Çarşamba, Mayıs 13, 2009

Taksilerin mersedes oldugu yer- tatli vatan Almanya!

Evlenme olayini basari ile atlattik, gelen, arayan , email atan, telgraf ceken, ve cicek yollayan hatta sadece aklinda geciren herkese cok tesekkur ederiz :) muah muah
evet, ertesi gun erkenden uyanip ayilar gibi otelin kahvalti bufesini gocurttukten sonra Esenbogaya geri donduk. Ucakta ne oldu bitti pek hatirlamiyorum , uyandigimda havaalaninda bavullarimizi bekliyorduk, pasaportlarimiza bakarlarken Stefan ilk kez benim icin "karim" dedi. Tabi ben hic bisi anlamadim, ehefrau gibi bisi galiba neyse sonra havaalanindan cikip taksi aradik, butun taksiler mersedes, hava sicak, ben yorgunum :)
ilk gun genel olarak uyuyarak gecirdim. ertesi gun Stef beni alistirma turlarina cikardi. Super Anneanne nam-i diger Oma ile tanistim en sonunda. Almancayi sirin bir dil haline getirme yetisi var kendisinin. Stefan in amigurumi yetisi belli ki Oma dan gelmis, yemek pisirme yetiside ondan. cok guzel bir tartlar yapmisti ruyalarima giricek bunlar. zaten Almanyada genel olaral pastahane mamalari super. bugun markette yogurtlarin yaninda profiterol buldum evet aynen bu isimle cikolata sosu filan ile tas tamam. buraya tasinirsak ayvayi yedim demektir
Stef in "koyu" tabii koye pek benzemiyor, super sirin evlerin bulundugu, herkesin bahcesini ozenlde duzenledigi, super bi mahalle. daha once alman evlerini sevdigimi filan hic dusunmemistim, bu gelisimde hepsine hasta oldum. acaip sirinler. kendimi Heidi cizgi filminde gibi hissediyorum
dun partimiz vardi, bol et, bol kek. oglen yemeginde ayi gibi turta, kek filan yedim, sonra aksam yemegi yedim, hava serindi,ama stef ile ben boyle serin havalari ozleyecegimizi biliyoruz ondan ohhh ne guzel diye oturduk herkesle disarda. bu sefer 5 yasindaki bir cocukla ayni dili konusmamamiza ragmen cok guzel oynadik. fotograf makinasi ile yakalamaca mesela tavsiye ederim :)
tabii bu yemekleri eritmemiz lazim ondan bugun bi satoya gittik. ismini sormayin tam yazilisini hatirlamiyorum, ama cok sirin bi sato idi. harry potter havasi vardi bu satoda. Osmanliya ait kiliclar vardi. osmanliya ok ve yaylarin ne kadar uzaklara gittigini soylediler, dhaa dogrusu soylemisler, stefan cevirdi herseyi. tabii bu satoyu ole duz bi araziye yapmamislar, tutmuslar bir vadinin ortasina dikmisler. inerken guzel aa manzara sahane sekeirm seklinde indik. geri donerken, nerden geldik bu salak satoya filan diye soylenerek ciktik. kekler pastalar tamami ile eridi gitti.
luxemburga gittik geri geldik vallahi heheh hakkaten stef okurken filan benzin ucuz diye Luxemburg a gidermis. bugunde aynisini yaptik, sato ve Trier gezisinden sonra oraya da gittik. marketten alisveris yaptik ve eve donduk. gunun en heyecanli anlari autobahn da gecti. onceleri "aaa ne super hiz limiti yok" diyordum, bugun ise tamami ile tam tersi fikirdeyim. hiz siniri konmali. ruhumu teslim ediyordum yav. korkudan uyuyamadim, bir yandan da feci uyku bastirdi yamuldum
simdi evdeyiz yarin bizi baska maceralar bekliyor. stefan bize hediye gelen kinder surprise yumurtalari ile oynuyor. neden mi boyle bisi hediye geldi ? hic bir fikrim yok :)

1 yorum:

Berceste dedi ki...

Omur boyu mutluluklar dilerim...

Bebektir, bel ameliyatidir derken bu mutlu haberi kacirmisim :(