Pazartesi, Temmuz 12, 2010

kendime mektup

4 Mart 2010da yazmisim bunu, arada bir kendime mektuplar yazarim, kimsenin okumadigi kose yazisi gibi bisi, bu eglenceli.

Bugun gene baydim ,iGoogle’da uyduruk oyunlar oynayabilirim ama ondanda sIkIlIcam. Eve gitsem ne olucak, bilgisayarda vakit gecirmek icin anime izlicem, podcast dinlicem, cicek yap, hadi tiopla ortaligi, iPod elinde odana git, karanliga bakarak kotu dusunceleri aklindan uzaklastir*. Gitmiyor, yada yenisi geliyo. Birde beklenmedik tak tuk sesler geliyo komsulardan. Acaba komsudan mi geliyo bu sesler yoksa benim mutfaktan mi?Evde birileri mi var?Ayyy uykum var, uyuma! Mutfakta birisi var! kimse yok yahu, obsesyonumu besleme, rahatla, birazedan gozunu kappa, bir dakka bi acip bakicam ne olur ne olmaz. Inanilmaz bir sessizlik biri odaya girmis olabilir. Actim baktim bi degisiklik yok. Y acaba gorus acimin disina mi saklandi bu pezevenk? Sanmam yok kimse , birinin burda olmasi icin hic bi sebep yok, rahatla, nasil bulasik yikiyosun onu dusun. Uyuz hayyeller kur, yurume hayali. Yavru fil annesinin kuyruguna hortumunu dolamis yuruyor. Sis icinde, yavas yavas, bir iki kus ucuyor, sessiz, sis cok yavas acilmaya basliyor. Guzel cimler ortaya cikiyor, bir gol, biraz agaclar, etrafini sis yuzunden goremeyen yavru fil bunlari gorunce kaslari biraz gevsiyor. Biraz daha gevsek tutuyor annesinin kuyrugunu. Gunes cikti, tepede siritiyor. Eeee uykum kacti, bunun beni rahatlatip uyutmasi lazimdi simdi ben kucuk filin basina neler gelebilicegini dusunuyorum. Taam beyaz odaya gidiyoruz. Bu beyaz odanin ici beni sinir eden insanlarla dolu. Bunlarin hepsini supurmem lazim. Ohhh bak nasil temizleniyor, biraz toz kalkti ama olsun. Simdi bana ettikleri o sinir bozucu laflari duvardan siliyim. Ovala, ovala guzelce ovala. Hmmm buda uykumu getirmedi. Biraz rahatladim ama uyku yok. Ogle uykusuna yatirilmis cocuk gibiyim, benim uyumaya niyetim yok. Aachi cocukken “ ahh yemek olmasa” dermis, ben uyku olmasa diyorum. Uyku gunduz yada 3-4 am dan 10-11 am’e kadar olsa cok guzel olurdu. Ama nerde o gunler. Evet son silahim; gozlerini kappa, dikkatini hoparlorden gelen cok kisik sese ver. O kadar kisik kid aha cok beyaz gurultu gibi. Gozler kapali ama sanki tavana bakiyormussun gibi gozlerini dik Beynini birak istedigini dusunsun. Garip goruntuler geliyor aklima, kirmizi goruntuler, acaip goruntuler, birisinin resimlerini goruyorum. Her resime bakmak icin 1 saniye var. Zirt gecti, bi tane daha. Hmmm dusuncelerim erimeye basladi. Dikkat daginik uyuyorum galiba… iyi geceler…

Hiç yorum yok: