Perşembe, Ağustos 28, 2008

sunshine'i beklerken


teal'in turkcesi ne?
Originally uploaded by offgenemi
yoldan gelen birini beklerken aklimi kaybediyorum. ne zaman gelicekler diye saate bakmaktan dakikalar gecmiyor. cocuklugumdan beri boyleyim. babam yolculuktan geldigi zaman benim icin cok eglenceli oluyordu ondan mi acep? aslinda beni rahatsiz eden hala gelmemis olmalari, bisi mi oldu, nerde acaba, arasammi, yok aramayim araba kullaniyor diye vesveselenmekten baska bisi yapamiyorum.
bir yandan da acim , ee simdi cocukcagiz benim esyalari tasimaya geliyor, naber hayatim ben aksam yemegi yedim sen ac ac gez mi diyim. zaten stefan'im ben yemiyorsam yemek yemez. tam bir osmanli erkegidir :) bu aksam heralde gece on da filan yemek yicez, aciiiiiiimmmmmm
konuyu degistirerek kendimi oyaliyim. bugun labda hic bisi olmadi, sadece jodie nin yerine kimin gecicegi belli oldu. oglen erik'len yemek ustune dedikodu yaptik. dedikodu cok eglenceli, kim ne derse desin. surekli bir bulmaca cozuyor gibi hissediyorum. ozellikle bizim ki gibi kucuk yerler ideal. ne yazik ki ikide bir insanlar is degistiriyor, yerlerine hic tanimadigim baska biri geliyor. hadiii butun networkleri yeniden kur, ugras dur.
haftalardir salak bir deneyle ugrasiyorum. beni deli etmek icin elinden geleni ardina koymadi. her ufak basamakta basima bela oldu. bu deneyi bitirip atsam super olucak.. soyle guzel bir data analizi yapsam ohh ne guzel olur. hakkaten ben istatistik olayini cok seviyorum, verin bilgisayari ve datayi analiz edip ne demek istedigini anlayip, anlatayim. dedikodu kadar eglenceli, cunku bu da bulmaca gibi.
oy 15 dakka oldu stef hayirlisi ile gelse sag salim
muahhh

Salı, Ağustos 26, 2008

ev ve totoro


ev ve totoro
Originally uploaded by offgenemi
saat nerede ise 11 ben telefonu yeni kapadim. neyse bugun haberler hep normal- guzel duzeyinde, en kotu gunumuz boyle olsun diyelim. arabamin adini totoro koymustum, bole evin kenarindaki palmieylerle bir fotosunu cektim. aslinda florida daki bu palmiye olayi beni baydi. yani tropik bir yerde yasadigimizi unutmayalim diye surekli her yere bu agaclari dikiyolar. duzgun bir golgesi filan da yok. ama bunlari sevdim, biraz yamuklar, egikler. karakterli palmiye bunlar. "kömüşler"
biraz once insanlar google dan ne arayip sayfama gelmisler diye baktim "kömüşler" kelimesi direk , en bi once benim sayfaya yonlendiriyor. ekrana guzelce bir puskurdum gulerken. bisi icerken insan kesinlikle bisiler okumamali, komik olabilir!
muah

Pazartesi, Ağustos 25, 2008

yorgun olmam lazim ama

... degilim. bu arada yandaki benim yeni evin fotosu. balkonun sineklik ile kapali olmasi super , hic cikmiyorum ama :)
dun gece guzelce uyuyamadim. ne kadar gevseme teknigi kullandiysamda bir turlu uykuya dalamadim. en sonunda yuz ustu yattim, uzanirken. koko gelip sirtima oturdu ( 9kg). ben biraz bunun yumusak gobusunu kasiyinca hemen sirtima masaj yapti, guzel oglum benim. bir de ayak ovmasini becerebilse ama patilerle zor iste
umarim herkesin isleri yolunda gitmistir bugun
:)

Cumartesi, Ağustos 23, 2008

Ofis

Bizim Galli Jodie ulkesine geri dondukten sonra amerikanyadaki anilari ile ilgili ufak bir presentasyon vericekmis. Bende kamerami getirmis bulundugum icin hadi senin fotograflarini cekiyim labda filan diye butun binada dolasip foto cektik. En sonunda kendi masamin fotosunu cektim. eminim herkes meraktan catlamistir simdiye kadar " ayy gogce nin ofisindeki masasi nasildir acaba " diye . Buyrun size bu gorsel soleni hediye ediyorum :P

Cuma, Ağustos 22, 2008

Koko simsekleri sevmiyor

Pztesi aksami Weather Channel i izleyip ertesi gunun ne kadar korkunc gecicegini dusunerek uykuya daldim, uyandigimda, ne yagmur ne camur ne de ruzgar vardi. Fay bizi es gecip, atlantikte bir tur atip benimle gainesville bulusmaya karar verdi. Gainesville cok bi degisiklik yok, normal her zaman gordugumuz yagmur, Allah'a sukurler olsun.
simdilik bu kadar...

Çarşamba, Ağustos 13, 2008

fotograf makinam diger evimde kaldi

bu hafta unutmayacaktim getiricektim makinami, evimin fotosunu cekicektim , belkim sarasotadaki guzel gokyuzunu filan ama yok unuttum iste. simdi jelimin kosmasini bekliyorum. evet inek proteinler kosuyorlar jelin icinde, sonra onlari boyayip fotolarini cekiyorum, sonra cenemizi ovalayip, kasimizi cakip, kafamizi kasiyarak ne anlama geldigini tartisiyoruz. son uc haftadir ugrastigim deney oyle kil bisi ki bir turlu sonuclar istedigimiz gibi cikmadi. allem ettik kallem ettik,emme inadim inat kicim iki kanat seklinde hic bir sey duzgun cikmadi. aksamin bes bucugunda gene deney yapiyorum, herkes gitti. zaten ise en erken gelenlerden biri idim. taktim ipodumu kulagima zeki muren dinleyerek mutlu mutlu basladim gune bir yandan deney yaptim. bir sure sonra hintli lab arkadasim icin hoparlore taktim. sarkilari dinlerken isk=ask ve isik= asik ve dost= dost kelimelerinin hintce/ urdu ve turkcede ne kadar benzedigini fark ettik. kizcagizi Turk sanat muzigine bogdum adeta. sanat gunesi labimizi piril piril yapti derken, johan gelip "heheh gene acimikli sarki mi dinliyorsun" diyerek hevesimi kirdi. yarin azeri uzun havalarini dinleyimde gorsun acikli sarki nasil oluyormus.
kendinize iyi bakin
muah

Pazartesi, Ağustos 11, 2008

yasasin anime

hafta ici aksamlari genelde bir planim olmadigi icin anime izliyorum. simdi bedava kablolu tv de var genede anime izliyorum. japonca beni mutlu ediyor, oyle guzel bir dil ki, masal dinliyor gibi izliyorum yarattiklari acaip dunyalari. bu aksam izledigim genius party den bir demet anime idi. birisi icip icip bu animeleri yazmis yonetmis galiba. bazilari hakkaten ole kafan gelen sacmaliklarin bir butunu gibi. derin anlamlari var mi bilmiyorum , aslinda dusunmuyorum. boyle seyleri dusunme istegim, hevesim yok. ama hayalgucu ole mi? beni aliyor kendi hayatimdan, tamami ile farkli baska yerlere goturuyor, hemde ucarak! ruyalarda ucmak cok eglenceli dimi? superman gibi super kahramanlari hep bu yetenekleri yuzunden kiskandim. hafif olma duygusu, islanmadan yuzmek gibi bisi... simdi uykuya...

Salı, Ağustos 05, 2008

Gur gur gurle

Bua ksam da yerde yaticam, yagmur yagiyor, seller akiyor, arap kizi camdan bakiyor, gogce yerde yatiyor :)
yerde yatmak dert diil de bir turlu tam yerlesemedigim icin icim rahat etmiyor. ne yazik ki basladigim isi bitirmeden rahat edememe gibi kotu bir huyum var. bu ev hale yola gelinceye kadar benim icim rahat etmicek. en azindan bugun evde sut, yag, tuz gibi genel gida maddeleri var. kucuk adimlar, kucuk adimlarla sonunda normal bir ofis/ ev yapicam . hadi bakalim hayirlisi . simdi ben en iyisi anime izleyim, shounen ai olan antique bakery :)

Cumartesi, Ağustos 02, 2008

Yeni ofisim

evet tasinma olayina giristim, elimden geldiginde tasiyabildigim, herseyi eve tasidim. geri kalan mobilya cinsi zamazingoyu master johann ile tasicagiz. ve bu macera bitmis olucak. aslinda gainesville tanidigim herkes en asagi 3-4 kere ev degistirdigi icin tasinma olayinda uzman haline gelmisler. ben hala vir vir cir cir ediyorum, henuz alisamadim. guvenli olsun diye ikinci katta bir daire sectim. tabi in cik o merdivenlerden benim gibi "atletik" birinin asiri isinmasina sebep oldu. neys, internet baglandi, elektrik, su acildi. geriye yatagim kaldi oda gelsin hatta gelmesine de gerek yok, belim agridigi icin yerde yatmam daha faydali olabilir :)
bu yeni ev benim ofis/ studyom gibi bisi olucak. nede olsa aksamlari surekli gochemoche icin calistigim icin, ofis sayilir. bu evde kedi olmadigi icin evi bir sekilde pozitif enerji ile costurmaliyim. ondan kelli bitki, cicek almam gerekiyor. dunyanin en kotu bahcevani oldugum icin en az su isteyen cinsten bitkiler bulayim. yen ve johan da bir suru var, ikiside super cicek bakan cinsten, orkide bilem yasattilar hatta cicek acti. gerci onlar malezyada evlenmeye gittiklerinde bir ay butun bitkilerine ben baktim, hic biri olmedi. sanirsam sulamanin buyuk bir etkisi var ;P napiyim hep sulamayi unutuyorum. halbuki kedilerin hic bir ihtiyacini unutmam ama zavalli bitkilerde laylaylom gezinip yanlarindan geciyorum. belki evin icinde olurlarsa daha cok sansim olur. stef icin feslegen, kendim icin kisnis , maydonoz , kekik ve nane.
hadi bakalim herkese iyi haftasonlari
muah