayraminda orda olucaz, stef boylelikle turklerin biraz da vahsi olan yuizlerini gorucek ama kotu etkilenecegini sanmiyorum, nede olsa meat processing dersi almis bir insan.
tabiii bu gezinin en onemli kismi stef'e butun turk yemeklerini ogretmek, gerci mantiyi en guzel sen yapiyorsun diye hemen benim ustume attim, cok sikiliyo onu bukerken, iblis. bakalim baklava, gozleme gibi seyleri ogrensin hehehe. belki aci badem kurabiyesi, ay coregi filan. off ne guzel olurrr
bugun cumartesi, olesine takilicam bakalim ne olucak. herkese iyi tatiller
muah

Salı, Eylül 30, 2008

Oncelikle Seker Bayraminiz Kutlu olsun efenim

evet A/C ole bi bozuk ki butun gun tamir edememisler. saat 7:30 hala burdalar. bizim apartman kompleksinin tamircisi olan amca super sirin, ama asil usta nasil seri katil tipli. saci uzun, ama inek yalamis gibi hepsi yapismis kafasina guzelce arkaya dogru tarandiktan sonra. birazda kambur, babamin deyimi ile tipten muebbet yer cinsinden bi adam. neyse ki cici Aziz dedeme benzeyen amca burda yoksa ben yanimda bicakla beklerdim bu adami.
butun gun kostur eve gel sicaktan geber neyse bugun mutlu olucagim bisi oldu, evet arap bakkali kapanmadan yetistim heyoooo. Johann icin ahmed tea (kahve filan halt etmis, bu cayi icen uyumuyor), robert icin incir receli, is yerindekiler icin turk lokumu, kendim icin peynir, sucuk kazandibi mix , sumak ,nane vede yufka. gainesvilledeki arkadaslar icinde kadayif aldim. ohhh ne mutluyum

bu arada seri katilin karisi varmis, romantik aksamimi mahvettin diye benim sirin amcayi azarliyor.
evet ogrendigime gore bi boruya bisi kacmis o tikaninca bu A/C calismamis. zaten ne zaman bisi bozulsa 80% bi yeri tikanmis oluyor. ozellikle calistigim Mass Spec labinda. neyse butun A/C yi degistirmelerine gerek kalmadi. sevindim, para kaybetmelerini istemem dogrusu.
efenim Bayraminizi tekrar kutluyorum yarin gavurlara seker bayrami ogreticem. Islamiyetin guzel yanlarini da gorsunler acicik dimi?
muah

Pazartesi, Eylül 29, 2008

A/C gene su koydu

floridada AC nin calismamasi korkunc bisi. su an hava serinlemis olsa bile ev su an 30C ve ben eriyorum. bende civi civiyi soker diye perde takmak icin duvara demir gibi bisi asmaya karar verdim, bir guzel terledim, simdi serinlemis hissediyorum hehehehehe.
dun gece sicaktan uyuyamadim, sabah erken kalktim hatta. zaten amerikada "morning people" diye tabir edilen sabahlari zor kalkan insanlarin asil sorunu vucut sicakliklarinin gece yataga giderken yuksek, sabahlari ise dusuk olmasi imis. yani sabahlari floridada yasamaniza ragmen usudum yorganima iyice sariliyim diyorsaniz uyanmak icin vucudunuzu isitmaniz lazim.
simdi anime izlicem yaw 4 gun olucak, sole deniz kiyisinda gecen bisi izleyim
muah

Cumartesi, Eylül 27, 2008

Dunyanin en yakisikli adami gitti

Paul Newman bugun vefat etmis, topragi bol olsun. Cocukken bile cok severdim Paul Newman 'i "Kizgin damdaki Kedi " filminde asik oldum. Elizabeth Taylor a ne cektirdi o filmde. eger izlemediyseniz mutlaka izlemeniz gereken filmleri
1- Kizgin damdaki kedi
2- The Sting
3- Cool Hand Luke
4- Nobody's Fool
5- Butch Cassidy and the Sundance Kid

Vallahi dunyanin en yakisikli adami gitti, bir tane bile ona benziyen yok. Geriye Robert Redford, Clint Eastwood kaldi. Taam ikisininde ahi gitmis vahi kalmis tipleri var ama ben hala cocukken asik oldugum adamlari goruyorum. Yalniz Clint Eastwood 'in wikipedia makalesini okudum, yani biraz pislikkk bir herifmis, birazcikkk. SImdi Robert Redford u okumaya korkuyorum, oda ole pis bi herifse cok yikilirim. Paul Newman tam bir centilmen. Karisi ile 50 yildir evli idi, karisi Joanne Woodward'da kendisi gibi bir aktor. Yalniz cocuklari anne ve babalari gibi tas diil. Demek ki guzel olmak guzel cocuk garantilemiyor. Bu hipotezin en urkutucu kaniti ise Jamie Lee Curtis.
bu kadar gevezelik yeter, Paul Newman in yeri cennet olsun diyor Etsy dukkanima geri donuyorum muah

Cumartesi, Eylül 20, 2008

10 uzerinden 10 verdigim animeler

arada bir bloguma insanlarin geldigi anahtar kelimelere goz atiyorum. bu aralar anime kokenli kelimeler cogunlukta. ehh uzun zamandir anime ilgili biside yazmadim ondan en sevdigim animelerin listesini yaptim. aslinda animedatabasede verdigim puanlara bakip bu listeyi tamamladim. iyi eglenceler.Nodame Cantabile Bu animeden daha once bahsetmis olabilirim. Ana hikaye klasik muzik egitimi alan genclerin etrafinda donuyor. Kahramanimiz Nodame adinda azicik catlak ama tabii ki yetenekli bir genc kiz. Nodame acaip daginik, yikanmayi pek sevmiyor, ve super cocuksu , yani pek cok japon erkeginin aklina gelen ideal kadin tiplemesinden oldukca uzak. Ayni okulda egitim alan yakisikli, basarili, zengin, ukala Chiaki nin komsusu olunca ikisininde hayati degisiyor. Klasik muzik sevmiyorsaniz bile bu anime sizi konser biletleri almaniza sebep olabilir. Ben komik oldugu icin izledim, sanirim bir kac defa izleyebilicegim nadir animelerden

Death Note Bir cok anime gibi DeathNote da orjinali manga olan bir seri. Kahramanimiz Light cok akilli, yakisikli, basarili bir lise ogrencisi bahcede yuruken, cani feci sIkIlan bir shinigami (azrailin japoncasi) canini alicagi insanlarin adini yazdigi defteri ozellikle yere dusuruyor ve Light in almasina izin veriyor. Bunun uzerine Light dunyayi katil, hirsiz gibi ipsiz sapsiz tiplerden temizlemeye karar veriyor. Ancak bir sure sonra "L" adindan bir dedektif planlarina mani olmaya basliyor. L ve Light arasindaki satranca benzeyen konusmalar, strateji oyunlari mukemmel. Mangada anlamadigim seyleri animeyi izleyerek anladim. Macera tadinda ama arada sirada insani urperten cok basarili bir anime. Aslinda filmide cekildi ama animeyi tercih ederim

Monster Bu anime biz turkler icin enteresan cunku almanyada geciyor. Kahramanimiz Japon bir norolog, bir gun canla basla calisip kurtardigi bir cocugun buyuyup cinayetler islemeye basladigini ogrenince kendini suclu hissedip katilin pesine dusuyor. Psikolojik savasla dolu bir hikaye bazen almanyada yasiyan turklere de deginiyor, ve ayrintilar mukemmel. Biraz uzun bir anime, ve komik hic bir tarafi yok, gerilim, macera tarzinda. Biraz dikkat ve hafiza gerektiriyor, ama sonucta cok basarili ve ilginc bir hikayesi var.

Fullmetal Alchemist ilk basta cocuk animesi gibi gelen bu dizi cabucak cocuklarin izlemesinin sakincali olucagi, macera ve gerilim dolu bir hikayesinin oldugunu ispatliyor. Bu animede oldukca uzun, ama her bolumu deger. Iki kardes ve ikiside simyaci. Birisi nedense bir zirh icinde dolasiyor. daha sonra vucudunu kaybettigini ve ruhunun abisi tarafindan bir zirha "yapistirildigini" ogreniyoruz. Kardesinin vucuduna kavusturmak icin askeriye icin simyaci olmayi basariyorlar. Bazen komik, bazen super acikli olan bu animeye uzun sure takili kaldim. Anime seklinde bir filmde yaptilar oda cok guzel :)

Honey and Clover Bu anime kizlar icin, bastan soyleyip, nodame gibi ama daha romantik. Bu sefer sanat okuluna giden ogrencileri takip ediyoruz. birinci sezonu cok komikti, ikinci sezon biraz daha acimikli oldu vede aglatti. Hikayesi cogu zaman herkesin basina gelebilicek, heryerde bulabiliceginiz karakterlerle dolu. Benim en sevdigim aniemlerden bir tanesi

School Rumble Lise ogrencilerinin etrafindan donen "hikaye" tam bir essek kacti palan doktu. yani abuk sabuk sacma karakterleirn bulustugu cok komik bir anime. kafa dagitmak icin ideal, gulmek isteyenlere tavsiye ederim

The Melancholy of Haruhi Suzumiya Bu animeyi nasil anlatiyim, bilim kurgu, komedi karisimi, cok ilginc karakterlerle dolu bi anime. yayinlanirken bolumleri sirali vermediler, sanirsam ondan cok daha ilginc ve kafa karistirici geldi. Ama Otaku dunyasinda bir deprem yaratti. Haruhi su an heryerde, animepaper da 400 uzerinde wallpaperi var. Izleyin kendiniz gorun :)

Ouran High School Host Club Gene kizlara yonelik, erkekler siz bir sonraki animeye okumaya baslayin. Japonyanin en zengin cocuklarinin okudugu liseye burs alarak yazilan Haruhi birgun Host CLub 'a yanlislikla girip cok pahali bir vazo kirinca 6 yakisikli erkegin arasinda erkek gibi davranip Host Club icin calismaya basliyor. Host club gelen bayan musterilere iltifat edip onlarla cay kahve icen yakisikli erkeklerin komik hikayelerini anlatiyor. Super komik vede super romantik hehehehe bas oglanimiz sarisin, kivir sacli ve mavi gozlu aynen cici kizdaki lowel gibi. ahhhhh ask ne guzel

Azumanga Daioh Elimde olsa listesinin en basina koyarim, lisede okuyan 4-5 kizin gunluk hayatini anlatan, abidik gubidik hikayeler ile dolu, cok komik bir anime. Konusuz diyelim, ama komik. karakterler bana kendi lise arkadaslarimi hatirlattigi icin belki cok sevdim. ancak arastirmalarima gore erkeklerin cok da bayilmadigi bir anime.

Hare+Guu Stefan bilem sevdi bu animeyi. annesi ile torpik bi adada yasayan Hare cok sorumluluk sahibi , akilli birazda norotikbir cocuk. Bir gun Guu gokten zembille inme misali geliyor ve Hare'nin evine yerlesiyor. Guu surekli basini belaya soktugu icin Hare onun pesinde geziyor. Karakterler kesinlikle gercekci degil, hepsi cok abartili ama zaten boyle abartili olmalari bu animeyi super komik yapiyor. Devami olan iki sezon daha yapildi, onlarda birinci sezon kadar iyi.

Lucky Star Bir kac yildir anime izliyorsaniz ve Otaku kulturu hakkinda bilginiz varsa bi animeye bayilacaksiniz. Gene lise yillari sayilari gittikce artan Lise ogrencileri, bir tanesi disinda hepsi cok tipik, akilli, uslu, caliskan/tembel, tertipli/ daginik kizlar. En yakin arkadaslarindan bir tanesi Otaku bir kiz ve animeyi komiklestiren de bu karakter zaten. konusuz bi animede sacma sapan hikayeleri ve konusmalari izleyip gulmek disinda yapicaginiz hic bisi yok :

Mononoke Japon efsanelerine deginen bir anime. Gorsel olarak muhtesem! Bas kahramanimiz cin gibi varliklari yok ediyor. Surekli seyahat halinde oldugu icin karsisina bir ton canvar/cin tarzi varliklar cikiyor. Gerilim, macera tarzi, cok enteresan, ve guzel bir anime.

Samurai Champloo en son anime izlediginizde 8 yasinda iseniz bu dizi anime dunyasina yeniden girmek icin mukemmel. annem bile butun animeyi benimle izledi ve bayildi. Aycicegi kokan bir samurai'i arayan genc kiz, birbirinin tamami ile zitti olan iki samurai ile karsilasiyor. Baslari belada olan adamlari hapishaneden kurtarinca samurai'lar kizin aradigi adami bulmasina yardim etmeye soz veriyorlar. Uclunun basi beladan siyrilmiyor. her bolum mukemmel kilic dogus sahneleri ile dolu. karakterler mukemmel, ben sahsen Jin e asiktim. ama Mugen'i de cekici bulucak bir cok kiz vardir heralde. Hemen izleyin!

Minami-ke Uc kiz kardes beraber yasiyorlar, nedense analari babalari yok, en buyuk abla iki kardesinin butun sorumlulugunu ustleniyor. Ortanca kardes benim bayildigim tiplemelerden, yani tam bir /gerzek/catlak. en kucuk kizcagiz ile surekli ugrasiyor. uc kiza da yazilan oglanlar var, ve uc kizda bu ilgiden bi-haber. Gunluk hayatlarini izlerken bol bol guluyorsunuz. ikinci sezonuda var. insallah ucuncu sezonuda olur :)

Lovely Complex sinifin en uzun kizi ile, en kisa oglani butun gun komedyen ikili gibi kavga ediyor ama bir sure sonra bir cok ortak yanlarinin oldugunu anlayip iyi arkadas oluyorlar. SIrIk kizimiz bir sure sonra cuce oglumuza asik oldugunu anlayinca oglanin gonlunu kazanmak icin yapmadigi salaklik kalmiyor. Sirik kizimiz bana kendimi hatirlattigi icin cok sevdigim bir anime. haa bir de cok komikkk

Genshiken Gene anime dunyasinda bayagi bir tur attiktan sonra izlerseniz daha cok keyif alicaginiz bir anime. Otakulari anlatiyor, universitede anime ve manga klubunun uyesi olan ogrencilerin gunluk hayatini anlatiyor. birinci sezonu cok basarili, ikinciyi o kadar sevmedim nedense.

Ghost Hunt aha en sonunda korku tarzinda bir anime. Kahramanimiz sirin ve saftirik bir lise ogrencisi , sinif arkadaslarinin bir tanesinin exorsist oldugunu ogreniyor. ve bi sekilde oglanin asistani oluyor. daha once degisik dinlerin mensubu olan diger exorsistlerle Japonyanin cesitli yerlerinde cinleri ruhlari, canavarlari obur tarafa gonderiyorlar. benim gibi herseyden korkan insanlar icin mukemmel., insllah ikinci sezonu cabuk baslar.

Claymore Animenin yer aldigi dunyada insanlari yiyen, ayni zamanda insan kiliginda gizlenebilen canavarlar fink atiyor. Bu canavarlari oldurmek icin yari canavar yari insan Claymore lar yapiliyor. Hepsi sarisin, mavi gozlu, cok guclu kadinlar. Kahramaniz Clare insan bir cocuk pesine takilinca hayati degisiyor gibicesine. Manga hala devam ediyor, hem manga hemde anime cok guzellllllll.

Samurai X: Reflection Rurouni Kenshin dizisinin en guzel hikayelerinden bir tanesi. Eski zaman japonyada geciyor, cok genc ve cok insan oldurmus bir samurai kendinden buyuk kocasinin intikamini almak isteyen bir kadinla karsilasiyor. bir sure sonra yakinlasiyorlar tabii ki. cok guzel ,hem romantik hemde bol kanli bir anime, tam benim tipim hehehhe

Fruits Basket erkekler bir sonraki animeye gecin, bu dizi kizlar icin. konusu cok abidik. anasiz, babasiz olan Tohru dedesine yuk olmamak icin ormanda kamp kurup orda yasamaya karar veriyor ancak kamp yaptigi arazi cok zengin ve buyuk bir aileye ait. aile uyelerinden sinif arkadasi olan iki oglan ile karsilasinca bir sekilde bu oglanlarin evinde yasamaya basliyor. ancak bu ailenin cok tuhaf bir sirri var. acikli, komedi, gerilim, macera derken her tip konuya dalan cok sevimli bir anime. aslinda mangasi da var. ve anime manganin ilk 10 kitabinda bitti. geriye bir 10-15 kitap daha var. ondan insallah ikinci sezonu gelir.

Blood+ vampirleri kendi kani ile oldurebilen samurai kilici ole dolasan bir kiz. dhaa ne diyim, daha once gordugunuz vampirli hikayelerden com daha guzel, acimikli, adrenalin dolu bir anime, kizimizda pek siirn.

Chrono Crusade ilk kez tamamini izledigim animelerden. nasil agladim sonunda, ondan bir daha izleyemedim. seytan gibi varliklari ozel kursunlari ile olduren genc rahibe kizimiz aslinda seytanlar tarafindan kacirilmis kardesini ariyor. en yakin arkadasi ise oglan cocugu gibi gorunen ama aslinda cok guclu olan bir seytan. cok guzel ama acikli uhuuuhuuuuuu

Paranoia Agent bu animenin konusu en zorlarindan bir tanesi. sirin karakterler yaratan genc artist cok stressli oldugu bir zamanda elinde beysbol sopasi ayaginda patenler olan bir cocugun saldirisina ugruyor. hastanede polislere cocugun resmini cizip verdikten sonra polisler bu cocugun baskalarina da saldirdigini ogrenmeye basliyorlar. dizi devam ettikce daha da karisik hale geliyor. daha cok cok uzun bir ruyaya benziyor. ama en favori animelerden bir tanesi, izleyin!

InuYasha benim icin ikinci anime dalgasini baslatan dizi. tamam cocuk animesi ama genede cok seviyorum. lanet cok cok uzun 167 bolum 4 film var yuhh. hala manganin tamami animeye donusmedi. neyse ki anime gecen bahar bitti , Allah'ima sukurler olsun. Konusu cok uzun linke tiklarsaniz cok daha guzel ve ayrintili bi sekilde ogrenebilirsiniz hehehe sonuna dogru tembellestim :)
Peacemaker gene eski japonyada (Genji) gecen ve gercek tarihi karakterleri kullanan bir anime. Shinsengumu denen ozel "ordu" uyelerinin gunluk yasam ve savaslarini anlatan cok enteresan bir anime. bu karakterler bir cok dizi, film, anime, ve manga ya konu olmus. tarihi hikayeleri, kilic dovus sahnelerini sevenlerin cok begenecegi bir anime. tamamam ve de bir cok yakisikli oglanla doluuuuu. benim favorim ninja olan oglan

Furi Kuri hmmm nasil anlatsam, bilim kurgu ve komedi karisimi diyim en iyisi. izlemeden anlasilmayacak bir dizi. ama kesinlikle izlemeniz lazim ;)

Cuma, Eylül 19, 2008

Go Gators

Bu renk kombinasyonuna alismam biraz zamanimi aldi ama 7 sene sonra bu renkleri kullanarak cicek yapabiliyorum :)
Iki hafta sonra ilk kez gainesville e geldim ohhh sevdicegim, kedilerim, ve kedi torunum Macha ile mutlu mesut "Bones" izliyoruz. Macha biraz agladi, bizde ona annesinin pztesi gelicegini soyledik onun uzerine kedi kulesine cikip kendini yalamaya basladi. Kedilerle sanki onlar insanlarmis gibi konusma gibi kotu bir huyum var. Ilk kedimiz Tsubasa yi Odtu ye getirirdik. Kendisi sevinc icinde cimlerde ziplayip agaclara tirmanirken, bende sapik gibi kediyi takip ederdim. Bir gun gene calilarin arasina daldi, tabii bende pesinden girdim calilara, cunku bahcevanlar o calilari buduyorlardi. Tsu'ya "bak amcalar calilari kesiyorlar, kocaman makaslari var seni de kesebilirler" seklinde nutuk cekmeye basladim. hemen yanimizda olan bir bahcevan amca " ne dedigini anliyor mu? diyince nasil gerzek gorundugumu anlayip kediyi kucaklayip kactim.
hala kedilerimle hatta baskalarinin kedileri ile de konusuyorum. Biricik Koko su an Turkce , Ingilizce, Almanca, Cince , Ispanyolca, Japonca, Flemenkce bilen dahi bir kedi. Suki nin ise kendi adi disinda anladigi herhangi bir kelime oldugunu sanmiyorum, kendisinde hafif balik hafizasi var. ama anneyi cok ozlemisti, beni pencerede karsiladi, canim kizim.
laptop im hala produksiyon halinde, bakalim ne zaman gelicek :)
herkese iyi haftasonlari!

Pazar, Eylül 14, 2008

Baby shower

Sevgili dostlarim Yen Johann in ikiz bebeleri icin baby shower olayina girismislerdi. biraz erken gidip yardim ettim kendilerine. Barbecue pit filan kiralamislar, fotoda gordugunuz mukemmel pastayi almislar. eve goturmek icin seker bilem hediye verdiler. Hayvan gibi yedik tabii. Bu kek amerikada yedigim en guzel cikolatali pasta idi. Birde visne olsaydi icinde off offf super.
benim en ilgilendigim kismi tabii ki hediyelerin acilmasi. geriye 4-5 kisi kalinca acmaya basladik. tam 37 paket. ac ac bitmedi, arada yen yoruldugu icin dinlendi. zavallinin ayaklari sis, butun gun ayakta gezdi, yemek yemedi filan. neyse kimin ne aldigini yazdik (tesekkur karti atmak icin), sonra geri verilecekler kumesi, cocuk odasina gidicekler kumesi yapildi. en sonunda butun kiyafetleri filan cocuk odasina astik. cok eglendim. nasil deli gibi bekliyorum kendi bebislerim icin bunlari yapicagim gunleri. gerci stef ile ben baby shower olayina pek sicak bakmiyoruz, ne olur ne olmaz hesabi. ama ben genede kiyafet filan alirim kardis, dayanamam.
eve dondugumde heryerim agriyordu. biraz calisip attim kendimi yataga ohhhhhh. eve bir parca pasta getirdim hehe gece yarisi cikolata kazinmalarina hazirlikliyim hehehhe

Perşembe, Eylül 11, 2008

Crapsicles

sevgili bilgisayarim yavas yavas bana veda etmeye basladi. arada mavi ekran veriyor sesler titriyo flan, durup dururken agirlasiyor. ahhh ahhh seni cok sevmistim ben canim benim. ilk goz agrim (laptop manasinda), catalkaram cingenem. beni acik daha idare et oldu mu
muah
bu hafta yen ve johan in baby showeri oldugu icin biraz mesgulum. hediyeleri filan aldik. yarin ve ctesi evlerine yardima gidicem, kizcagiz alti aylik hamile olmasina ragmen yarin doguracak gibi gorunuyor. zavallim, hayirlisi ile saglikli bebisler dogurur insallah.
saygilar selamlar efenim

Pazartesi, Eylül 01, 2008

"Yatcaz kalkcaz" X 3 - ben geri gelicem

son yazdigimdan beri olanlarin ozeti
stef blogumu post ettikten bir dakka sonra geldi. Galli Jodie den aldigim esyalari essekler gibi tasidik. hatta acilip yatak olan koltugu tasiyamadik. daha dogrusu ben tasiyamadim, napiyim ellerim cok kucuk! maasallah stefan'im koltugu yuvarliyarak cikardi.
ertesi gun ikimizde gainesville e donduk. pztesi (dun) amerikanyada tatil idi, Allah razi olsun, ihtiyacim vardi. iki tane film izledik "death at funeral" ve "no country for old man". birinci film ismi bunalim gibi gelsede aslinda komik olan bir ingiliz filmi. ikincisini oskarlardan hatirlarsiniz, bayagi zamandir izlemek istiyordum ama ya bunalimsa (there will be blood seklinde) diye korkup izlememistim. biraz sinir bozucu, gerilim tarzinda bir film ama kesinlille sIkIcI degil. simdi labda johann adamin taklidini yaptiginda gulebilicegim. johan ve kardesi filmlerden tanidigimiz bazi manyak karakterlerinin ( mesela buffolo bill; kuzularin sessizligi) taklidini cok iyi yapiyorlar. bir sure sonra bu karakterler komik olmaya basliyor. benim gibi herseyden korkan biri icin espri, kahkaha en iyi ilac.
pazar aksami yok-ki agirladi bizi, her zaman ki gibi eglendik, yedik, onlar icti ben gene yedim :)
belimi mobilya tasirken biraz acittigim icin uslu durup gobek atmadim. oturdugum yerde ziplayip nargile ufledim. babaanneme amerikanyada nasil nargile icmeye basladigimi soyledigimde "hmmm kizlar artik erkeklerin yaninda nargile icebiliyor mu?" diye sasirmisti. babaannem super bi kadin, surekli olarak kendini guncelleyen bir insan, ayip, tu kaka, yaziklar olsun yerine espri yapar, canim benim :)
3 gun tatil yapinca gece erken yatip sabahin kor karanliginda kalkip sabah trafiginde sarasotaya gelicegime gece yola cikip geldim. iyi yaptim, simdi sarasotadayim, guzelce uyuyup ise erken gidicem sonra uykulu uykulu gezmicem :)
herkese mutlu bir hafta diliyorum
muahhh
g

Perşembe, Ağustos 28, 2008

sunshine'i beklerken


teal'in turkcesi ne?
Originally uploaded by offgenemi
yoldan gelen birini beklerken aklimi kaybediyorum. ne zaman gelicekler diye saate bakmaktan dakikalar gecmiyor. cocuklugumdan beri boyleyim. babam yolculuktan geldigi zaman benim icin cok eglenceli oluyordu ondan mi acep? aslinda beni rahatsiz eden hala gelmemis olmalari, bisi mi oldu, nerde acaba, arasammi, yok aramayim araba kullaniyor diye vesveselenmekten baska bisi yapamiyorum.
bir yandan da acim , ee simdi cocukcagiz benim esyalari tasimaya geliyor, naber hayatim ben aksam yemegi yedim sen ac ac gez mi diyim. zaten stefan'im ben yemiyorsam yemek yemez. tam bir osmanli erkegidir :) bu aksam heralde gece on da filan yemek yicez, aciiiiiiimmmmmm
konuyu degistirerek kendimi oyaliyim. bugun labda hic bisi olmadi, sadece jodie nin yerine kimin gecicegi belli oldu. oglen erik'len yemek ustune dedikodu yaptik. dedikodu cok eglenceli, kim ne derse desin. surekli bir bulmaca cozuyor gibi hissediyorum. ozellikle bizim ki gibi kucuk yerler ideal. ne yazik ki ikide bir insanlar is degistiriyor, yerlerine hic tanimadigim baska biri geliyor. hadiii butun networkleri yeniden kur, ugras dur.
haftalardir salak bir deneyle ugrasiyorum. beni deli etmek icin elinden geleni ardina koymadi. her ufak basamakta basima bela oldu. bu deneyi bitirip atsam super olucak.. soyle guzel bir data analizi yapsam ohh ne guzel olur. hakkaten ben istatistik olayini cok seviyorum, verin bilgisayari ve datayi analiz edip ne demek istedigini anlayip, anlatayim. dedikodu kadar eglenceli, cunku bu da bulmaca gibi.
oy 15 dakka oldu stef hayirlisi ile gelse sag salim
muahhh

Salı, Ağustos 26, 2008

ev ve totoro


ev ve totoro
Originally uploaded by offgenemi
saat nerede ise 11 ben telefonu yeni kapadim. neyse bugun haberler hep normal- guzel duzeyinde, en kotu gunumuz boyle olsun diyelim. arabamin adini totoro koymustum, bole evin kenarindaki palmieylerle bir fotosunu cektim. aslinda florida daki bu palmiye olayi beni baydi. yani tropik bir yerde yasadigimizi unutmayalim diye surekli her yere bu agaclari dikiyolar. duzgun bir golgesi filan da yok. ama bunlari sevdim, biraz yamuklar, egikler. karakterli palmiye bunlar. "kömüşler"
biraz once insanlar google dan ne arayip sayfama gelmisler diye baktim "kömüşler" kelimesi direk , en bi once benim sayfaya yonlendiriyor. ekrana guzelce bir puskurdum gulerken. bisi icerken insan kesinlikle bisiler okumamali, komik olabilir!
muah

Pazartesi, Ağustos 25, 2008

yorgun olmam lazim ama

... degilim. bu arada yandaki benim yeni evin fotosu. balkonun sineklik ile kapali olmasi super , hic cikmiyorum ama :)
dun gece guzelce uyuyamadim. ne kadar gevseme teknigi kullandiysamda bir turlu uykuya dalamadim. en sonunda yuz ustu yattim, uzanirken. koko gelip sirtima oturdu ( 9kg). ben biraz bunun yumusak gobusunu kasiyinca hemen sirtima masaj yapti, guzel oglum benim. bir de ayak ovmasini becerebilse ama patilerle zor iste
umarim herkesin isleri yolunda gitmistir bugun
:)

Cumartesi, Ağustos 23, 2008

Ofis

Bizim Galli Jodie ulkesine geri dondukten sonra amerikanyadaki anilari ile ilgili ufak bir presentasyon vericekmis. Bende kamerami getirmis bulundugum icin hadi senin fotograflarini cekiyim labda filan diye butun binada dolasip foto cektik. En sonunda kendi masamin fotosunu cektim. eminim herkes meraktan catlamistir simdiye kadar " ayy gogce nin ofisindeki masasi nasildir acaba " diye . Buyrun size bu gorsel soleni hediye ediyorum :P

Cuma, Ağustos 22, 2008

Koko simsekleri sevmiyor

Pztesi aksami Weather Channel i izleyip ertesi gunun ne kadar korkunc gecicegini dusunerek uykuya daldim, uyandigimda, ne yagmur ne camur ne de ruzgar vardi. Fay bizi es gecip, atlantikte bir tur atip benimle gainesville bulusmaya karar verdi. Gainesville cok bi degisiklik yok, normal her zaman gordugumuz yagmur, Allah'a sukurler olsun.
simdilik bu kadar...

Çarşamba, Ağustos 13, 2008

fotograf makinam diger evimde kaldi

bu hafta unutmayacaktim getiricektim makinami, evimin fotosunu cekicektim , belkim sarasotadaki guzel gokyuzunu filan ama yok unuttum iste. simdi jelimin kosmasini bekliyorum. evet inek proteinler kosuyorlar jelin icinde, sonra onlari boyayip fotolarini cekiyorum, sonra cenemizi ovalayip, kasimizi cakip, kafamizi kasiyarak ne anlama geldigini tartisiyoruz. son uc haftadir ugrastigim deney oyle kil bisi ki bir turlu sonuclar istedigimiz gibi cikmadi. allem ettik kallem ettik,emme inadim inat kicim iki kanat seklinde hic bir sey duzgun cikmadi. aksamin bes bucugunda gene deney yapiyorum, herkes gitti. zaten ise en erken gelenlerden biri idim. taktim ipodumu kulagima zeki muren dinleyerek mutlu mutlu basladim gune bir yandan deney yaptim. bir sure sonra hintli lab arkadasim icin hoparlore taktim. sarkilari dinlerken isk=ask ve isik= asik ve dost= dost kelimelerinin hintce/ urdu ve turkcede ne kadar benzedigini fark ettik. kizcagizi Turk sanat muzigine bogdum adeta. sanat gunesi labimizi piril piril yapti derken, johan gelip "heheh gene acimikli sarki mi dinliyorsun" diyerek hevesimi kirdi. yarin azeri uzun havalarini dinleyimde gorsun acikli sarki nasil oluyormus.
kendinize iyi bakin
muah

Pazartesi, Ağustos 11, 2008

yasasin anime

hafta ici aksamlari genelde bir planim olmadigi icin anime izliyorum. simdi bedava kablolu tv de var genede anime izliyorum. japonca beni mutlu ediyor, oyle guzel bir dil ki, masal dinliyor gibi izliyorum yarattiklari acaip dunyalari. bu aksam izledigim genius party den bir demet anime idi. birisi icip icip bu animeleri yazmis yonetmis galiba. bazilari hakkaten ole kafan gelen sacmaliklarin bir butunu gibi. derin anlamlari var mi bilmiyorum , aslinda dusunmuyorum. boyle seyleri dusunme istegim, hevesim yok. ama hayalgucu ole mi? beni aliyor kendi hayatimdan, tamami ile farkli baska yerlere goturuyor, hemde ucarak! ruyalarda ucmak cok eglenceli dimi? superman gibi super kahramanlari hep bu yetenekleri yuzunden kiskandim. hafif olma duygusu, islanmadan yuzmek gibi bisi... simdi uykuya...

Salı, Ağustos 05, 2008

Gur gur gurle

Bua ksam da yerde yaticam, yagmur yagiyor, seller akiyor, arap kizi camdan bakiyor, gogce yerde yatiyor :)
yerde yatmak dert diil de bir turlu tam yerlesemedigim icin icim rahat etmiyor. ne yazik ki basladigim isi bitirmeden rahat edememe gibi kotu bir huyum var. bu ev hale yola gelinceye kadar benim icim rahat etmicek. en azindan bugun evde sut, yag, tuz gibi genel gida maddeleri var. kucuk adimlar, kucuk adimlarla sonunda normal bir ofis/ ev yapicam . hadi bakalim hayirlisi . simdi ben en iyisi anime izleyim, shounen ai olan antique bakery :)

Cumartesi, Ağustos 02, 2008

Yeni ofisim

evet tasinma olayina giristim, elimden geldiginde tasiyabildigim, herseyi eve tasidim. geri kalan mobilya cinsi zamazingoyu master johann ile tasicagiz. ve bu macera bitmis olucak. aslinda gainesville tanidigim herkes en asagi 3-4 kere ev degistirdigi icin tasinma olayinda uzman haline gelmisler. ben hala vir vir cir cir ediyorum, henuz alisamadim. guvenli olsun diye ikinci katta bir daire sectim. tabi in cik o merdivenlerden benim gibi "atletik" birinin asiri isinmasina sebep oldu. neys, internet baglandi, elektrik, su acildi. geriye yatagim kaldi oda gelsin hatta gelmesine de gerek yok, belim agridigi icin yerde yatmam daha faydali olabilir :)
bu yeni ev benim ofis/ studyom gibi bisi olucak. nede olsa aksamlari surekli gochemoche icin calistigim icin, ofis sayilir. bu evde kedi olmadigi icin evi bir sekilde pozitif enerji ile costurmaliyim. ondan kelli bitki, cicek almam gerekiyor. dunyanin en kotu bahcevani oldugum icin en az su isteyen cinsten bitkiler bulayim. yen ve johan da bir suru var, ikiside super cicek bakan cinsten, orkide bilem yasattilar hatta cicek acti. gerci onlar malezyada evlenmeye gittiklerinde bir ay butun bitkilerine ben baktim, hic biri olmedi. sanirsam sulamanin buyuk bir etkisi var ;P napiyim hep sulamayi unutuyorum. halbuki kedilerin hic bir ihtiyacini unutmam ama zavalli bitkilerde laylaylom gezinip yanlarindan geciyorum. belki evin icinde olurlarsa daha cok sansim olur. stef icin feslegen, kendim icin kisnis , maydonoz , kekik ve nane.
hadi bakalim herkese iyi haftasonlari
muah

Çarşamba, Temmuz 30, 2008

Konusuz posta

Soylemesi ayip Hd televizyonumuz var, bazen en uyduruk programlari bile sadece HD oldugu icin izlerken yakaliyorum kendimi. Ayni seyi izledigim animelerdede fark ettim. HD versiyonlarini izlersem birden bire o dizinin hastasi oluyorum. Eski cizgi filmleri sirf bu yuzden izleyemiyorum piksel piksel hersey gorunuyor. Halbuki Heidi, Esteban, Cicek kiz, Seker kiz Candy, Georgie, Voltran'i yeniden izlemek isterim ama dijital olarak yenilenmis versiyonlari cikincaya kadar beklemek zorundayim :)
Gecen gun aklima geldi benim dinleyerek buyudugum masallar mesela "uc domuzcuk", "kirmizi baslikli kiz", "hansel ve gratel" bilinen, okunan masallar mi olucak. Eger cocuklar bu masallari okuyor olmaz ise cok uzulurum. benim cocuklugumun buyuk bir kismi bunlari dinleyip, okuyarak gecti. 2-3 yaslarinda iken kardis ile ben yataginda yan yatmis anneannemin salladigi kalcasinda uzanip bu masallari dinlerdik. Tahmin edebiliceginiz gibi anneannem heybetli bir kadindi, kirilan bacagi iyilesmedigi icin yataginda gecirirdi zamanini. biz dogmadan once ilkokul ogretmenligi yaptigi icin bizimle nasil ilgilenicegini cok iyi bilirdi. Soyledigi hersey aklima islemis, gene de seni cok ozluyorum anneannecigim muah

Salı, Temmuz 29, 2008

Tasin tasin yoktur isin

Evet tasinacak bir ev buldum insallah anlasmayi gainesville gitmeden once imzalayip, interneti filan baglatip hayirlisi ile tasinicam insallah. Tasinmak icin en gerekli malzeme tabii ki kutu, neyse ki is yerimizde tonla kutu var. 4-5 kutu aldim hah bunlar fazla bile gelicek derken hepsini doldurdum bile :( yarin daha cok kutu almam gerekicek, su baglatmam lazim, vs vs vs. bu arada Galli Jodie bizim enstitude yaptigi calismayi Cardiff de sunucak, ona burdan bol sans diliyorum :) ilk presentasyonu ondan biraz heyecanli, ahh genclik ne guzel :)

Perşembe, Temmuz 17, 2008

Kaos

Su an odami tanimlayan en uygun kelime "kaos". Persembe gecesi hazirlandigim icin hersey karma karisik oluyor. Bu aralar tasinacak yeni bir ev bakiyorum, gerci amerikada ev bakmak kolay, su, elektrik baglatmakta kolay. Ama isten cikip bu evleri gormek icin kosturmak imkansiz. Emekliler sehri sarasotada hersey 5-6 gibi kapaniyor. ogle tatilinde ev gormeye gidip kostur kostur gidip bir sonraki ev icin randevu aliyorum filan. Sanirsam yarin nereye tasinacagima karar vericem bakalim hayirlisi.
kendinize iyi bakin, muah

Cumartesi, Temmuz 12, 2008

It always rains in sunny Florida

Evet butun hafta yagmurlu gecti. Master Johann dan ogrendigim kadari ile Tampa dunyanin Yildirim baskenti imis. Surekli simsek cakiyor , suntadan yapilan bu binalar resmen titriyor. Sonra yildirim dusuyor yangin cikiyor. bir yandan yagmurda golf oynayanlar nanay kente gidiyor. 30 yasina gelinceye kadar simsek, yildirim filan hic korkmadim, hatta korkan zavalli iki arkadasimla acaip dalga gecerdim ( evet igrenc bir insanim). Simdi onun cezasini cekiyorum galiba.
Florida bayagi nemli ve sicak oldugu icin burda yasayanlar bortu bocege bir sure sonra alisiyor. Turkiyede gorup kalp krizi gecireceginiz elimin yarisi kadar hamam bocekleri burda cirit atiyor. Aksam eve geldiginizde kapinizda kertenkeleler, cesitli boylarda kurbagalar, kocaman guveler filan bulmak gayet normal. Ama bizim evin baska bir ozellligi var oda bu sapik manyak yilanlar. Gecen hafta kocaman bir tane gene kapinin onunde idi. hadi onu stef kovdu (oklava ile) ama bir kac gun sonra yavru bir yilan salonun ortasinda coreklenmis bir halde buldu. Onu da kavanoza koyup evin arkasindaki golete havale etti. Gerci iki yilanda zehirli olmayan cinsten ama gene de sinir oluyorum. Tabii hemen evin etrafini naftalin ile kapladik, yilanlar sevmiyormus naftalini. Neyse hayatimda bu heyecanli olayi sizlerle paylasmak istedim. Annemin dedigi gibi "en buyuk derdin bu olsun".
muah

Cumartesi, Temmuz 05, 2008

yeni yeni yepyeni


tsumami kanzashi brooch
Originally uploaded by offgenemi
dogumgunum sebebi ile bir suru hediye geldi. paket acmak kadar eglenceli bisi varmi? buyuk ihtimalle var ama su an benim en buyuk eglencem bu :)
mesela bu fotoyu yeni isik kutum ile cektim. eskisini ben yapmistim, bayagi uzun bir sure bana dayandi. belki sarasotaya gotururum onu ama bu yeni olani ikide bir oynamiyor, yan taraflarinda cirkin gri golgeler yok, yani memnunum. bir kac tane de back drop ile geldi. ohh ne ala mualla.
sonra uc tane japon el isi kitabi geldi heheheh sadece kitaplara bakmak eglenceli. insallah iclerindeki projeleri yapmak icin vaktim olur :)
sonracigima bir tanede kedilerimi fircalamak icin furminator geldi. nasil guzel bisi. kedilerinde hosuna gitti, bir gun nasil tuy urettiklerini gosteririm insallah bir fotolarini cekmek aklima gelir.
herkese mutlu haftasonlari diliyorum

Pazartesi, Haziran 30, 2008

Dipped in red


Dipped in red set
Originally uploaded by offgenemi
Sevdicegim New Orleans yollarinda iken, ben ctesi aksami biricik oglumun serefine verilen parti icin hazrilanmaya basladim. dolma sarmak bekledigimden cabuk bitti oturdum film Iledim. JUNO yu netflix e eklemistim ama Dexter'i izlemekten ona sira gelmedi. Sirin bir film ama o kadar da ahim sahim degil. Hele de aksam ki parti icin beni heyecanlandirmak yerine iyice uykumu getirdi. Neyseki yok-ki evinde sangria ile karsilandim. iki bardak beni kendime getirdi. birde yemek yiyince, basladik ziplayip oynamaya. Babamin bana yolladigi "acaip hayvanlara benziyirsen" sarkisi ozel istek aldi (hemide ABD li gelinim istedi) , sarki esliginde, maymunlar, yilanlar, kuslar, kediler, goriller, filler halinde dans ettik. Kurtlar dokuldu, kuduruldu, sallandi, titretildi, sonra ben bayildim, koltuga attim kendimi, zaten sesim de kisilmisti, hadi kaldir poponu evine kedilerine don dedim.
arada birde boyle kudurmak guzel, tabii stefanim olaydi, oda egleneydi ama napalim, Konferans ta onu baska eglenceler bekliyor olabilir :) simdilik bu kadar, Goche sarasotadan bildiriyor...

Perşembe, Haziran 26, 2008

Turk yemekleri partisi

Dun sabah bizim ikizlere hamile olan Yen bana email atmaya basladi. dolma yapalim mi, haaa kfote de yapalim, turk pilavi ve coban salatasi da yapalim diye. bende tabii ki hamile bir arkadasimin kalbini kiracagima kafami kirarim diyerek hemen almasi gerekenleri siraladim. Aslan yavrusu yen hepsini buldu getirdi. Bir saatin icinde, dolmalari sardik, ocaga koyduk, kofteleri yuvarladik, pilavi yaptik, salatayi hazirladik, kofteleri pisirdik, dolma hazir oldu, sofraya oturup hepsini yedik. Sizlerin caniniza degsin, ben normalde bu yemekleri cok sevdigim halde o kadar tembelim ki kendim icin hic bir sekilde yapmiyorum. ancak arkadaslarim icin yapiyorum ondan sonrada "ayy mutlaka stefanim icinde yapayim bir tencere " derken nedense ertesi sabah unutuyorum.
dun aksam bu yemekleri hazirlarken gainesvillede arkadaslarimla yemek yaptigim zamanlar geldi aklima. memet ve arpat' in evinde yaptigimiz kofteler, bizim evde pisirdigimiz icli kofte, lahmacun, hunkar begendi, ece nin bizler icin yaptigi mantilar, daha bir kac hafta once yok-ki nin evinde yedigimiz etler. cok eglendim ama kiloda aldim :) napiyim, bazi insalar beceriksiz olur, yemek yapamaz hatta nefret eder, bende ole bisi yok. e istah da var, etrafimda super yemek yapan insanlarla dolu, ondan kimse kusura bakmasin, yemek ile olan askim bir sure daha devam edicek
muah

Perşembe, Haziran 19, 2008

Çözeriz, Aşarız


Bu aksam ustu Ankaradaki evi aradim, anneme "Nasilsin, iyi misin" demek icin. Babam acti telefonu onunla konustuk. Tabii ki babacigim hemen problemlerimi sordu, ve hepsine care buldu. Bir cocugun annesi ve babasindan duyabilecegi en guzel sozler "Çözeriz, Aşarız". en azindan benim icin boyle. bir anda butun sIkIntIlarImIn agirligi kayboldu. Ama iste buna kafayi taktim dedim, ona soyle cozum getiririz dedi, ya bu dedim, o kolay ben hallederim dedi. Herseyi cozdu (Maasallah). nerede ise 33 yasindayim bu aksam ustu gene anaokulundan eve gelmis kucuk Gogce gibi hissettim kendimi :) Ev odevlerimi yaparken babama butun gun okulda ne oldu ise anlatirdim. Tabii ki o zaman da vesveseli bir cocuktum hala oyleyim. 5-6 yaslarinda iken dertlerim cok daha farkliydi , genelde birisine sinirlenmis olurdum. Babam hemen bol bol mizah ogeleri ile dolu bir intikam plani yapardi. Bende cok buyuk keyif alirdim. Tabii ki baskalarinin kalbini kiracak popom olmadigi icin bu planlarin yuzde 99.5 i hayata gecmedi. Gerceklesen o bir tek plani da belki baska bir gun anlatirim ;P
muah

Salı, Haziran 17, 2008

Organize dusunceler

Biricik askim Stefan'im civanim evin her tarafini cok guzel organize eder. ozellikle mutfakta ve kilerimsi dolabin icindeki yiyecekler super marketlere tas cikarircasina duzenli her sey goz onunde Keske benim kafamin icine girip ole duzenlese dusuncelerimi. fikirlerim, ogrendiklerim, hayallerim ziplayip hoplayip bu konudan o konuya atliyor. Bu arada giz karindasim Achii guzel fotolar cekmis gene isterseniz bir bakin hele. Bir suru sanat fotosu cekiyor kardis, dedim ben bunlari ofisime asamam, benim icin ozel cicek bocek kedi filan fotosu cekicek. bekliyorum hala :)
pazar gunu arkadaslarla turkiye-cek macini izledik. kalpten gidiyorduk, cok eglendik. bir yandan da kizimin yaptigi Sakizli muhallebileri ve yok-ki nin yaptigi enginarli "dip"' i indirdik mideye ohh ellerinize saglik. uzun zamandir mac izleyip boyle eglenmemistim, guzel oldu bu gazla belki biraz futbola olan ilgim artar.
bu hafta oglum geliyorrrr, heheh haftasonu gorursem kendisini bol bol dedikodu yapariz. oyle sekerler simdilik bas bas

Salı, Haziran 10, 2008

calismak ve uyumak


dipped in red barrette
Originally uploaded by offgenemi
gozlerim yorgun , uyumaliyim dimi? evet uyumaliyim. bir saat daha cicek yapabilirim ama uyusam daha iyi olur dimi
evet haklisin daha iyi olur, cok akillisin heheh
muah

Çarşamba, Haziran 04, 2008

Siz ekiz misiniz?

Bugun dilimi tutturan bir haber aldim, sevgili arkadaslarim Y & J 'in ikiz bebekleri olucak! Inanamadim, onlarda inanamamis zati. Bebegin gelisiminde herhangi bir hastalik var mi diye doktora gitmislerdi, hemsire evet ikizler iyi durumda diyince bizimkilerin agzi acik kalmis. Ben acaip sevindim, buyuk ihtimalle tek yumurta ikizi olucaklar, bende onlari sevicem hehehe. Saka olsun diye kizin annesine ucuzumuz olucak dediler, kadincagiz abartmiyorum 5 dakika bagirdi. ben kalbine inicek sandim, sonra ikiz olucak dediler, bu sefer komsuya pencereden bagirmaya basladi kizimin ikiz bebekleri olucak diye.
Insallah bende annemi babami, ve stef in annesigili bole sevindiririm bir gun. Ikiz olmasa bilem mutlu olurlar eminim :)
Maasallah Maasallah, Allah bu sevimli cifti her turlu nazardan korusun, sevenin daha cok nazari degermis dimi ;P

Pazartesi, Haziran 02, 2008

Kömüşler gibi uyudum


Sibling love-2
Originally uploaded by offgenemi
Bir kac saat once gene uykusuzdum ya, heheh uyudum. Babam butun gun bir kac is pesinde kosturup aksam ustu bir iki saat uykudan sonra yari acik sismis gozleri ile "Kömüşler gibi uyudum" derdi. Bende aynen oyle hissediyorum simdi :) Tabiii biz babama hemen cay verirdik ayilsin diye ben portakal suyu ictim, moderen Kömüş Goche ;P

arabada dus

haftasonu cok heyecanli gecmis olsa gerek gece uyuyamadim, ara ara uyandim, tabiii sabah araba kullanirken uykum geldi, neyseki hep yanimda su var, aldim siseyi usulca kafamdan asagi doktum uykum geldikce. guzelce temiz pak is yerine varmis oldum ;P
haftasonunda sevgili kizimin dogumgunu kutlamalari vardi, springe gittik, stef le ben bol bol yuzduk, herkes guzelce yandi ama canini acitmayan cinsten. ciktik hamburger yedik herkes evlere dagildi . ertesi gun de yemege gittik ohhh dun de doyduk Allah'a sukur.

Çarşamba, Mayıs 28, 2008

saat 5:55

aksam ustu... aslinda bir manuscript okumam lazim ama cok bayici bisi, birsuru kisaltma var BHKML#$X filan gibi isimler var, nasil hatirliyor millet bunlari. ney bunlari okurken uykum geliyor tabii ki, bende mental health news e gidip psikolojik problemleri hakkinda danisan insanlarin yazilarini okuyorum. anaaaaa ne gadden cok manyak var dunyada diyip kendimi normal hissediyorum :)yarin dis hekimi randevum var gecici crown (vallahi turkcesini bilmiyorum) zibirini cikarip gercegini takicaklar. umarim adam disliklerimi yapmaya baslar. zaten 3-4 hafta aliyomus yapilmasi, benim disler dumduz olucak bunlari beklerken. bilmiyorum daha once bahsettim mi , dislerimi gicirdatirim geceleri, heyvanlar gibi hemde. artik dislerim duzlesmeye basladi ondan dislik yaptirmam lazim.
bu arada guzel bir haber aldim, sevgili master'im J in hanimi hamile, maasallah. bundan sonra onlari tamami ile farkli bir hayat bekliyor, cok merak ediyorum nasil birisi olucak :)
bir yandan da yeni ev bulmam lazim benim kaldigim oda bebek odasi olucak cunku. aslinda bebegi benim masanin altindaki bosluga sikistirabiliriz, bende "live-in-nanny" olurum. daha once bu fikri tartismistik, begenmislerdi. ama sanirim kendi cocugum icin uykusuz kalmayi yeglerim ;)
ondan kendime yeni bir ev bulmam akillica olucak. ama ev bulmak cok eglencesiz bir is ustelik benimle gezicek arkadasimda yok burda. bakalim kararsiz kazim sana ne lazim goche bu isi hayirlisi ile halledicek mi?
muah

Salı, Mayıs 20, 2008

sali mi carsamba mi?


etsy-ab 060
Originally uploaded by offgenemi
o kadar cok bilgi var ki kafam da hangisini tutucam bilemiyorum. Mass Spectrometry hakkinda ders aliyorum, cok uzun zamandir bu dersi almak istiyordum en sonunda muradima erdim. Hocam Maasallah super sirin, hem cok iyi bir ogretmen hem komik. uzun zamandir ilk kez bir derste uyumadim, Maasallah Maasallah, Maasallah.
ama bu sehri (West Palm Beach) hic sevmedim, her taraf insaat, tuhaf bir yer. Orta halli bir yer yok, ya cok kotu ya cok iyi. tamam ben biraz paranoyak bir insanim ama gordugum diger florida sehirlerinden farkli.
hafta ortasindan sevgiler

Pazar, Mayıs 18, 2008

IQ normal seviyesine geri dondu

dun canim yavrucumla yazdim blogumu , biraz cok modern sabahlar dinledik galiba, orda Ege nin dalga gectigi karakterlerin dilinden yazdik, vallahi biz yazarken cok eglendik, okuyanlar bu kizin basina gunes mi gecti demis olabilir :)
ama basimiza gunes gecmis olabilir, bugun stefe gibi hepimiz yaniyorduk, yazimi okuyan erkek pek yok ondan rahat yaziyorum, sutyen lastiginin omzumu nasil acittigini anlatamam, halbuse dun hic bisi yoktu bugun azdi inek.
sabah yen, johann, stef, kizim ben kahvalti icin country pancakes denen bir yere gittik. "bizim pancakeler bayagi buyuktur " filan yaziyordu her yerde ama masaya siparislerimiz geldiginde ciddi olduklarini anladim. zaten masaya otomatikman ekmek yerine ustu cikolata parcalari erimis misir keki getirdiler, aman cok yemeyelim tikaniriz diyerek kendimizi bir parcadan sonra tuttuk. bana dort tane pancake getirdiler yuh! nasil bir insan bu kadar hamur yiyebilir. ben yiyemiyorsam baska kim yiyebilir bilmiyorum. bir bucuk bitirebildim gerisi eve geldi, su an ordeklere yem olmak uzere buzdolabindadirlar.
su an west palm beachteyim. thermo dan ders almak icin geldim bir kac gun burda kalicam. bayagi yoruldum floridanin bir ucundan obur ucuna araba kullanirken, gerci 3-4 saat aliyor cok uzun bir yolculuk degil, ama butun yol ayni. bana biraz Amasyayi hatirlatti, bir suru ciftlik, inekler agaclarin altinda pinekliyor, acik araziler, gene inekler, atlar vs.
yolda gene bana modern sabahlar ve anime pulse eslik etti. Allah sizden razi olsun, belki bir gun hepsine kebap ismarlamak nasip olur, Tokat kebabi Ali Kayadan butun Amasya ayaklarimizin altinda :)

Cumartesi, Mayıs 17, 2008

Aile tatili


Sevgili kizim ve sevgilim beni ziyarete geldi. o kadar cok zor uyandim ki kelimeler kifayetsiz kalir. hemen starbucks's gidip en sevdigimiz kahveleri aldik, keyifimiz yerine geldi. alman bakkalina gitmek uzere yollara dustuk, kizim ve sevgilim alisveris yaptilar. sevgilim her zaman aldigi mamalardan aldi, kizim ise iki somun ekmek aldi, keyifli yolculugumuza devam ettik.
Sarasotanin guneyinde Nokomis adli bir plaja gittik. kisa bir sure sprey gunes kremi surdukten sonra okyanus atttik kendimizi. Yukselen dalgalarda oynarken keyifimizi kaciracak bir olay oldu. Kizimin gozunde unuttugu Coach marka gozlugu inanilmaz buyuk bir dalga carpinca denizde kayboldu. Kahretmesin neden bole seyler hep bizim basimiza geliyor derken dilimizi isirip, canimiza gelicegine malimiza gelsin deyip guzel gunumuze devam ettik. plaja uzun yuruyusler , guneslenme, ve bol bol yuzmenin sonunda artik eve gitmenin zamani gelmisti. eve geldikten sonra sevgilimin sirtinin cok ama cok garip bir sekilde yandigini fark ettik, kocaman bir "O" harfi disinda butun sirti kipkirmizi idi. anlasilan gunes kreminin spreyi duzgun calismamisti, zavalli sevgilim bayagi bir aci cekti. sirtina aloe vera surmek zorunda kaldik.
tabi karnimiz aciktigi icin St Armands beldesinde deniz kiyisinda balik yemege gittik. manzara bir harikaydi, yemegimizi hemen bitirip dondurma yemek uzere StArmand's in sokaklarinda yurumeye basladik. Ben Jerry's onunde bu foto kalibini gorunce dayanamadik, hemen kizimla bir foto cektiriverdik. Sevgilimin sirti kotulestigi icin eve erken donduk.
Bir iki tane keyifsiz olay olsada genel olarak gunumuz guzel gecti, bakalim yarin bizi neler bekliyor...

Salı, Mayıs 13, 2008

Allah's sukur :)

Maasallah annemin ameliyati iyi gecti, arayan soran herkese cok tesekkur ederim. Umarim onumuzdeki gunlerde de durumu daha iyiye gider. kiz kardesim fotolarini bile yolladi bana sagolsun gorunce biraz daha rahatladim. tekrar maasallah diyim vede baska konulara geciyim.
evet bu hafta ingiltere kralicesi Turkiyeyi ziyaret ediyor benim Gainesville deki evide Gallerden jodie ziyaret etti :P hemen gobek atmasini ogrenerek Turklere adapte oldu. tabii ki spring' e gittik, bol bol yemek yedik. sonra Jodie nin israri uzerine "I am Legend" filmini izledik. benim gibi korkak tavuksaniz sakin izlemeyin. Zaten kopegin basina bisi gelicek diye cok korktum, filmin ortasinda gozlugumu cikardim hic bisi goremeyim diye, bir yandan gene soruyorum " Kopege bisi oldu mu?"Ctesi gecemi karartti film hala goruntuler aklimda, sevmiyorum korku filmlerini yav.
Cok film izlemem lazim, netflixden aldigim filmler birikti, vakit lazim vakittttt
muah

Cuma, Mayıs 09, 2008

gene cok birikti

yazilacak cok sey var. oncelikle annem pztesi ameliyat olucak tiroid bezini alicaklar umarim basarili gecer. orda olamamak cok can sIkIcI. herseyi kardeslerimin ustune atmisim gibi hissediyorum. kardis ile ben evli olmadigimiz ve ogrenci oldugumuz icin bir cok defalar annem veya babaannelerimiz icin hastahanelerde kaldik. yani bu isi maasallah cok iyi biliyoruz. ama tabiii yorucu bir is, gecenin bir vakti hasta uyanip tuvalete filan gitmek isterse hemen bakanin da uyanip onlara eslik etmesi gerekiyor. annem dizlerini degistirdigi zaman zavalli Agchi uykusuzluktan olmus. umarim bu ameliyat kolay olur herkes icin ve iyi sonuc verir.
haftasonu bunlari dusunup delirebilirdim, ama daha onceden galli kiz jodie yi gainesville e cagirmisim, aksama da yok-ki nin dogumgununu kutayacakgiz, bakalim bu tip ufak dikkat dagitici olaylarla pztesi gununun stressini azaltmaya calisicam. Allah hasta olan herkese sifa versin
muahhhh

Pazartesi, Mayıs 05, 2008

pazartesi guzel geciyor

normalde pztesi gunler acaip yorgun olurum, ama dun gece iyi uyumusumki simdi dipdiriyim maasallah. gene kostur kostur gecti gunum, hala yapicagim ufak tefek bir iki isim var. sonra hoppa eve. stefanim yemegimi paketlyip koydu yanima, aksama onu yicem ohhhhh nasil mutluyum. eve gidip ne yemek yapicam diye dusunmekten nefret ediyorum, zaten vakitim yok, musteriler ozel siparislerini beklerler hemen cicek bukmem lazim. bir yandan da anime izlerim bir bakalim saat 12 olmus hadi bakalim yat asagi.
bugun ole kisa yaziyorum,
ciao

Cumartesi, Mayıs 03, 2008

biraz gec oldu ama :)


once sevgili kardesimin 23 nisan fotosunu koyayim dedim bloguma tabii 23 nisan gunu, ama tabii ki o gun vakit yetersizliginden fotoyu hazrilayamadim, kismet bugune imis, idare edin artik :)
benim kardis ortada kamerya " beni maymuna benzettiniz Allah belanizi......" der gibi bakan oglancik. nasil sinirli atletik bi cocuktu, yerim ben onu :)
evet bu hafta neler oldu
dis hekimine gittim (disci denilmesine kiziyorlar). geceleri dis gicirdattigim icin ozel kalip yaptiricaktim, adam benim dis etlerime takildi. megerse dis etlerin saglikli degilmis. eger ficalarken dislerini kaniyorsa hemen doktora gidin. paraniz yoksa biriktiremeye baslayin, ve biriktiriken gunde 3 defa fircalayip , mutlaka ve mutlaka dis ipi ile temizleyin. yoksa dis temizleyen ablalar benimkini oyduklari gibi butun dis etlerine cirt cirt cirt o sivri aletleri batirirlar. bunu niye anlatiyo manyak mi demeyin , 20nci yas dislerimi ameliyatla aldirdim, kanal tedavisi yaptirdim hicbirinde bu kadar canim yanmadi. dis etlerinize iyi bakin anacigim. DIs etleri hastalaninca disleri tutmazmis, bir yandan da kemik kayibi olurmus, en sonunda disler dusermis. Korku filmi gibi, kadin bana bunlari anlatinca bes yasinda ki cocuk gibi korktum. tabii ki herkes ile bunu paylasmak istedim. simdi dislerim temiz, is yeri icin ayri bi dis ipi aldim filan, hersey yolunda maasallah
muah canlar

Cumartesi, Nisan 26, 2008

Dinledigim podcastler


Bol bol gulmek icin; Modern Sabahlar Radyo ODTU de uc gencin sabahlari 7-10 arasi yaptiklari super komik bir program. Genelde gazetelerdeki minnacik uyduruk haberleri okuyup dalga geciyorlar. Moraliniz bozuk ise Ege, Fahir ve Oktay ile takilin, butun dertlerinizi unutun.
Dusunduren, gulduren, aglatan podcast; This American Life adindan da anlasilacagi gibi amerika da yapilan bir program , her hafta belgesel tadinda bir kac konu uzerine bir iki insanin hikayesini onlarin agzindan dinliyorsunuz. Uyurken dinlenilicek gibi degil. Surekli ayy bi sonra ki cumle ne olucak diye merakla dinliyor insan. Ayrica bir cok amerikalinin aksine olaylara degisik acidan bakmayida cok iyi beceriyorlar.
yok-ki eminim sen seversin bu programi :)
Ciddi psikyatri podcasti;
Psychcast: Expert Interviews Sikca update edilen bir podcast degil, ama konuklar uzman olduklari konularda bayagi enteresan bilgileri paylastiklari guzel bir program yalniz mikrofonlari biraz kalitesiz, telefon kullandiklari icin bazen dinlemesi biraz zor oluyor.
Geyik psikoloji programi; My three shrinks adinda anlasilacagi gibi 3 ruh ve sinir sagligi doktorunun geyik muhabbetinden olusan bir program. onlari dinlerken bir yandan da yeni bisiler ogreniyorum. Uykudan once icin ideal bir program :)
elbette, tabii ki animeleri irdeyen bir podcaste ihtiyacim var. DInledigim 15 yasindaki bir suru gerizekalidan sonra Anime Pulse'i bulunca cok sevindim. Yolda dinlemek icin ideal, cogu zaman begendigimiz programlar ayni cikiyor, aynen benim gibi ecchinin cilkini cikarmis olan animeleri sevmiyorlar. aferim cocuklar, devammmmmmm.
Japoncayi ufak ufak ogrenmek icin Survival phrases -Japanese; arada bir dinliyorum, cok kisa programlar zaten. her gun bes dakika ayirip bisiler ogrenmek mumkun.
Bu podcastler araba kullanirken, spor yaparken, labda calisirken, bilgisayar basinda istatistik hesaplarken beni yalniz birakmiyorlar. Sanirsam konusan insalarin sesleri en guzel muzik :)

Pazar, Nisan 20, 2008

Baş Baş Deja

Fotodaki guzel kiz sevgili Deja. Sahipleri (ebeveynleri) biyolojik bebeklerini karsilayacaklari icin Deja yi bize emanet ettiler. Weimaraner cinsi 2 yasinda yaramaz, bayai heyecanli bir kiz. Ben guzel bir fotosunu cekemedim hepsinde boyle gezinip duruyor. SOn bir kac senedir National Geographic kanalinda cikan DOg Whisperer programini izleyip " bende kopek gezdirmek istiyorum" diye miziklaniyordum, Allah bu firsati ayagima yolladi, hemde en guzel ( asil!?!) buldugum kopek evimizde bi hafta kalicak diye cok sevindim. Kendi evinde de bir kedi ile yasadigi icin Deja bizim kedileri cok sevimli buldu ( bizim derken Mackey ve elsa dan bahsediyorum). ama kediler onu hic sevmedi, hislamaktan , tukurmeye, pence atmaktan, cirmalamaya kadar her turlu nefret gosterisini sergilemekten hic cekinmediler. zavalli elsa 1 hafta boyunca benim odamdan cikmadi. aksamlari eve geldigimde dejayi kafesinden cikayip bahcede "ihtiyac" gidermesini sagladim, sonra 15 dakkalik yuruyuslere ciktik. daha cok o beni yurutuyormus gibi gorundugu icin yuruyusler kisa surdu. buyuk oldugu icin bayagi guclu bir kopek cektim mi goturuyor. arada bogulurum filan hic dusunmuyor. benim bayagi kosturmam gerekti. bu kadar saglikli egsersiz yeterli diye eve atiyordum kendimi ama deja hic durmuyor sabahlara kadar ortalikta fink atiyordu. cuma gunu ben kacip gainesville e geldim. iki gun daha kalmis bizim evde simdi kendi evine gitti.
bu kisa ziyaretten bana cikan dersler.
1) buyuk kopekleri evde beslemeye kalkma, kedilerin hosuna gitmeyebilir.
2) sadece " ayy bayiliyorum bu kopek cinsine " diye tipine bakip kopek secme, karakterini degerlendir.
3) kopek cok kucukken dislerini fircalamaya alistir, yoksa stef kesinlikle izin vermez
sanirsam bizim Sivas Kangali en guzeli. ilerde kocaman bahceli bir evim olursa ( ciftlik gibicesine bi ev ole sehir yakinlarinda 3 metre karelik bir bahce degil yani) heyecanli filan demem alirim kopek, onlara guzel evler yapariz isitmali , klimali filan guzelce yasarlar. Hemen hayalini kurdum dimi?
:)
muah

Cumartesi, Nisan 19, 2008

Yazilacak cok sey var aslinda

Aklimda cok sey var bloguma yazicam bunu da diyorum ama vaktim yok. barim neler hakkinda yazmak istiyorum onun bir listesini yapayim :)
1) en sevdigim anime listesi
2) gecen hafta evimizde misafir olan Deja
3) boyadigim ipek kumaslarin katalogu
4) yeni anime listesinin devami
5) psikolojik hastaliklar
6) dinlemekten hoslandigim podcastler
7) kedi hizmetkarlarina ogutler
simdilik akilma gelenler bunlar birgun oturup yazicam hepsini insallah
iyi haftasonlari diliyorum herkese
bu arada acalyacim oglunun merdivenlerden inisi butun hafta gozumun onunde idi. insan morali bozukken o video yu izleyip gulmeli
muahhh

Cuma, Nisan 11, 2008

Ilkbahar anime sezonu 2008

Aslindabu sezonda cikan daha bir suru anime var bunlar benim ilk bolumlerini izleyebildiklerim. Daha ayrintili bilgi icin Anime database ' e gidebilirsiniz.















TO LOVE- RU: Hikayemiz ortaokul lise caglarinda olan ve okulun en akilli, kibar ve guzel kizina asik olan delikanlinin etrafinda donuyor. Sevdigi kiza ne zaman neler hissettigini soylemek istese basina abuk sabuk olaylar geliyor. Gene kalbini " nerede ise" acacagi bir gunun sonunda kuvette neden bunlar benim basima geliyor seklinde dusunurken birden uzayli bir kiz kuvete isinlaniyor. Bu kizcagiz kendi gezegeninden kacan icat yapmayi seven sirin bir kiz. Tabii ki bu kizin oraya cikmasi bir cok komik olayi fisekliyor. Benim dusuncem ; izlemicem, super ecchi , hikaye biraz degisik hatta komik taraflari bile vardi ama surekli kizlarin memelerinin zipladigi, ve donlarinin gorundugu bir animeyi izlemem icin bayagi komik olmasi lazim (bkz. Umisho)

KURENAI: 7 yaslarinda bir kizi buyuk japon stili saray gibi evinden iki kadin kaciriyor. Minik kiz hic bir sikayeti yok, anladigim kadari ile babasi biraz obses olmus bu kiz ile, karisi oldugunden beri belki. Neyse bu iki kadin bu minik kizi 15 yasinda tek basina yasayan bir oglana teslim ediyorlar. Oglan kizi koruyacagina soz veriyor ve evine aliyor. Macera, drama birazda komedi var gibicesine, bunu biraz takip edicegim. eger bu salak oglan bu yedi yasindaki kiza asik olursa ve kizi opmeye filan kalkarsa tabii ki diziyi izlemeyi birakicam. One yaa demeyin ne yazik ki bu bazen animelerde oluveriyor.
CHI'S SWEET HOME: bunu 0-33 arasi herkes izleyebilir. ben 33 yasinda oldugum icin 33 de sinir cizdim. yavru bi kedicik annesinden ayriliyor, evini ararken kendisi gibi minik bi cocuk ile karsilasiyor ve olaylar heyecan ile gelisiyor. tabii ki aslinda hic heyecan yok, ama kedi super sirin, ve kedilerin davranislarini guzel yansitan bir anime. her bolum 2.5 dakika. basindaki sarkiyida atarsniz 1.5 dakka. gulumsemek icin guzel bi mola dimi :) cizim guzel, fikir guzel, sanirsam bu daha once manga idi ama tam emin degilim, sirin bisi kedi severlerin cok begenecegi bir yapim :)
KANOKON: Ya konusunu anlatmasam olur mu, bu ecchi otesi, tilki- kiz (kitsune) kendinden bir sinif asagida olan ufak tefek bir oglana asik oluyor, ama cocuga bir tecavuz etmedigi kaldi, aslinda onu da yapicakti da erkek kardesi girdi sinifa. tarzim degil deyip siradaki animeye geciyorum
BUS GAMER: Lise ogrencisi uc oglani sirket yoneticileri cagirip bizim adimiza bir oyunda ekip halinde yer alin diyorlar. Once beraber calismak konusunda biraz isteksiz olsalar bile sonunda kazanacaklari parayi dusunerek oyuna katiliyorlar. Oyun bir binada bekleyen baska uc kisilik bir ekipten "Bus Game" adli cdyi almak. Cd yi ele gecirdikten sonra da bir sonraki oyunda cd yi korumakla yukumluler. Yorum: cizim hosuma gitmedi, hikaye hic ilginc degil, cok bilindik karakterler, kisacasi, cikkk izlemicem.

ALLISON AND LILLIA: bu anime bana ghibli filmlerini hatirlatti. gayet temiz bir cizgi filme benziyor. gene lise caglarinda caliskan bir oglan, yazin hala okulda agaclarin altinda kitap okumayi seviyor. yasadigi gezegen dunyaya benzesede dunya degil, ulkesi komsu ulke ile savas halinde. efenim bu ojulda ole pineklerken, bahceye bir ucak konuyor, yakin arkadai allison suruyormus megerse ucagi. allison orduda pilot ama daha cok tamir bakim olaylari ile ilgileniyor. bunlar bizim oglanin motosikleti ile dolanirken yasli bi amca beni evime bi atabilirmisiniz diyor. bular oki diyip amcanin evine gidiyorlar. orda bi cayimi icin diyor amca bunlarda amca geyik bayagi diye taaam diye oturuyorlar. amca bunlara ben cok degerli bir hazinenin yerini biliyorum diyor, ama hazine dusman devletin sinirlari icinde, tam adamcagiz ayrintili bilgi vericekken amcayi devletden birisi sen vergini tam odememissin diye apar topar alip goturuyor. bizimkiler ya bu adami resmen kacirdilar gozumuzun onunde diyerek peslerine dusuyorlar. amcayi ucaga atip goturduklerini anlatinca, bunlarda orda bulunan bir ucaklar amcanin pesine takiliyorlar. bakalim haftaya ne olucak. cizim guzel, hikaye ne cok degisik, ne cok bilindik, su an icin mantigi asan bi olayda olmadi yani izlememem icin hic bi sebep yok. :)
DRUAGA NO TO:AEGIS OF URUK: ilk bolum parodi o yuzden hala konun ne oldugunu bilmiyorum ama cizim cok guzel, yazarlarin espri anlayislari bayagi iyi. I am intrigued :) heheh bakalim bir sonraki bolumler nasil.
ITAZURANA NO KISS: Lise caglarinda bir kizcagiz asik oldugu olana hislerini acar ancak oglan kizi feci bi sekilde reddeder. uzgun bi sekilde evine donen kizcagiz babasi ile konusurken arkadaslari gelir. O sirada minik bir deprem yeni aldiklari evin cokmesine sebep olur. Babasinin bir arkadasi illaha bizim eve gelin bizde kalin der. Bu arkadasin evine gittiklerinde asik oldugu oglanin da orda yasadigini gorur ve olaylar gelismeye devam eder. Tam benim tipim olan bir anime belli ki Shoujo bu donem yakisikli ve kendini begenmis super oglanlara asik kizlarin hikayelerine takilicaz belli ki :)
ZETTAI KAREN CHILDREN: uc kiz var, bunlarin super gucleri var "esper" deniyor bu kizlara, konusu yok gibi bisi, super sacma be gicik hic sevmedim, komik gibi gorunuyor ama komik degil. Ilgilenenler anime database den daha cok bilgi alabilirler.
BLASSREITER: motosikler yascisi olan bir adam yaris esnasinda robot insan karisimi bir yaratigin saldirisina maruz kalir ve felc olur. Bu yaratiklar sehrin bir cok yerinde ortaya cikarlar ve ozel bir ekip bunlari etkisiz hale getirmekle yukumludur. felc kalan adamin eskiden calistigi bir ogrenci bu ekibe dahildir. bu arada felc olan adama bi kadin yaklasir ve ona bir hap verir. bu hap motosiklet surucunu robot gibi bisi yapar. bu da meccha denen tip bi anime robot filan var icinde, gene tarzim diil diyorum. cizim filan cok guzel ama konusu beni hic cekmedi.
SOUL EATER: shinigami olan bir kiz silahi ile insanlari olduren yaratiklari avlar ve silahi bu yaratiklarin ruhlarini yer. tabi bu anlattiklarim byagi sacma geliyor ama ilginc bi anime bu, cizim degisik ve bayagi basarili, konusu enteresan ve komik. uyumadan once izlemek icin ideal gibicesine.
WAGAYA NO OINARISAMA: daha izleyemedim uhuu, ama cizimi guzel gibi
SPECIAL A: gene bir lisedeyiz, bu lisenin A sinifindaki ogrenciler okulun en basarili 6-7 ogrencisi, bu yuzden ayri bi sinifta ogrenimlerine devam ediyorlar. okulun en basarili ogrencisi yakisikli ve, akilli ve sportif bir oglan ve bu oglan ile yarisan iki numarali ogrencide bu animenin kahramani.

Pazartesi, Nisan 07, 2008

Yeni anime sezonu basliyor

Izledikten sonra yeni animeler hakkindan daha uzun bir yazi yazicagim, ama blog a bir cok kisi 2008 ilkbahar sezonu animeleri icin gelenler var onlar icin bir link veriyim
Anime database
bu web sitesinde sol tarafta "calender" diye bir link var ordan japonyada yayinlanacak animeleri gorebilirsiniz. :)